Grup Başkan Vekili Suat Kılıç, memleketi Samsun'da Saathane esnafı ile buluştuğu kahvaltı programında, Yargıtay Başkanı Gerçeker'in, yıllardır karara bağlanmayı bekleyen dosyaların 2-3 yılda eritilebileceğine dair açıklamasını değerlendirdi. "6.5 yıl önce çıkan 102. maddenin 1 Ocak'ta yürürlüğe gireceğini sağır sultan biliyor da Yargıtay bilmiyor mu?" diye soran Kılıç, "Yargıtay da biliyor. Günlerdir bakıyorum. Hizbullah davası sanıkları serbest bırakıldı, 'davul zurna eşliğinde karşılandı' diye günlerdir haddini aşarak yayın yapılıyor. Utanmadan sıkılmadan Hizbullahçıların serbest bırakılmasından AK Parti'ye pay çıkarmaya, bu sorumluluğu bizim sırtımıza yüklemeye çalışan medya organları var. Bu tabloyu gördükten sonra şunu rahatlıkla ifade edebiliyorum. Tutuklu sanıkların ceza dosyaları karara bağlanmadan tutukluluk süreleri bittiği gerekçesiyle sokağa bırakılmasında AK Parti karşıtı bir arayış kesinlikle söz konusudur." dedi.
"YARGITAY İSTEDİĞİ DOSYAYI CIMBIZLA SEÇİP KARARA BAĞLAYABİLİYOR"
Yargıtay'ın yasanın çıkarıldığı tarihten bu yana her yıl 1000 tane ağır ceza dosyasını karara bağlamış olsaydı, 6 bin 500 dosyanın karara bağlanmış olacağına dikkat çeken Kılıç, eleştirilerini şöyle sürdürdü:
"Hükümet burada, bu dosyaları incelemesi, karara bağlaması gereken Yargıtay nerede. Sorulması gereken doğru soru budur. Yargıtay başkanı diyor ki yargı siyaset aracı olmasın. Doğru. Samsun'dan Yargıtay Başkanı'na sesleniyorum. Siyaset de yargının oyuncağı olmasın. Dilediğinde iktidar partisine kapatma davası açabilen yüksek yargının, cinayet, tecavüz, terör dosyalarını karara bağlayamamış olması, akıl alır, inandırıcı, samimi bir durum değildir. İstediği dosyaları cımbızla çekerek iki gün içinde fotokopiler üzerinden karara bağlayan bir Yargıtay'ın son bir hafta içinde salıverilenler olduğunda personelim, zamanım yok, dosya yükü çok demesi, inandırıcı değildir. Herkes eteğindeki taşı ortaya dökmek mecburiyetindedir. Yakın zamana kadar Yargıtay'da yeni dairelerin açılmasını isteyenlerin, bugün yeni daireler açılmasından vazgeçmiş olmaları son derece düşündürücüdür. Yine bölge adliye mahkemelerinin açılmasını sorunun çözülmesi için önemli bulanların bugün açılmaları çare değildir demeleri, son derece düşündürücüdür. Hakim savcı açığı var diyenlerin, Adalet Bakanlığı tarafından hakim-savcı alımı için yapılan sınavları Danıştay'ın durdurması karşısında ses çıkarmamış olmaları, son derece düşündürücüdür."
"Yargıtay'daki dosya yükünün azalması için yeni dairelerin kurulması gerekli olmaktan öte şarttır, kaçınılmazdır. Bölge adliye mahkemelerinin kurulması kaçınılmazdır. 2 sene önce bunları isteyen Yargıtay'ın bugün bunlar olsa da olur olmasa da olur gibi bir tavır içine girmiş olması, akla belli soruları getirmektedir. Bu soruların ve cevaplarının neler olduğu, Yüksek yargı başkan ve yöneticileri tarafından çok çok iyi bilinmektedir." diyen Kılıç, "Geciken adalet adalet değildir. Yargığya, mahkemelere, hakimlere, savcılara olan güven duygusu kaybolursa, toplum adalet duygusunu yitirir." şeklinde konuştu.