TBMM'de partisinin 2011 yılının ilk grup konuşmasını yapan Bahçeli, Cumhurbaşkanı Gül'ün özellikle Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine yaptığı ziyareti sert sözlerle eleştirdi. Bahçeli, şöyle konuştu: "Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada ise, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne yapılan ziyaretin ne öncesinde ne de ziyaret sırasında iki dilli tabelaya rastlanılmadığı ifade edilmiştir. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü karşılama törenleri esnasında; Türkçe afişlerin yanında mahalli dilin de yazıldığı pankartların görülmediği yönündeki sözlerin bizim açımızdan hiçbir hükmü yoktur. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin iki dilli hizmet konusundaki uygulamalarını gizlemeye çalışan Sayın Cumhurbaşkanı'na şu gerçekleri Türk milletinin önünde hatırlatmak ve kendisinden açıklama beklediğimizi belirtmek isterim. Bunun yanı sıra, imar planına açılan yeni yerleşim birimlerine Kürt tarihini hatırlatan isimler vereceklerini de belirtmiştir."
Cumhurbaşkanı'nın MGK'ya başkanlık yaptığını ancak alınan kararları öncelikle kendisinin çiğnediğini savunan Bahçeli, "Toplantıda alınan kararlara herkesten önce Sayın Cumhurbaşkanı'nın uyması ve saygı göstermesi gerekli ve kaçınılmazdır. Cumhurbaşkanı Gül iki dilli belediye hizmet uygulamasının birçok örneğini sergileyen ve bölücülüğün odağı haline gelen Diyarbakır belediyesini ziyaret ederken bunu unutmuştur. Bunun sonucu Milli Güvenlik Kurulu bildirisi bizzat Cumhurbaşkanı tarafından delinmiş, sıfırlanmış ve hükümsüz hale gelmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı yukarıda sıraladığımız gerçekler ve haklı endişeler ve görüşlerimiz karşısında neden rahatsız olmakta, neyi üzüntüyle karşılamaktadır? Ortada üzülecek, rahatsız olunacak bir şey varsa, o da Cumhurbaşkanı Gül'ün devletin başı sıfatıyla Diyarbakır'da sergilediği tutum ve davranışlardır. Sayın Cumhurbaşkanı'nın Diyarbakır'da sivil toplum temsilcileriyle yaptığı toplantıda dile getirdiği ve basına da yansıyan bazı beyanlarını çok vahim bulduğumuzu açıkça ifade etmek isterim. Bu çerçevede, 2 Ocak 2011 günkü basında yer alan Sayın Cumhurbaşkanı'nın 'Ha diyince olmuyor, kullandığımız dile dikkat edelim, toplumun diğer kesimlerini rahatsız etmeden, hazmettirerek sürecin işlemesi lazım' sözleri üzerinde herkes çok iyi düşünmelidir." ifadelerini kullandı.
"AK PARTİ İKTİDARININ HESABA ÇEKİLMESİ İNŞALLAH BU YIL GERÇEKLEŞECEKTİR"
Devlet Bahçeli, iktidar yandaşlarının devlet kaynaklarını yolsuzluk ve hırsızlıkla talan etmelerine, yapılacak olan seçimlerle dur demenin söz konusu olacağını belirterek, "Sekiz yılı geride bırakan ve dokuzuncu yılına giren AK Parti iktidarının hesaba çekilmesi inşallah bu yıl gerçekleşecektir." dedi.
AK Parti'nin ülkeye ağır faturalar ödettirdiğini savunan Bahçeli, AK Partinin bölücülüğü azdırdığını, ülkenin kaynaklarını heba ettiğini söyledi. Bahçeli, "Demokrasinin kurum ve kurallarıyla işlemesi, ayar ve ölçüleri kaçan siyasi yapıyı önümüzdeki süreçte eski dengesine tekrar kavuşturacak, milletimizin çözüm bekleyen sorunları birer birer ele alınabilecektir. Biz buna talibiz ve Türkiye'ye her iddia sahibi siyasi partilerden daha fazla hizmet etmek; gece demeden, gündüz demeden çalışmak için milletimizin desteğini ve yetkilendirmesini istiyoruz. Bugün maalesef iyi yönetilmeyen, üstelik problemleri çoğalmış ve yayılmış bir ülke gerçeğiyle karşı karşıyayız. Bunlar yetmiyormuş gibi Türk milletinin ve devletinin aşağılık projelerle dağılmanın ve parçalamanın eşiğine kadar getirildiğine şahit oluyoruz. İşte bu tehlikeli ortamda milletimizin geleceği hakkında yapacağı tercih ve seçim bir kez daha varlığını gösterecek ve kesin hüküm ortaya çıkacaktır."diye konuştu.
MGK kararlarını da hatırlatan Bahçeli, bu toplantıda alınan kararlar ülke izin yeni bir oyalama sürecinin hayata geçtiğini gösterdiğini ileri sürdü. Bahçeli, "Tek devlet, tek bayrak, tek millet ve tek vatana dönük vurgular yalnızca sözde kalmış ve ufukta görünen seçim sandığı nedeniyle bir AK Parti manevrası olduğuna dönük izlenimlerimizi kuvvetlendirmiştir." dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve hükumetin devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ve toplumsal barışı uygulamaya koydukları yıkım projesiyle sarstığını ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti: "MGK bildirisinde ifade edilen, 'halkımızın her zaman ortaya koyduğu, kardeşlik ve huzur içinde bir arada yaşama kararlılığının Türkiye Cumhuriyeti'nin birlik ve beraberliğinin en güçlü teminatı olduğuyla ilgili kararlılık beyanları havanda su dövmekten başka bir manaya gelmemiştir. Bir defa, milletimizin birlikte kardeşçe yaşamasına karşı sergilenen kötülüğün ve verilen tahribatın müsebbibi Milli Güvenlik Kurulu sıralarında oturan AK Parti hükümetidir.Tahriklerin önünü açan, bölücü taleplerin azmasına kapı aralayan şüphesiz yine AK Parti zihniyetinden başkası değildir."