Ergün, Makine Aksamları İhracatçılar Birliği'nin Bolu Abant'ta düzenlediği, 'Ekonomi Koordinasyon Kurulu'na sunulan strateji belgesi ve sektörün yol haritasını'nın ele alındığı toplantıya katıldı. Ergün, toplantı öncesinde gazetecilere, ithalatın teşvike dayalı olduğu yönündeki tartışmalarla ilgili açıklamada bulundu. Türkiye ekonomisinin dışa açık bir ekonomi olduğunu belirten Ergün, şöyle konuştu: "Dışa açık ekonomilerde ithalat ve ihracat bir arada yürütülen bir konudur. Önemli olan ithalat ve ihracat dengesini sağlayabilmektir. Türkiye bu dengeyi sağlamak için son zamanlarda önemli stratejik adımlar atıyor. İşte birkaç gün önce kamuoyuyla paylaştığımız sanayi strateji belgesinin temel hedeflerinin bir tanesidir bu. Yani Türkiye'nin ihracat ve ithalat dengesini koruyabilmek. Her sektörde mümkün olduğu kadar bu dengeyi koruyabilecek tedbirleri geliştirmek. Bugün aynı zamanda makine sektörüyle ilgili bu mekanda bir çalışma yapıyoruz. Dış ticaret müsteşarlığımızın bünyesinde yapılan sektörlerin ihracat stratejiyleriyle ilgili belgelerde aynı mantıkla hareket ediliyor. Bugün itibariyle makine sektöründe önemli bir açığımız var. Yatırım malları olması açısından bunu bir yönüyle sevindirici bulabiliriz. Türkiye yatırım yapılan bir ülke. Makine ve techizat alıyor insanlar yatırım yapıyorlar, üretim yapıyorlar, istihdam yapıyorlar. Ama üzüleceğimiz taraf şu, bu satın aldığımız makinelerin önemli bir bölümünü kendimiz aldığımız halde dışarıdan satın alıyoruz. Dolaysıyla kendi ürettiğimiz makinelerin hem dış pazarlarda daha çok yer alabilmesi, hem iç pazarda bir yatırım malı olarak daha çok tüketilebilmesinin de tedbirlerini geliştiriyoruz. Bunun içinde atacağımız adımlar var, bazı adımlar attık. Destekler, teşvikler, içeride yerli makine kullanımının hem kamuda hemde özel sektörde desteklenmesi gibi tanıtımın yapılması gibi çalışmalar, bizim bu alanda önemli oranda sorunumuzu azaltacaktır."
"EN ÖNEMLİ CARİ AÇIK ENERJİ"
Türkiye'nin cari açık problemindeki en önemli kalemi enerjinin oluşturduğunu kaydeden Ergün, "Yaklaşık 40 milyar dolarlık bir enerji ithalatına sahibiz. Bizim dış açığımızda önemli bir kalem oluşturuyor. İkinci önemli bir kalemde yatırım malları ithalatı. Makine ve techizat ithalatıdır. Ortalama söyleyelim 10 milyar dolar makine ihracatı yaparken, 20 milyar dolar civarında makine ithalatı yapmaktayız.. Demek ki ikinci önemli cari açık kalemimiz, makine ithalatıdır. 10 milyar dolarlık açık oradan ortaya çıkmaktadır. Makine sektörünü güçlendirerek, hem onun ihracat kapasitesini artırarak, içeride makine kullanımı, Türkiye'de üretilen makine kullanımını artırarak, bu çalışmaları yapıyoruz. Enerjiyle ilgili çok önemli çalışmalar yapılıyor. Bir taraftan hidroelektrik santral yaptırımları güçlendiriliyor, termik santrallerle ilgili çalışmalar, onarım çalışmaları kapasite artırım çalışmaları çevreye duyarlılık çalışmaları yürütülüyor." dedi.
Doğalgazdan enerji üretimiyle ilgili, yenilenebilir enerji kaynaklarından, rüzgar, güneş gibi, termal enerji gibi kaynaklardan elektrik üretimiyle ilgili çalışmaların, nükleer enerjiyle ilgili çalışmaların devam ettiğini anlatan Ergün, "Bunlar da bizim enerjide dışa bağımlığımızı azaltacak çalışmalar. Yani bu tartışmalar yapılabilir ama, bu tartışmalar bir taraftan yapılırken, bir taraftan da Türkiye hem enerjide hem makine techizatta yatırım mallarında, hem de ara mallarındaki ithalat kalemlerini bir yandan azaltırken, ihracat kalemlerini artıran çalışmaları da yürütüyor." diye konuştu.
Türkiye'nin açıklarını azaltmayı amaçladıklarını ifade eden Bakan Ergün, "Amacımız, Türkiye'yi ihracatı, ithalatını karşılayan ülkelerden bir tanesi haline getirmek. 2023'te bir ihracat hedefimiz var. 500 milyar dolarlık bir ihracat hedefimiz var. Makine sektörü burada 100 milyar dolarlık bir hedef koymuş bulunuyor. 10 milyar dolar olan ihracatını 2023 yılında 100 milyar dolara ulaştırmayı hedefliyor. Onun için kuvvetli bir alt yapı oluşturmak lazım. Dolaysıyla 2023'ün Türkiyesinde oraya geldiğimiz zaman Türkiye ihracat, ithalat dengesini, hem ihracatını büyüterek hemde ithalatını dengeli bir şekilde sürdürerek iki parametre arasındaki dengeyi kuran kurmuş ülke haline gelmiş olacaktır. Bütün bu alt yapı çalışmaları bununla ilgilidir." değerlendirmesini yaptı.
"STRATEJİ BELGESİ BİR YOL HARİTASIDIR"
Bakan Nihat Ergün, strateji belgesinin bir yol haritası olduğunu söyledi. Ergün, şunları kaydetti: "Kim ne yapacağını, ne zaman yapacağını, nasıl yapacağını bilecek. Zaten strateji belgesinde de bunlar var. Büyük bir hedefimiz var. Türkiye'i Avrasya'nın orta ve ileri teknoloji ürünlerinde üretim merkezi haline getirmek. Bu hedefe varmak için altta bazı amaçlarımız var. Bazı stratejik hedeflerimiz var. Bunun için uygulayacağımız politikalarımız var. Bu politikaları gerçekleştirken yapacağımız eylemler var. Kim yapacak, ne zaman yapacak, nasıl yapacak, ne kadar yapacak hepsinin bir takvimi var. Bunu takip eden bir komite var. İşte straji belgesi bütün kurumlar için bir yol haritası niteliğindedir. Özel sektörler için, kamu kurumları için, sivil toplum örgütleri için. Bu yol haritasını uyguladığı zaman Türkiye hedeflerine rahat bir şekilde varacaktır. Yol haritasınız yoksa hedefiniz ne kadar büyük olursa olsun nereye gideceksiniz? Yol haritası size hem nereye gideceğinizi, hem nasıl gideceğinizi, hem ne zaman gideceğinizi gösteriyor? Strateji onun için bütün kesimler için önemli.Onun için kendi kendimizi konuşuruz. Şuraya gitmek istiyoruz, haritamız var mı, yolda ne karşımıza çıkacak? Nerede duracağız, nerede mola vereceğiz bütün bunların planları yoksa elimizde, öyle kendimize çok büyük hedeflerden bahsedebiliriz ama hedeflere stratejik hedeflerle ulaşabiliriz."