Belçika'nın Batı Flaman Bölgesi'ndeki Meulebeke kasabasında 18 Eylül 2010 günü çıkan tartışmada silahla vurularak öldürülen Uğur (33) ve Süleyman Aygün (32) kardeşlerin cenazeleri 110 gündür ailesine teslim edilmiyor. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, saldırgan M. Uçar (34) ile Aygün kardeşler arasında sokak ortasında tartışma başlamış ve M. Uçar bir süre sonra yanında bulundurduğu silahını çekerek 8 el ateş etti. Aygün kardeşler olay yerinde hayatlarını kaybederken, saldırgan M. Uçar da kısa süre sonra yakalandı.
Yapılan otopsi ve olay yeri tatbikatına rağmen 110 gündür cenazelerin morgda bekletiliyor olmasına tepkiler büyüyor. Geçtiğimiz haftalarda ailenin girişimi ile protesto yürüyüşü düzenlendi. Bölge Savcısı Marc Allegaert, tüm girişimlere rağmen iki cenazeyi morgda bekletiyor. Aygün ailesi, cenazelerin kendilerine teslim edilmesi için açtıkları mahkemelerden de henüz bir netice alamadı. Son olarak Brüksel Mahkemesi, savcıdan 17 Ocak 2011 tarihinde dosyanın tamamlanmasını talep edince acılı aileye bir süre daha beklemek durumunda kaldı.
"YETER ARTIK BU SAVCI NE YAPMAK İSTİYOR"
Baba Vahit Aygün, "Ben iki tane evlat kaybettim. 110 gün oldu. 110 gündür morgda bekletiyorlar. Biz 110 gündür ölüp ölüp diriliyoruz. Dosya hazırlanmadı diyerek savcı bizi sürekli oyalıyor. Bizi beklete beklete 110 gün oldu. Cenazelerimizi almak için dört mahkeme oldu. Hepsinde de 'dosya hazır değil' dedi. Yeter artık, bu savcı ne yapmak istiyor. Biz de anlamadık." şeklinde konuştu.
"CUMHURBAŞKANI GÜL DEVREYE GİRECEK"
Belçika Adalet Bakanı ile de görüştüğünü belirten Vahit Aygün, "Ama bir netice alamadım. 'Savcının işine karışamam' diyor. Sen Adalet Bakanı değil misin?" tepkisini verdi. Türk makamlarının durumdan haberdar olduğunu belirten Aygün, "Allah razı olsun. Hepsi yakından ilgilendi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün olaydan haberdar olduğu ve mahkemeden sonra devreye gireceğini öğrendik. Başbakanımızın, Dışişleri Bakanının, Adalet Bakanının da haberi var. Hatta Adalet Bakanlığından kâğıt geldi, 'olayın takipçisiyiz' diye. Önümüzdeki mahkemeyi bekliyoruz.' dedi.
"BİZİM SUÇUMUZ YABANCI OLMAK"
Yabancı ve Müslüman oldukları için cenazeleri alamadıklarını öne süren acılı baba, "Suçumuz yabancı olmak. Eğer bir Belçikalı olsaydı bir gün dahi bekletilmezdi. Ben cenazemi istiyorum. Ben başka bir şey istemiyorum. Faili meçhullerde bile cenazeler en kısa zamanda veriliyor. Bu olayda maktul de belli fail de belli. Niye bekletiliyor 4 aydır cenazeler anlam veremiyoruz. Kaç defa otopsisi oldu, tatbikatı oldu." ifadelerini kullandı.
Altı çocuğun yetim kaldığını belirten anne Aygün ise, şöyle konuştu: "İki evladımı aynı gün aynı saatte kaybettim. Bana çocuklarımı versinler, memleketime götürüp defnedip geleyim başka bir şey istemiyorum. Cenazeleri defnedersek bir rahatlama olacak. Hiç olmazsa ümidimizi keseriz. Şimdi her an geleceklermiş gibi oluyor. Yüzlerini daha görmedim.Yıkadılar göstermediler, koydular göstermediler esir miyiz biz bu memlekette?"
MORG MASRAFLARI AİLEDEN TAHSİL EDİLECEK
Öldürülen iki evlatlarının cenazelerini almak için çalmadık kapı bırakmayan Aygün ailesi, 110 gündür morgda bekletilen cenazelerin masraflarının da kendilerinden tahsil edileceğini kaydetti. Günlük kişi başı 70'er Euro olarak hesaplanan morg masraflarının 20 bin Euro'yu bulması bekleniyor. Kendileri için bu rakamın hiçbir anlamının olmadığını, önemli olan şeyin bir an önce evlatlarının defnedilmesinin olduğunun altını çizen Aygün Ailesi, yetkililerden bir an önce mağduriyetlerinin giderilmesini bekliyor.