Dolar

34,8665

Euro

36,6229

Altın

3.048,96

Bist

10.058,47

Yargıtay ile AK parti arasında polemik

Bozdağ, TBMM'de gazetecilerin tutukluluk süresi ile ilgili sorularını cevapladı.

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-01-06 18:50:30

Yargıtay ile AK parti arasında polemik
Bozdağ, tutukluluk süresine yönelik eleştirileri hatırlatılınca, yasanın 2005'te ise yürürlüğe girdiğini belirterek, "Daha önce tutuklulukla ilgili bir süre sınırlanması yoktu. Adil yargılanma hakkının ihlal edilmesi ve Türkiye'nin AİHM'de tazminatlara mahkum edilmesi nedeniyle o dönem de CHP ve AK Parti gruplarının da işbirliği ile sınırlama sürelerine bir sınırlama getirildi. Bunun için 1 Nisan 2008'e kadar 102'inci maddenin uygulanmasını erteleyelim' dendi. Yine yasada örgütlü suçlar ve çıkar amaçlı suçlarla ilgili süreyi uzattık. Ama buna rağmen de bir geçiş süresi konuldu. Yargıtay'a 'bu elinizdeki dosyaları zaman içerisinde lütfen tamamlayın, bir karara bağlayın' şeklinde uyarı ve bir ihtar yapıldı ve bir süre verildi. Ancak, 1 Nisan 2008 yaklaştığında bir takım dosyalar nedeniyle sıkıntıların olduğu dillendirildi. Yine o çerçevede 31 Aralık 2010'a kadar yasanın uygulanması ertelendi. Yasanın yürürlüğe girdiği tarihe bakıldığında; yaklaşık 5 yıldan fazla bir süre. Bu tutukluluk süreleriyle ilgili dosyaların ivedilikle görüşülmesi ve karara bağlanması konusunda Yargıtay'a yasa koyucu TBMM tarafından süre verildi."

"YARGITAY VERİLEN SÜREYİ DEĞERLENDİRMEDİ"

Bozdağ, hükumetin tedbir almadığı yönündeki eleştirilere de tepki gösterdi. Bozdağ, Yargıtay'ın verilen süreyi değerlendirmediği söyledi. Bozdağ, "Yasanın yürürlüğe girmesi ile birlikte kamuoyunda bazı tartışmalar yaşandı. Bu eleştirilerin altını özellikle çizmek istiyorum. Yargıtay'ın dosyaları ivedilikle görüşmesini engelleyen özellikle Anayasal bir engel yoktur. Tutukluluk dosyaları öncelikli işler arasındadır. İvedilikle görüşülmesi lazım. Zaman aşımı dosyaları da aynı şekilde. Kamuoyunu rahatsız eden suçların failleri tahliye olacakların dosyaları 10 yıldır Yargıtay'dan bekliyor. Yargıtay'ın ivedilikle bu dosyaları gündemine alması lazım. Yargıtay'ın Hizbullah sanıkları ile ilgili dosyaları bugün dahi öne alıp karara bağlamasına mani bir şey yok." ifadelerini kullandı.

YARGITAY'A CİHANER HATIRLATMASI


Bozdağ, konuşmasına şöyle devam etti: "Yargıtay'a ve ilgili dairelere yaptığı çağrıda bulunuyorum. Buradan bir çağrı yapıyorum. Hizbullah sanıkları ve veya diğer sanıklarla ilgili veya bundan sonra tahliye dileceklerle ilgili Yargıtay' bekleyen dosyaları öne almalarına engel Anayasa'nın hangi hükmü vardır? Yargıtay'ın isterse bir saat sonra Hizbullah sanıkları ya da başka sanıklarla ilgili dosyaları karara bağlayabilir.

Bozdağ, Yargıtay'ın daha önce İlhan Cihaner ile ilgili dosyada yaptığı işlemi burada da yapabileceğini hatırlatarak, "Devam eden bir soruşturma ve kovuşturma çerçevesinde Yargıtay; 'zamanı yok' demedi. Cihaner dosyasını ivedilikle gündemine aldı ve bir karar verdi. Silivri'de devam eden davaların hakim ve sanıkları ile ilgili tazminat söz konusu olduğunda Yargıtay hemen acele dosyayı aldı ve kararını verdi. Sayın Başbakan ile ilgili bir dosyayı yetkisi bile olmadan gündeme aldı ve karara bağladı. Yargıtay istediği zaman ne kadar çabuk işlediğini gösteren pek çok örneği var. Daha fazla örnek verebiliriz."

- Yargıtay Başkanı Gerçeker: Bu kadar kolaysa gelip çözsünler

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ'ın açıklamalarına tepki gösterdi. Bozdağ, ''Yargıtay isterse bir saat içinde Hizbullah yada başka sanıklar hakkında dava dosyalarına bakar'' demişti. Söz konusu açıklamaları Yargıtay çıkışında değerlendiren Gerçeker, ''Politikacı ağzıyla konuşuyorlar. Öyle kolay değil. Bu kadar kolaysa gelip çözsünler.'' diye konuştu.

Gerçeker, Yargıtay'dan çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gerçeker, "Durumumuzu gördünüz dosyaların halini gördünüz arkadaşlar çıkardıkları dosyaların seyrine bakın bütün dosyalar ele alınmış ele alınmayan tutuklu dosyaları yok" dedi. Gerçeker, son günlerde yargıdaki iş yükünü dile getirmekten bıktığını ve siyasilerin yaptığı açıklamaların çok talihsiz ve yersiz olduğunu söyledi. Tüm dosyaların "tek tek incelediğini" savunan Gerçeker, "Bir dosya 84 klasör, içinde onlarca sanık var, 40 bin belge var. Bunlar nasıl incelenecek, incelenmeden nasıl karar verilecek? Duruşma için gün veriyorsunuz, tebliğnameler tebliğ için sanıklara gönderiliyor mutlaka. Bunlar yasal zorunluluk. Bunların hepsi bir zaman istiyor. Bu koşulları yerine getirmeden karar vermek mümkün mü? Bunlar ezbere söylenen sözler. Yani bunları eğer Yargıtay'a yüklenmek için bahane olarak söylüyorlarsa istedikleri kadar söylesinler. Arkadaşlarımın yaptıkları çalışmaları, özverili çalışmaları fedakarca çalışmalarını gözümle görüyorum. Yanlış bir şey olsa ilk başta ben söylerim bunu. Onun için bunların hiç anlamı yok" dedi. Gerçeker, eleştiri konusu olan dosyaların dairelerine bir iki ay önce geldiğini ve duruşma yapılacak dosyalar olduğunu da söyledi.

Gerçeker, Dairelerin elinde sadece Hizbullah dosyası olmadığını savunarak "Her türlü dosya var. Her türlü suçtan faillerin olduğu dosyalar var. Yani bunları söylemek o kadar kolay değil. Gelsinler buraya iki günde bitirsinler o zaman. Ne kadar güzel biz de rahatlarız. Oldu mu? Onlar bu işin nasıl olduğunu bilmiyorlar" dedi.

Gerçeker, bir gazetecinin "İlhan Cihaner davası ve Ergenekon hakimlerine ilişkin davalarda Yargıtayın kısa sürede karar verdiği" yönünde de açıklamaların olduğunu belirtmesi üzerine de "Bunlar beni ilgilendirmez. O sözler politikacı ağzı ile söylenmiş sözler" yanıtını verdi.
SON VİDEO HABER

İstanbul'dan Halep'e giden Suriyeliler konuştu

Haber Ara