‘İnanan ve yaşayan adam Ercümend Özkan’ manşeti ile çıkan derginin bu sayısının Yorum bölümünde İktibas’ın İslami çizgisi ile birlikte bu çizginin esas belirleyicisi olan Özkan’ın bir değerlendirmesi yapılıyor.
Ercümend Özkan’ın “Tevhid akidesini gereği gibi anlayınız ve ona toz kondurmayınız. Şirk ve küfür niteliği taşıyan şeylerden onu titizlikle koruyunuz... Kendinizi kontrol ediniz. Demokratik, laik ve her türlü sol pisliklerden temizleyiniz ve temiz tutunuz kendinizi. Allah, önce akidesi temiz (kirlenmemiş) olanları sevmektedir” sözlerinin hatırlatıldığı Yorum bölümünde, hayatı İslami mücadele içerisinde geçen Ercümend Özkan’a yönelik birçok söylenti, çarpıtma ve iftira olduğu belirtiliyor.
Bunlar arasında “sistem-içi araçları meşru gördüğü” iddiasının en tehlikelisi olduğu belirtilen Yorum’da Ercümend Özkan’ın yazı ve sözlerinden getirilen örneklerle, ilkeli duruşundan asla vazgeçmediği, ‘sistem-içi mücadelenin benimsenmemesi gerektiği’ konusunda en küçük bir fikir değişikliğ bilei olmadığının altı çiziliyor.
Derginin kavram bölümünde ise Şefaat konusu ele alınıyor. Geleneksel dini anlayışın çizdiği Şefaat anlayışının Kur’an’ın mesajı ile örtüşmediği vurgulanan yazıda “Şefaat beklentisi, bir Peygamber bile olsa, Allah’a ortak yapmak; Allah’ın otoritesine, affetme yetkisine yeni şerikler ihdas etmek anlamına gelecektir” deniliyor.
Düşünce yazılarının başında yine değerli düşünür ve yazar Atasoy Müftüoğlu bulunuyor. “İleriye doğru düşünmek” başlıklı yazısında Müftüoğlu, İktibas Dergisi ve Ercümend Özkan’la ilgili yorumlarına yer veriyor ve şöyle söylüyor: “İktibas ve Ercümend Özkan kalabalıkların, yığınların, mistik çevrelerin duymak istemedikleri şeyleri gündeme getirdi. Rahatlatıcı değil, rahatsız edici yorumlar ve çözümlemeler yaptı bütün iktidar biçimlerine gerçekleri söylemeye çalıştı.”
Bünyamin Zeran “Seçeceksin ve başlayacak hayat” başlıklı seri yazılarının birincisinde önümüze konulan anlayışları sorgulamamız, iyi bir tahlilden geçirmemiz gerektiğini söyleyerek Eski Yunan dönemi, Aristokrasi, Liberalizm ve Marksizm’le ilgili yorumlarını sunuyor.
Mustafa Atav ise, “üç beş görece rehavet uğruna ve ne yazık ki anlam dünyamızı kirletme pahasına fetva ve içtihatlarla bizi oyuna dâhil etmeye çalışanlara; yani egemen güce ve zihniyete ‘Teslim ol’ diyenlere, ‘Asıl siz teslim olun!’ derim…” ifadeleriyle bu toplumun halini ve yakın geçmişini yorumluyor.
İktibas Dergisi’nin ‘yolculuğu’nu değerlendiren Mustafa Bozacıoğlu ise “Bizler ‘sonuç‘ odaklı değil ‘süreç’odaklı bir bakış açısına sahip olmalıyız” diyor ‘Nice yollara/yolculuklara’ başlıklı yazısında.
Mustafa Siel de “Allah’ın ayetleri arasında” başlığı altında Kur’an’ı Kerim’de ‘Ayet’ ifadesinin hangi anlamlarda kullanıldığını ve insanın afakta ve enfüsde bulunan ayetler arasındaki durumunu inceledi.
Dergide ayrıca Ekrem Dumanlı’nın Mevlana’dan Utanmak başlıklı yazısına bir yanıt mahiyetinde “Ekrem Dumanlı’ya açık mektup” bulunuyor. Mehmed Durmuş imzalı mektupta Mevlana ile ilgili bir takım bilgilere yer verilerek İslam ile uyuşmadığı ispatlanıyor ve “esas kim utanmalı?” sorusu yöneltiliyor.