Pekiyi, Doğan'ın şu cümlelerini nereye koyacaklar: "Toplumsal olaylarda artık acıma, bilmem ne yapma filan yok... Tepeleme var, başka bir şey yok."
Hem demokrat ol, hem İstanbul'un üstüne çökme planları yap! Doğan'ın yalanlayamadığı 'Balyoz' kayıtlarında daha neler, neler var... O tarihlerde iktidara tavrı ise şöyle: "Başbakan ile özel görüşmelerde hakaret etmek lazımdır. Bunlarla bir yere varamayız. Basının içinde iyi olanları kullanmamız lazımdır. Basından kuvvet komutanları ile beraber bu hükümete ültimatom vermek lazımdır." 2003 Ağustos şûrasında ise Erdoğan'a hitaben şunları söylüyor: "TSK'nın etkinliğini ortadan kaldırmayı amaçlıyorsunuz. Bunun hesabını soracak güçler mutlaka çıkacaktır. Eğer niyet, 28 Şubat'ın intikamını almaksa pişman olursunuz, bunun hesabını sorarız."
Sevgili kızı Pınar Doğan ve damadı Rodrik inanmak istemese de 'asıl' Çetin Doğan bu cümlelerde gizli. Allah'tan o dönem Genelkurmay'ın başında dirayetli bir komutan vardır. Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, Mayıs 2004'te katıldığı Harp Oyunları'nda 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan'ı çağırıp "Darbe hazırlığı duyumu aldım, darbeni gördüm paşa." der. Sıkıştırıp, gözdağı verir. Özkök bununla da kalmaz. Jandarma Genel Komutanlığı'ndaki bütün üst düzey subayları peş peşe tayin eder. Kudretli istihbaratçı Tuğgeneral Levent Ersöz ve Tuğgeneral Kadir Ali Esener emekli edilir.
BELGELERİ, SES KAYITLARINI NEREYE KOYACAKSINIZ?
Pınar ve Dani Rodrik'in, veteran medya kanallarında ortalığı ayağa kaldırarak aklamaya ve demokratlığını ispatlamaya çalıştıkları Çetin Doğan bu. Birazcık şuna benziyor: Ortada bir cinayete teşebbüs var. Herkes olayı görüyor. Kameralar olayı tespit ediyor. Fail elindeki silahı mağdura doğrultmuşken yakalanmış. Ama ısrarla "Hayır, ben hiç adam öldürür müyüm?" diyor. "Elinde silah var!" diyorsun, "O silahla tatbikat yapıyordum." karşılığını veriyor. "Ama sen daha önce de 3 kez (27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül) adam öldürdün. Bunlar belgeli, kayıtlı." dediğinizde ise "Hayır, ben karıncayı incitmem!" deyiveriyor. Yakınları da yeminli şahit. Olayın net karikatürü bu.
Oysa beyhude uğraşıyorlar. Binlerce ıslak imzalı belge, onlarca ses kaydı. Dev bir iddianame... Balyoz darbe planında birazcık uydurma belge olsaydı, LAW silahına 'boru' diyebilen sabık Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ değil parmağını sallamak, dünyayı ayağa kaldırırdı. Balyoz darbe planı 'doğru mu yalan mı'nın basit bir sağlaması daha var. O da Sedat Ergin. Günlerce iddianameyi okudu. Onlarca makale yazdı. Rodrik'lerin iddialarının tutar yanı olsaydı önce Sedat Ergin bu kanıtları kaleme alırdı. Sabah gazetesinde çıkan darbe girişimi gözlem raporu sonrası Ergin ne düşündü acaba? Bence Rodrik'ler Sedat Ergin'le bir görüşmeliler. Yoksa çabalarının yalnızca sevecen ve şirin bir aile dayanışmasından öte işe yaramayacağını fark etmeyecekler.
EYSEL AYHAN Zaman