Çamlıca Belediyesi ile Kültür Evi bahçesinde bu sene yedinci kez kutlanan gece, Çamlıca Kültür ve Turizm Derneği'yle, Trakya Üniversitesi (TÜ) Keşan Meslek Yüksek Okulu'nun (MYO) katkıları ile geçekleşti.
Programın açılış konuşmasını yapan Çamlıca Belediye Başkanı Halil Büyükyatıkçı, "Bocuk"un günümüzde unutulmaya yüz tutan bir Balkan geleneği olduğunu ve belde olarak bunu yaşatmaya çalıştıklarını söyledi. Büyükyatıkçı konuşmasına şöyle devam etti: "Bu gecelerde kabak tatlısı pişiriliyordu. Benim çocukluğumda babaannem 'Eğer bu gece bu kabak tatlısından yemezsen Bocuk sırtına biner' diyordu. Ben de o korku ile kabağı yiyordum. Ama yedikten sonra gerçekten kabak tatlı geliyordu. İşte biz de bu gece size kabak tatlısı yedireceğiz. Bu sadece Çamlıca beldesinde değil aslında Balkanlar'da yaşayan köylerimizde vardı bu adet; ama maalesef yok olmakta."
Çamlıca Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Tahir Demirel ise "Bocuk"un Balkan kültürüne özgü bir değer olduğuna değinerek, "1980'lere kadar bu mahalle toplantıları halinde sürdürülen bir gelenekti. Daha sonra elektriğin yaygınlaşmasıyla bu gelenek kayboldu. 2004 yılında yaptığımız çalışmalar neticesinde bu kültürü yaşatmak adına organizasyonlar yapmaya başladık. 'Bocuk Gecesi'nin Avrupa Birliği (AB) işbirliği ile projesini hazırladık. Başvurusunu yaptık. Ayrıca Trakya Kalkınma Ajansı'na da proje hazırladık. Biz, bu geleneğin Türkiye'ye ve dünyaya tanıtılmasını istiyoruz. 'Bocuk Gecesi' artık korku bayramı olarak da kutlanıyor. Cadılar Bayramı nasıl Amerika'dan dünyaya yayılmışsa, 'Bocuk Gecesi'nin de aynı şekilde herkesin rağbet göstereceği bir hal almasını temenni ediyoruz. Belki de Balkan toplumlarının sahip çıkacağı bir geleneğin tohumlarını burada atmışızdır." diye konuştu.
Gecede, yüzlerini boyayan ve beyazlara bürünen gençler kabak tatlısı dağıttı. Daha sonra ise konser verildi. Düzenlenen fener alayında da gençler Depo mevkiine kadar yürüdü.
Bu arada, yüzleri boyalı ve beyazlar giyinmiş gençler bazı camları çalarak, camdan bakanları korkuttu.
Yürüyerek, Depo mevkiine gelen gençler burada yakılan büyük bir ateşin etrafında toplanarak, gitar eşliğinde şarkı söyledi. Gece, ateş etrafında toplananlara korku hikayelerinin anlatılmasının ardından son buldu.
BOCUK GECESİ
Bocuk Gecesi, Orta Çağ'dan kalma bir gelenek. Balkanlar'daki Hristiyanların 'bojic' adetleriyle ilişkisi yok. Tamamen Türk halk kültürünün bir parçası. Bocuk Gecesi, her evde mutlaka kabak pişirilir. Gecede kabak tatlısı, ince akıtma, kar suyunda haşlanmış mısır, armut, ayva, çekirdek, badem, kuzinede fırınlanmış yer fıstığı, ceviz gibi yiyecekler yenir.
İnanışa göre, 'Bocuk' verilen varlık, kabak pişen eve gelmez ve kötülük yapmazmış.
Bu gecede kabağın yanı sıra mutlaka akıtma yapılır. Geceye, aile halkı, komşular ve akrabalar katılır. Gençler çarşaflara bürünerek komşularını 'Bocuk geliyor' diye korkuturlar.
Gecede 'Bocuk' diye adlandırılan bir varlığın beyazlar içinde insan görünümünde gezdiğine inanılır.
Bocuk Gecesi kışın en sert gecesinin simgesi. Bu gece suya tahta atılır ve tahta sabah suyun üzerinde donmuş olarak bulunursa o evdeki kişilerin o yıl boyunca sağlıklı, sıhhatli, dayanıklı ve güçlü olacağına inanılır.