İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan yazılı açıklamada, NTV'de 11 ve 25 Aralık 2010 tarihlerinde hafriyat konusunda yapılan yayınlar hakkında kamuoyunu doğru bilgilendirme gereği doğduğu belirtildi.
Yazılı açıklamada 39 ilçe ve yaklaşık 13 milyon nüfuslu İstanbul'da, ekonomik yatırım ve mevcut binalarda yapılan tadilatlardan çıkan inşaat yıkıntı atıklarının ve yıllık ortalama 18 milyon metreküp çıkan hafriyatın bertarafı için döküm sahalarına ihtiyaç duyulduğu belirtilerek İstanbul'da madencilik faaliyeti sonucu topografyası bozulmuş bu tür orman alanları bulunduğu ifade edildi.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ve "Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği" ile, il sınırlarında oluşan hafriyat toprağı ve inşaat yıkıntı atıkları bertarafının yönetimi belediyelere verildiği belirtilen açıklamada Çevre Orman Bakanlığı tarafından yapılan bu düzenlemeyle; Büyükşehir Belediyeleri tarafından yapılacak iyileştirme çalışmaları sonucunda şehirde bulunan bu çukurların doldurularak ağaçlandırılmasının sağlanacağı ve ormana kazandırılacağı, bu durumun, kurumlar arasında diyalog ve görev paylaşımını getirmiş olduğu, beraberinde de yetki karmaşasına son verdiği kaydedildi.
Yazılı açıklamada NTV'de 11 ve 25 Aralık 2010 tarihlerinde hafriyat konusunda yapılan yayınlar hakkında şu düzeltmelere yer verildi:
- Programın girişinde yer verilen söz konusu saha, İstanbul Cendere'de faal olarak çalışan bir maden ocağıdır. Bu alanın hafriyat dökümü ile bir ilgisi yoktur.
- Haberde ayrıca, 5 milyar dolar ranttan bahsedilmektedir. İstanbul'da, 2009 yılında 16 milyon 257 bin 120 ton hafriyat bertaraf edilmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin tarifesine göre ton başına bertaraf bedeli 4 TL'dir. Buna göre, yıllık hafriyat bütçesi yaklaşık 65 milyon TL, yani 40 milyon dolardır.
- Hafriyat toprağının suyu ve toprağı kirlettiği iddia edilmektedir. Hafriyat toprağı inert atık olup, çevreyi kirletici özelliği yoktur. Belediyemizce dere yataklarına hiçbir şekilde hafriyat dökme izni verilmemektedir. Aksi uygulamalarda ise yüksek cezai müeyyide uygulanmaktadır.
- Ölü gölet olarak bahsedilen ve ortasında su bulunan alan döküm sahası olmayıp, faal vaziyette bir taş ocağıdır. Hafriyatla bir ilgisi yoktur.
- Kaçak ve ucuz moloz dökümü için kavga edildiği iddia edilmektedir. Haberde gösterilen yer, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından izin verilmiş, ruhsatlı döküm sahasıdır. Kaçak döküm söz konusu değildir.
- Yayında görüşleri alınan Orman Mühendisleri Odası Şube Başkanı Sayın Metin Şenol, Belgrad Kısırkaya'daki faal bir kum ocağıyla ilgili konuşmaktadır. Konunun hafriyatla ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile bir ilgisi yoktur. Maden sahası içindeki çalışmalar, Maden İşleri Genel Müdürlüğü ve İl Özel İdaresi denetiminde yapılmaktadır. Bu alanlara, maden ocağı izin sahası dışından hafriyat getirilmesine müsaade edilmemektedir. Aksi uygulamalarda cezai müeyyide uygulanmaktadır.
- Mimarlar Odası İstanbul Şb. Genel Sekreteri Sayın Sami Yılmaztürk'ün konuşması ise Tayakadın Döküm Sahası ile ilgilidir. Saha izinli olup, madeni alınmış sahanın rehabilite amaçlı doldurulması ve ağaçlandırılması amacıyla çalışma yapılmaktadır. Faaliyetin çevreye bir zararı yoktur. Orman Genel Müdürlüğü denetiminde ve onayladığı projeler doğrultusunda imalât yapılmaktadır. Söz konusu faaliyetin çevreye zararı olmayıp, aksine topografik yapısı bozulmuş alan, eski haline getirilip ağaçlandırılacaktır.
- Maden sahalarının moloz, asfalt ve tıbbi atıklarla doldurulacağı da iddia edilmektedir. Söz konusu maden ocakları, ağaçlandırma yapılabilmesi için Orman Genel Müdürlüğü denetiminde ve onayladığı projeler doğrultusunda, uygun toprakla doldurulmaktadır. Bu alanlara asfalt dökülmemektedir. İstanbul'da asfalt atıkları geri kazanılarak tekrar kullanılmaktadır. Tıbbi atıklar ise sağlık tesislerinden özel olarak toplanarak yakma tesisinde bertaraf edilmektedir.
- Rehabilite işleminin yanlış yapıldığı iddiası ile ilgili olarak; maden ocaklarının rehabilitasyonu, Orman Genel Müdürlüğü denetiminde ve onayladığı projeler doğrultusunda, mevzuata ve tekniğine uygun olarak yapılmaktadır.
- Orman Genel Müdürlüğü tarafından ihale edilen alanların belediyelere verildiği, belediyelerin de müteahhitlere verdiği iddia edilmektedir.
Yasa ve yönetmeliğin çıkmasından sonra şu ana kadar İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne verilmiş bir alan bulunmamaktadır. Ayrıca, iddia edildiği gibi herhangi bir şirkete vermek ya da herhangi bir şirkete aktarım da söz konusu değildir.
- Rehabilitasyon alanlarının denetlenmediği iddiası; bu alanlar, Orman Genel Müdürlüğü tarafından onaylı projeler doğrultusunda, hem OGM tarafından hem de İBB Çevre Koruma Daire Başkanlığı tarafından sürekli denetlenmektedir.
- Programda İstanbul'a 3 km. mesafede olduğu belirtilen alanın hafriyatla bir ilgisi bulunmamaktadır. Bu alan, maden ocağı alanıdır. Haberde görünen dere, vatandaşlar tarafından çöp dökülerek kirletilmiş olup, hafriyatla bir ilgisi yoktur.
- Yine haberde sözü edilen gölet ise, maden faaliyeti sonucu yağmur suyu birikmesi nedeniyle oluşan su birikintisidir. Rehabilite edildikten sonra ağaçlandırılacaktır. Beton bloklar da Karayolları Genel Müdürlüğü çalışmasıyla ilgilidir. Hafriyatla bir ilgisi bulunmamaktadır.
- Maden ocaklarının klozet ve plastik parçalarla doldurulduğu iddiası; söz konusu sahalara getirilen uygun olmayan bu gibi malzemeler, ilgilisine kaldırtılarak düzenli çöp depolama sahalarına gönderilmektedir.
- Kanun ve yasalar tarafından yetkilendirilmiş kurumların, farklı yerlere hizmet ediyormuş ve kurumlar arasında bir çatışma varmış gibi gösterilmesi kamuoyununun yöneticilerine karşı olan güvenini zedelemektedir.