Ancak tavan yapan ev fiyatları gençlerin evlilik hayallerini suya düşürüyor. Hükümetin emlak fiyatlarını indirmek için aldığı tedbirlere rağmen, 2008'deki küresel krizle biraz duraklayan fiyatlar, 2009'da tavan yaptı ve artık ev alınamayacak hale gelindi. Bu durum başta düşük ve orta gelirlileri düşündürüyor. Özellikle Pekin ve Şanghay gibi şehirlerdeki ev fiyatları yeni evlenecek genç erkeklerin en büyük derdi. Bazıları ev almak için başka şehir tercihi ederken, bazıları da milyonlarca yuan olan evleri ömür boyu satın alamayacaklarını söylüyor. Pekin'de üç yıl öncesinde evlerin metrekaresi bin dolarken, şimdilerde bu rakam 4-5 bin dolara çıkmış durumda.
2010'da Çin'de yapılan bir ankette, yüzde 70 genç bayan, evlenecekleri erkeğin bir ev, sabit bir maaş ve bankada parasının olmasının evlilik öncesi olması gereken ana kural olduğunu söyledi. Halkın Günlüğü gazetesindeki habere göre, anketten çıkan sonuçta, evliliğin gerekli ilk şartının bir ev satın almak olduğu belirtildi. Az sayıdaki aşırı düşünen bayanın bile damadın bir evinin olmasının, eşine karşı bir sorumluluk yada ailesini geçindirip geçindiremeyeceğinin bir standardı olduğunu düşündüğüne işaret edildi.
KİŞİLİK VE AHLAK İLK 3 EVLİLİK ŞARTININ DIŞINDA-
Haberde, kişilik ve ahlakın ise ilk 3 evlilik şartının dışında olduğu kaydedildi. Bazı kadınların ve ailelerinin geleneksel konumlarını sürdürdüğü ve ev sorununun erkeğin sorumluluğunda olduğu ifade edildi.
Evlilik değerlerinin çarpıklığının, çoğu kadının evliliği 'sosyal refahın' başka bir çeşidi olarak düşündüğü gerçeğini ortaya koyduğu da belirtilen haberde, emlak probleminin Avrupa'da da her zaman bir sorun olduğuna işaret edildi. Hükümetlerin emlak piyasasını düzenlemek için, emlak vergisi alma gibi bir dizi sert önlemler aldığı, satıcıların, alıcıların ve kiraya vereceklerin yıllık vergi ödediği aktarıldı.
Düşük ve orta gelirli kişiler için Avrupa'da da hükümetin kenar mahallelerde ucuz evler önerdiği bilgisine yer verilen haberde, bu evlerin bulunduğu binaların genelde 10 katlı ve evlerin de küçük ebatlı olduğu ve en önemli avantajının kirasının düşük olmasının olduğuna değinildi.
Görünüşte, bu ülkelerde konut sahibi olmanın gençler önünde bir engel olarak görünmediği de belirtilen haberde ayrıca, Japonya'da yeni evlenen çiftlerin kirada oturmalarının bir gelenek olduğuna dikkat çekildi. Bu gençlerden sadece birkaçının ev almaya gücünün olduğu kaydedilirken, Tokyo'da evlilik için genç çiftlerin yüzde 67'sinin kiralamayı seçtiği, yüzde 14,3'ünün ise ev aldığı dile getirildi.