HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Eminönü'ndeki Mısır Çarşısı'na gelerek esnafı ziyaret etti. Çarşıdaki bir çok dükkanı tek tek dolaşan Kurtulmuş, esnafın dertlerini dinledi. Çarşı esnafından 2011 yılında yapılacak genel seçimler için oy isteyen Kurtulmuş'a, esnaf da yoğun ilgi gösterdi. Kurtulmuş'u alkışlarla karşılayan esnaf, Kurtulmuş'a lokum hediye etti. Ziyaret ettiği bir kuyumcuda ise Kurtulmuş'a altın işlemeli bir nazar boncuğu hediye edildi. Kurtulmuş, ceketinin kenarına iliştirdiği nazar boncuğu ile esnaf ziyaretlerine devam etti.
Çarşı içindeki ziyaretlerinin ardından Kurtulmuş, çarşının hemen kenarındaki esnafa da ziyaretlerde bulundu. Burada bir balıkçıyı ziyaret eden Kurtulmuş, eline aldığı levrek ve kalkan balığı ile basın mensuplarına poz verdi. Kurtulmuş ayrıca, Alevi dedesi olduğunu söyleyen Hüseyin Başer ve başörtülü öğrenci Yurdagül Toptan ile bir süre sohbet etti. Kurtulmuş Başer ve Toptan'la birlikte fotoğraf çektirdi.
Ziyareti sonrası açıklamalar yapan Kurtulmuş, "Bugün 2010'un son gününde burada hem esnafımızla hem halkımızla bir ziyarette bulunduk. 2010 acı tatlı hatıralarıyla geride kalıyor. 2011 yılında her açında Türkiye ekonomik, sosyal, siyasal bakımdan önündeki engelleri aşacak ve gerçekten refahın halka yayıldığı bir esenlik yurdu haline gelmesini temenni ediyoruz." diye konuştu.
Ekonomide bazı yanlış politikaların uygulandığına değinen Kurtulmuş, "2010'un son günlerinde ekonomik programın yanlışlıklarıyla kapanıyor. Bunlardan bir tanesi; dün yapılan zamlardır. 2011 yılı bütçe denkleştirmek için halka müracaat etmiş ve bir çok alanda zamler gelmiştir. 360 lira civarındaki asgari ücret, bir kölelik maaşı şekline gelmiştir. Türkiye maalesef bir taraftan gelişiyor gibi görünüyor ama bu gelişmenin halka yansıyan bir tarafı yok." ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE KÜRT SORUNUNDAN KURTULMALIDIR
Özellikle Doğu ve Güneydoğu'daki tartışmaların belli bir noktaya getirilmesi olduğunu söyleyen Kurtulmuş, "İster 'Kürt sorunu' deyin, ne derseniz deyin, 30 yıldır devam eden bu fitnenin son erdirilmesi için gerekli adımlar atılmalıdır. Bir taraftan derin çete ile terör siyasetinin arasında kalan Türkiye, daha fazla bu süreci devam ettiremez." şeklinde konuştu.
Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) ortaya attığı görüşlerin toplumun büyük çoğunluğunun kabul etmediği görüşler olduğunu söyleyen Kurtulmuş, Başbakan Erdoğan'ın üslubunu eleştirdi. Kurtulmuş, "Konuların üzerine sertlikle giden, tartışılmaya müsaade etmeyen üslubu benimsemediğimizi ifade etmek istiyorum." dedi.
"Bölgedeki bütün insanlarımızı, bütün yurttaşlarımızı kapsayacak yeni bir anayasal ve hukuki reform süreci başlatılmalıdır." diyen Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye bütün illerinde il genel meclisleri ve belediye meclisleri birleştirilerek 'İl Meclisleri' haline getirilmelidir. Güvenlik, savunma ve adalet haricinde tüm karar, bu il meclisi kararıyla gerçekleştirilmelidir. Bütün bu uygulamaların yerindelik incelemesinin yapılması için 'Yerel Yönetimler Bakanlığı' kurulmalıdır. Türkiye bu ileri reformu gerçekleştirirse özerklik tartışması gibi halkın çoğunluğunun kabul etmediği tartışmalar ortadan kalkacaktır."
İki dil tartışmasına da değinen Kurtulmuş, "Hiçbirimiz kendi ana lisanımızı seçme şansıyla dünyaya gelmedik. Ana lisanı, ana sütü gibi helaldir. Ancak Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi dili Türkçe'dir. Bu şartla bütün lehçelerin öğretilmesi konusunda bütün yasal ve anayasal düzenlemeler yapılmalıdır. Eğitim dili Türkçe olmak kaydıyla seçmeli ders olarak bir çok dilin okutulması şansı sağlanmalıdır." şeklinde konuştu.
Kurtulmuş ayrıca, yılbaşını ailesiyle birlikte geçireceğini belirterek, "40 yılda bir ailemizle birlikte olacağımız için normal bir gün yaşayacağız." dedi.
