Cihan Haber Ajansı(Cihan) muhabirine konuşan Kılıçkaya, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK)'nun tutukluluk süresini 3 yıla indiren 102. maddesinin uygulamaya girmesiyle başlayan tartışmalar ile yargıdaki iş yükünü değerlendirdi. Yargıdaki gecikmeden dolayı hiçbir masum insanın fazla tutuklu kalmaması gerektiğinin altını çizen Kılıçkaya, kişilerin suçlu olup olmadığının hüküm giydikten sonra belli olduğunu ifade etti. Hüküm giyene kadar herkesin masum kabul edildiğine dikkat çeken Kılıçkaya, "Öyleyse kişi masumsa cezaevinde yatmaması gerekir. Yargılamanın makul bir süre içinde bitirilip, tutukluluğunda sona erip; eğer hükümlüyse hükümlü, beraat edecekse beraat etmiş olması gerekiyor. O anlamda bir sınırlama getirilmesi yerinde ve doğrudur. Mahkemelerdeki gecikmeden dolayı, bundan dolayı bir sorun çıkar mı; zaman zaman da sorun çıkabilir. Ama sorun çıkacak diye, insanları da tutuklu olarak bekletmek doğru değil. Onun için yapılan düzenleme doğru ve yerindedir." dedi.
Gecikmelerin sebebinin mahkemelerin yetersizliği, özellikle Yargıtay'ın yetersizliği olduğunu vurgulayan Kılıçkaya, taşrada makul, normal davalarda ortalama bir mahkeme süresinin 6 ay ile 1 yıl arasında değiştiğini söyledi. Ama aynı dosyanın Yargıtay'da iki yıl beklediğinin altını çizen Kılıçkaya, şöyle devam etti: "Yargıtay'ın bir kaç ay içinde sonuçlandırması gerekiyor. Çünkü yapılacak herhangi bir işlem yok. Dosyayı inceleyip karar verecek. Yargıtay'daki daire sayısı azdır. Çoğaltmak gerekiyor. Üye ve hakim sayısını çoğaltmak gerekiyor. Her dosya muhakkak Yargıtay'a gidiyor. Hakimlerin notlama sisteminden de kaynaklanan bir yanlışlık var. Hakimlere puan vermek, not vermek, Yargıtay'dan geçen dosya sayısı, dosyaların onanma oranları vs. esas olmaktadır. Böyle olunca da tüm dosyalar Yargıtay'a bir şekilde bir gidiş yolu bulup gitmektedir. Onun için Yargıtay'a her dosyanın gitmemesi gerektiğini, gidişe bir şekilde baraj konulmalı. Hakikaten haksızlığa uğradığını düşünen insanlar Yargıtay'a gitmeli."
Yargıtay üyelerinin işlerini iyi yapması gerektiğini belirten Kılıçkaya, savcı olup da şuana kadar hiç dosya incelememiş kişiler bulunduğunu ifade etti. Kılıçkaya, "Yargıtay'da tetkik hakim olup veya üye olup veya Yargıtay savcısı olup da işini yapmayan, hiç dosya incelemeyen veya çok az sayıda dosya inceleyen insanlar var. Dolayısıyla herkes işini iyi yapmalı. Üye ve daire sayısı çoğaltılırsa bu sorun çözülür." şeklinde konuştu.