CMK 102. Maddesi'nin yürürlüğe girmesiyle Diyarbakır Cezaevinde tutuklu bulunan terör örgütü Hizbullah'a üye olmak ve faaliyetlerde bulunmaktan yargılanan üst düzey yöneticiler Edip Gümüş, Mehmet Varol, Mustafa İpek, Sinan Yakut ve Şehmus Kınay serbest bırakıldı.
Askerlik sorunu olduğu belirlenen Cemal Tutar, Fuat Balca, Mahmut Demir, Kemal Gülşen ile Abdülkerim Kaya ise Askerlik Şubesine teslim edildi. Sanıkların tahliye edileceğini internet üzerinden öğrenen yüzlerce kişi dün geceyi Diyarbakır D Tipi Cezaevi önünde bekleyerek geçirdi.
Batman, Siirt, Mardin ve Şanlıurfa'dan gelen kalabalık grup sanıkların tahliye anını tekbirlerle karşıladı. Tahliye olan Edip Gümüş, cezaevi önünde toplanan kalabalığa hitaben yaptığı konuşmada, herkesi selamladığını belirterek, 'Cenabı Allah sizin bu muhabbetinizi, sevginizi inşallah dünyada da, ahirette de karşılıksız bırakmayacak. Bu muhabbet, bu güzellikle Mevlam kıyamette de cennette de bizleri yan yana getirecek inşallah. Allah'u Teâlâ dünyada da bizleri de kardeşlerimizi de aziz edecek. Bizlerin kurtuluşu bizden sonra gelenlere hayırlı kapıların açılmasına sebep olacak. Mevlam hepinizden razı olsun. İnşallah yarından itibaren bütün kardeşlerimle kucaklaşma imkânı bulacağım.' dedi.
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nce hazırlanan bin 180 sayfalık gerekçeli kararda, terör örgütü PKK'nın silahlı eylemlerinin terör örgütü Hizbullah'ın silahlı eylemlere kalkışmasında etkili olduğu belirtilmişti. Gerekçeli kararda, 'Güneydoğu'da PKK'nın silahlı propagandayı çok etkili bir yöntem olarak kullanması ve buna bağlı olarak oluşturduğu etki alanı, bölgede var olan radikal İslami hareketlerin silahlı eylemlere kalkışmasında etkisi de ayrıca tartışılmalıdır.' denilmişti.
Hizbullah'ın yabancı ülkelerden İran'la bir dönem bağının olduğu kaydedilen kararda, 'Sanıklardan Edip Gümüş, 3 defa İran'a giderek bir villada kaldığını, orada Hüseyin Velioğlu ile görüştüğünü belirtmişti. Ancak örgütün İran istihbaratının bizzat yönlendirmesi sonucu herhangi bir eylem yapıp yapmadığı tespit edilememiştir.' ifadesine yer verilmişti.
Kararda, yazar Konca Kuriş ve eski DEP milletvekili Mehmet Sincar'ın öldürülmesi eylemleri de yer almıştı. Batman'da 1993 yılının eylül ayında Sincar'ın öldürülmesi eyleminin talimatını sanık Musa Özer'in verdiği, eylem sorumlusunun Sinan Yakut, tetikçilerin de Rıfat Demir ile 'Hüseyin' kod adlı kişi olduğu belirtilmişti. Batman'a geldiği haberi alınan milletvekili Sincar'ın çarşıda vurulduğu bildirilmişti.
Yazar Konca Kuriş'in ise 1998 yılının temmuz ayında Mersin'de evinin önünde silah zoruyla kaçırıldığı, aynı ildeki bir hücre evinde bir süre tutulduktan sonra örgüte ait otomobille Konya'ya götürüldüğü kaydedilmişti. Kuriş'in cesedi, Konya'nın Meram ilçesindeki bir evde 3 cesetle birlikte bulunmuştu.