Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne göre suçu ne olursa olsun kişinin 112 gün içinde yargılanması gerektiğini ifade eden Edhem, "Gözaltında tutulan bir kişi ise mahkeme tarafından yargılanması için öncelik verilir. Bu süre içinde mahkemenin yoğunluğundan dolayı yargılanamayan kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılır. Eğer mahkemeye kişinin gözaltı süresinin uzatılmasıyla ilgili bir başvuru olursa, bunun gerekçeleri olmalıdır. Durduk yerde kişinin gözaltı süresi uzatılamaz. Mahkemeler yargılanmaları belli bir süre içinde yapmalıdır." diye konuştu. Edhem, mahkeme yoğunluğunu ortadan kaldırmak için hakim ve savcılık makamlarının organize ve ivedi çalışmaları gerektiğine işaret etti.
Kişinin uzun yıllar boyunca gözaltına tutulmasının insan haklarının ihlali anlamına geldiğini söyleyen Edhem, "Ya kişi suçsuz çıkarsa ne olacak." sorusunu sordu. Davanın zamanında sonuçlanmaması ve kişinin yıllarca gözaltında tutulmasının adalet sistemine ve ülkenin bütçesine zararı olduğuna dikkat çeken Edhem, "İngiltere'de örneğin cinayet işleyen bir katil, 20 yıl hapis cezası alır. Kişi 10 yılını hapiste tamamladığı zaman ceza evinden çıkarılır, kendi evinde ya da toplumda belli merkezlerde gözetim altında tutulur." dedi.
Edhem, gözaltı sürelerinin uzaması, aynı zamanda şahitlik yapacak olan kişilerin olay anını unutmalarıyla da sonuçlanabileceğini, bunun da adalet sistemine zarar vereceğini vurguladı. Edhem son olarak, İngiltere'de hakimlerin gözaltı sürelerinin uzatılması konusunda çok hassas oldukları ve genelde bu sürenin uzatılmadığını, tüm davaların zamanında karara bağlandığına işaret etti.
