ABD ordusu için geliştirilen ilk ENIAC 30 ton ağırlığında, 167 metrekare hacminde iken, zamanla küçüldü, ucuzladı, günlük hayatın vazgeçilmezleri arasına girdi. Son teknoloji harikası IPAD'lar, bilgisayar ve internet dünyasını tamamen dokunmatik erkanla işleyen bir platforma taşıdı.
Türkiye'nin ilk kişisel bilgisayarla tanışması ise 1980'de, bugün Bilkent Üniversitesi Rektörü olan Prof. Dr. Abdullah Atalar'ın, siyah beyaz televizyonu bilgisayar ekranına dönüştürmesiyle gerçekleşti.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, ilk başarılı yüksek hızlı elektronik bilgisayar 'Eniac', 7 Ocak 1946'da ABD'de kullanıma girdi. Elektronik-dijital bilgisayara giden yolda atılmış büyük adımlardan biri olarak ''Eniac''lar 1955'e kadar kullanıldı.
1937'de Harvard Üniversitesi'nden Howard-Aiken ilk otomatik hesap makinesini (MARK-I), 1943'de Pennsylvania Üniversitesi'nden J.P. Erkert ise ilk işlevsel bilgisayar olan 30 ton ağırlığındaki Eniac'ı (Electronic Numerical Integrator and Calculator) yaptı. 30 ton ağırlığındaki Eniac, 135 metrekarelik bir alanı kaplıyordu ve hesaplama vurumları bin 500 elektromekanik röleden geçip 18 binden çok radyo lambasından akıyordu. Eniac'ı çalıştırmak için 150 bin vatlık enerji gerekiyordu.
1951-1959 arasında üretilen bilgisayarlarda ise vakum tüpleri kullanıldı. Bu tüpler bir ampul büyüklüğündeydi ve çok fazla enerji harcıyordu. Veri ve programlar magnetik teyp ve tambur gibi bilgi saklama araçlarıyla saklandı. Veriler ve programlar bilgisayara delgi kartları ile yükleniyordu.
1959-1964 arasında üretilen bilgisayarlarda transistörler (10 bin adet) kullanılıyordu. COBOL, FORTRAN, ALGOL yüksek düzeyli diller ve işletim sistemleri geliştirildi.
1964-1970 arasında üretilen bilgisayarlarda entegre devreler kullanıldı, onbinlerce devre küçük bir silikon çipe yerleştirildi. Düşük maliyet, yüksek güvenirlilik, küçük boyutlar, düşük enerji sarfiyatı ve hızlı olması bu çiplerin mikrobilgisayar yapımında kullanılmasını sağladı.
1970'li yıllardan sonra, büyük çaplı tümleşik devreler kullanılmaya başlandı. Bilgisayar donanımında bu teknolojinin kullanılması bilgisayarın hesaplama hızlarını ve güvenirliliğini artırmış ve hacimleri çok küçültmüştü. Mikroişlemci denilen tek bir tümleşik devre yongalarının bilgisayarlara uygulanması ile tek kullanıcılı ucuz bilgisayarların üretimine geçildi.
İlk popüler grafik işletim sistemi 1984'de, Apple Macintosh'u piyasaya sürdüğünde ortaya çıktı. Microsoft, Macintosh için sözlük işlemci ve elektronik tablo programı yazdı.
İlk IBM kişisel bilgisayar 1981'in ağustos ayında pazara çıktı. IBM, 1983 baharında, şirketin, içinde sabit disk bulunan ilk kisisel bilgisayarı olan PC/XT'sini piyasaya sürdü. Disk, yerleşik bir depolama aygıtı olarak çalışıyordu ve 10 megabayt kapasiteye sahipti. 1984'te IBM, Intel'in 80,286 micro işlemcisine dayalı, PC/AT adlı yüksek performanslı ikinci kuşak bilgisayarını tanıttı. IBM PC'den üç kat hızlıydı. 1990 Mayısında ise Windows 3.0 piyasaya sürüldü.
-IPAD, BİLGİSAYARI DOKUNMATİK ALANA TAŞIDI-
Apple'ın CEO'su Steve Jobs, taşınabilir bilgisayar ve akıllı telefon arası çok fonksiyonlu tablet bilgisayarı ''iPad'' 27 Ocak 2010'da dünyaya tanıttı.
Bilgisayar ve internet dünyasını tamamen dokunmatik ekranla işleyen bir platforma taşıyan iPad ile internette gezinip, e-posta gönderilebiliyor. Büyük boy bir bloknot ölçülerindeki iPad fotoğraf ve video izleyebilme, ayrıca video oyun oynayabilme imkanı da tanıyor.
Akıllı cep telefonları ile dizüstü bilgisayar teknolojisini tek bir cihazda birleştiren iPad, 24.2 cm yüksekliğine, 18.9 cm genişliğe ve 1.3 cm'lik kalınlığa sahip.
-TÜRKİYE'NİN İLK KİŞİSEL BİLGİSAYARINI DA O YAPMIŞTI-
Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdullah Atalar ise Türkiye'deki bilgisayar tarihini başlatan akademisyenlerin başında geliyor.
1976 yılında ABD'de Intel'den aldığı 1 kilobaytlık hafıza ile mikroişlemcileri kullanarak ilk kişisel bilgisayarını yapan Atalar, 1980 yılında Türkiye'ye döndü ve 56 KB hafızalı CP/M işletim sistemi ile çalışan Türkiye'nin ilk kişisel bilgisayarını o tarihte yaptı.
Atalar, bilgisayara ilişkin ''Bu bilgisayar 8-bitlik bir mikroişlemci olan 4MHz'lik Z80 ile çalışıyordu. Yani bugünkü işlemcilere göre yaklaşık 1000 misli daha yavaş bir saati vardı. S-100 bus denilen bir anakart üzerine monte ediliyordu. Üzerinde 56 kilobyte bellek, 1 kilobyte firmware ve EPROM programlayıcı vardı. Bilgisayar herbiri 25cm x 13cm boyutlarında 8 karttan oluşuyordu'' bilgisini verdi.