Phytomedicine dergisinde yayınlanan araştırmaya göre; bu geleneksel Çin ilacı vücudu kansere karşı korumada da hayati önem taşıyabiliyor.
Dr. Ed Okello tarafından yönetilen araştırmada, Newcastle araştırmacıları çay haline getirilmemiş ve hazmedilmemiş yeşil çayın koruyucu özelliklerinin, sindirimden sonra da aktif olup olmadığını araştırdılar.
Sindirim, yaşamın devamı için gerekli olan besinlerin vücuda alımını sağlayan hayati bir işlemdir. “Ancak,” diyor Dr. Okello, “ağzımıza aldığımız yemeklerin çok sağlıklı olması, genel kabulün aksine bu besinlerin vücut tarafından emilebildiği anlamına gelmez.”
Newcastle Üniversitesi Ziraat Fakültesi’ne bağlı Gıda ve Tarımsal Gelişme bölümü öğretim görevlisi Dr. Okello açıklamalarına şöyle devam ediyor: “Bu araştırmanın en heyecan verici bulgusu, yeşil çayın bağırsak enzimleri tarafından sindirildiğinin kanıtlanması idi. Açığa çıkan kimyasallar Alzheimer’ın tetikleyicilerine karşı, yeşil çayın sindirilmemiş halinden çok daha kuvvetli etkiler taşıyor.”
“Bunun yanı sıra, hazmedilmiş yeşil çayın anti kanserojen özellikler taşıdığı da bulgulara eklendi. Hazmedilmiş yeşil çay, araştırmada kullandığımız tümörlü hücrelerin büyümesini önemli ölçüde yavaşlattı.”
Araştırma kapsamında Newcastle ekibi, İskoç Toprak Mahsülleri Araştırma Merkezi, Bitki Üretimi ve Gıda Kalitesi Grubu’ndan(1), insan sindirim sistemini uyaran teknolojiyi geliştiren Dr. Gordon McDougall ile işbirliği içinde çalıştı.
Araştırma ekibinin, yeşil çayın koruyucu özelliklerinin sindirim sonrası analizini yapmalarını mümkün kılan da bu teknolojiydi.
Alzheimer hastalığında iki bileşenin önemli rol oynadığı biliniyor; hidrojen peroksit ve beta amiloyit olarak bilinen bir tür protein.
Yapılan önceki araştırmalar yeşil ve siyah çayda bulunan polifenollerin toksik maddelerin geçişini engelleyerek beyin hücrelerini ve nöronları koruyucu özelliklerinin bulunduğunu ortaya çıkarmıştı.
Mideye indiği zaman polifenoller, bir bileşen karışımı oluşturmak için parçalanırlar. Newcastle ekibinin yapılan son araştırmada test ettikleri de bu bileşenlerdi.
“Muhtelif gıdaların ve takviye vitaminlerin sağlığa faydasından bahsederken çok dikkatli davranmamızı gerektiren nedenlerden biri de budur” diyerek uyarıda bulunuyor Dr. Okello.
“Faydalı olduğunu bildiğimiz belli başlı kimyasallar vardır ve gıdaları bu açıdan zengin olarak adlandırabiliriz; fakat önemli olan bu gıdaların sindirim süresince vücudumuz üzerinde iyi bir etki bırakıp bırakmadığıdır.”
Deney, laboratuarlarda tümör hücresi örneği kullanılarak gerçekleştirildi. Hücreler farklı ölçülerde çeşitli toksinlere ve hazmedilmiş yeşil çay bileşenlerine maruz bırakıldı. Dr Okello sonucu, “hazmedilmiş kimyasallar toksinlerin hücreleri parçalamasını engelleyerek, hücreleri yok olmaktan korudu” diye açıkladı.
“Ayrıca yeşil çaydaki bu kimyasalların kanserli hücrelerin büyüme hızını yavaşlattığına şahit olduk. Yeşil çay Geleneksel Çin Tıbbında yüzyıllardır kullanılan bir ilaçtır. Yaptığımız araştırma, yeşil çayın günümüz hastalıklarında neden etkili olduğunu kanıtlayan bilimsel veriler sunmaktadır.”
Bir sonraki adım, sağlıklı olan gönüllüler çay polifenollerini tükettikten sonra, faydalı bileşenlerin sindirim esnasında üretilip üretilmediğini incelemek olacak. Araştırmanın fonunu Biyoteknoloji ve Biyolojik Bilimler Araştırma Konseyi(2) sağlayacak.
Dr. Okello sözlerini şöyle bitiriyor: “Kanser ve Demans gibi hastalıklarda birçok faktörün bir araya gelmesi önemli etkiler oluşturur; iyi bir diyet, bol egzersiz ve sağlıklı yaşam tarzı. Bunların hepsinin önemi büyüktür.”
____________________________
(1) Scottish Crop Research Institute, Plant Products and Food Quality Group
(2) Biotechnology and Biological Sciences Research Council (BBSRC)
Çeviren: Merve Başyiğit
--------------------------------------------------------------------------------
ScienceDaily, 5 Ocak 2011, “Protective Properties of Green Tea Uncovered”