Dolar

34,8713

Euro

36,6128

Altın

3.007,09

Bist

10.058,63

HSYK 1. Daire Başkanı Okur: Yargıya nefes aldırdıktan sonra istinaf mahkemelerini kuralım

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, yargıya intikal eden işleri azaltıp, bir kısmının yargı dışı yoll

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-01-08 14:01:00

HSYK 1. Daire Başkanı Okur: Yargıya nefes aldırdıktan sonra istinaf mahkemelerini kuralım
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, yargıya intikal eden işleri azaltıp, bir kısmının yargı dışı yollarla halledilmesi gerektiğini belirterek, "Öncelikle yargıya nefes aldırdıktan sonra istinaf mahkemelerini kuralım. Eğer bu aşamada hiçbir tedbir almadan istinaf mahkemelerini kurarsak hem ilk derece mahkemelerinde ciddi manada sıkıntı olacak, hem de istinaf mahkemelerinin ölü doğma ihtimali var." dedi.

HSYK ile Türkiye Adalet Akademisi işbirliğiyle 16 bölgede düzenlenen 'Yargıda Durum Analizi' toplantılarının Sakarya ayağının son gününde değerlendirme yapılıyor. HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, gazetecilere yaptığı açıklamada, toplantılarla ilgili Türkiye'yi 16 bölgeye böldüklerini, her hafta sonu kurul üyeleri olarak 4 bölgeye dağıldıklarını belirtti. Bu hafta Sakarya, Adana, Samsun ve Trabzon'da da toplantıların yapıldığını kaydeden Okur, 12 bölgede toplantıların tamamlandığını ifade etti.

Toplam bin 200 hakim ve savcıyla bu çalıştayları yaptıklarını anlatan Okur, gidilen yerlerdeki adliyeleri de ziyaret ettiklerini dile getirdi. Toplantının amacının bundan sonraki adımlar için yol haritası çıkarmak olduğunu vurgulayan Okur, şunları belirtti; "Takdir edersiniz ki henüz 2,5 aylık bir kurul ama görevin aşında yargıdaki bu ciddi sorunları, kamuoyunda bu kadar tartışılan sorunlar varken neler yapacağımızı, yapmamız gerektiğini, meslektaşlarımızın görüşlerini alarak hareket etmekteyiz. Burada tartışılan konuların tamamı kurulumuzun görev alanına giren konular değil. Kurulumuzun görevi Anayasa ve yasalarda bellidir ama biz çözüme dönük olarak gerek hükümet gerek parlamentoya neler önerebiliriz, yargının sesi ve temsilcileri olarak neler önerebileceğimizi de ortaya koymak için bu toplantıları yapıyoruz. Toplantıların sonunda Ankara ve İstanbul toplantıları olacak. Önümüzdeki hafta İzmir'de başsavcı ve komisyon başkanlarıyla toplantılar yapılacak."

Çalışmaların sonunda Ankara'da yapılacak büyük bir toplantıda, akademisyenlerle birlikte değerlendirme yapılacağını söyleyen Okur, yargılamanın hızlandırılması, yargının etkililiği, makul süre ve adil kararlar verilmesi noktasında önerileri yasa yapıcılara sunacaklarını dile getirdi. Uygulayıcıları dinlemeden, görüşlerini almadan doğru adımlar atılamayacağını düşündüklerini kaydeden Okur; "Şu ana kadar ortaya çıkan tablo da yanılmadığımızı gösterdi. Uygulayıcı arkadaşlarımız sorunları birebir yaşayan insanlar. Onların çözüm önerilerini aldık. Görüşlerini değerlendirip bir rapor haline getireceğiz ve sonra ki aşamada gerek hükümetten gerek Adalet Bakanlığı'ndan bu konuda yasal düzenlemeler yapılmasını isteyeceğiz." diye konuştu.

Toplantılara Türkiye'nin gündemine gelen son olaylardan önce başladıklarını anımsatan Okur, şöyle konuştu: "Yargıda hız noktasında bir sıkıntı olduğu hepimizin malumu. Yargılamalar çok uzun sürüyor adalet geç tecelli ediyor. Bu noktada ne yapabiliriz diye kurul olarak göreve başladığımız ilk haftalarda bu toplantıları planladık. 24 Aralık'ta ilk bölge toplantısına başlamıştık. 1 Ocak'ta ortaya çıkan durumla toplantılarımız arasında doğrudan bir ilişki yok."

Daire başkanlıklarının sayısının arttırılması konusunda yasal düzenleme gerektiğine dikkati çeken Okur, "Eğer yasal düzenleme yapılırsa HSYK'nın görevi sadece seçim yapmak. Yasal düzenleme yapılırsa yasal gereğini yaparız. İlk 2 haftadaki ve bu haftadaki toplantılarımızda arkadaşlarımızın bu konuda ciddi istekleri var. Çünkü ortalama yargılama sürelerine baktığımızda ilk derece mahkemeleriyle Yargıtay arasında neredeyse iki kat oranında farklılık var. Gerçekten de çok ağır bir iş yükü var. İstinaf mahkemeleri hayata geçirilemedi. Zira ilk derece mahkemelerinde iş yükü azımsanamayacak kadar çok. Yaklaşık 6 milyon dava dosyası bakılıyor. 6 bin hakim, 6 milyon dosyaya akıyor. 6 milyon hazırlık evrakına 4 bin savcı bakıyor." ifadelerini kullandı.

"BİR KISIM İŞLERİ YARGI DIŞI ÇÖZÜM YOLLARIYLA ÇÖZELİM"

İlk derece mahkemelerinin de rahat olduğunu söyleyemediklerini kaydeden Okur, şunları belirtti: "Bizim önerimiz kurul olarak şu; yargıya intikal eden işleri azaltıp bir kısım işleri yargı dışı çözüm yollarıyla çözelim. Öncelikle yargıya nefes aldırdıktan sonra istinaf mahkemelerini kuralım. Eğer bu aşamada hiç bir tedbir almadan istinaf mahkemelerini kurarsak hem ilk derece mahkemelerinde ciddi manada sıkıntı olacak, hem istinaf mahkemelerinin ölü doğma ihtimali var. Bu toplantıların bir amacı da bu. Ara buluculuk olabilir. Uzlaşma müessesesinin etkinleştirilmesi olabilir. Mesela veraset ilamını sulh hukuk mahkemeleri veriyor. Bu bir belgedir. Nüfus müdürlükleri ve noterler verebilir. İtirazı olan mahkemeye getirebilir. Bakaya suçlarına sulh ceza mahkemeleri bakıyor. Küçük ilçelerde bile 500-600 dosya geliyor bakaya suçlarından. Yargılamayı gerektiren bir suç mudur değil midir. İdari para cezasıyla halledilemez mi? İlgili çağrıldığı zaman askere gelmemiş, bundan dolayı para cezasını verirsiniz, silah altına alındığında ilk cezayı kaldırabilirsiniz. Bu tür somut adımlar atılması gerektiğini düşünüyoruz. Asliye ceza, sulh ceza ayrımının, asliye hukuk, sulh hukuk ayrımının kaldırılması, asliye ceza mahkemelerinde savcıların bulunma zorunluluğunun olup olmaması gibi çok pratik şeyler yapabilir. Şu ana kadar ortaya çıkan tablo asliye ceza duruşmalarında savcı bulunmasa da olur noktasında. Savcı istiyorsa katılsın. Ama zorunlu olmasın istiyoruz. Bu şekilde bin 200 savcıyı doğrudan soruşturmalara yönlendirme imkanı olacak."

KARAKOLDA UZLAŞMA

Karakolda uzlaşma konusunda da açıklama yapan Okur, uzlaşma müessesesinin aslında hukuka girdiğini ancak uzlaşma görevi de hakim ve savcıya verildiği için hakim ve savcının yükünü hafifletmediğini söyledi. 'Eğer uzlaşma olacaksa bu adliye dışında olmalı' diyen Okur, "Bunu avukatlar yapabilir karakolda olabilir. Hakim savcı uzlaşma yapacaksa onların yükünü kaldırmaz. Yeni ek yük getirmiş olur. Bazı müesseselerin tartışılması gerektiğini düşünüyoruz." dedi.

HSYK üyelerinden Ahmet Berberoğlu, Bülent Çiçekli, İbrahim Okur ile Sakarya, Kocaeli, Düzce, Bolu, Zonguldak, Kastamonu, Bartın'da görev yapan hakim ve savcılar ile baro başkanlarının katıldığı toplantıda, yargının iş yükünü azaltacak etkin, hızlı ve güvenilir bir yargılama ile ilgili konuların yanı sıra ceza ve ceza usul hukuku, özel hukuk ve usul hukuku, idare hukuku ve yargı mensuplarının özlük işleriyle ilgili konularda ele alındı. Ortaya konulan sorun ve öneriler analiz edilip değerlendirilerek çözüme yönelik gerekli yasal düzenlemeler ile idari tedbirlerin alınması konusunda çalışma yapılacak.

SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara