Hacısalihoğlu, 2011 seçimlerinde DP'nin CHP ile birleşebileceğini ileri sürerek, ulusalcılarla veya solda ittifaklar arayışına giren bir partinin asla DP olamayacağını ifade etti.
Hacısalihoğlu, Trabzon Günebakış Gazetesi'ndeki 'Demokrat Parti'nin geçmişi ve geleceği' konulu yazısında, DP'ye yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Yazısında, DP'nin tarihsel sürecini anlatan Hacısalihoğlu, bugün DP misyonunun takipçisi olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarını gördüğünü ifade etti. Erdoğan'ı, 2001 yılında yaptığı iki görüşmede DP'ye davet ettiğini kaydeden Hacısalihoğlu, "Bugün misyonlarını ve parti isimlerini tanıtım ve ifadede çektikleri zorluklar milletimizin malumudur. Eğer 2001'deki çağrıma uyup gelselerdi, 'partimizin adı DP'dir, siyasi, sosyal ve ekonomik aynamız DP misyonudur' demeleri kafi idi. Tarif için, yaprağından, renginden ve dikeninden söz etmeden 'Gül' dersiniz olur biter misali, 'DP'liyim' demek yetecekti. Bugün ekonomik, siyasi ve sosyal olarak kendilerini uzun uzun ifade etmek zorunda kalmaktadırlar." dedi.
Bugün DP'nin marka isminin, milli iradenin dışında alternatifler arayanların eline geçtiğini savunan Hacısalihoğlu, "Ulusalcılarla veya solda ittifaklar arayışına giren bir parti asla DP olamaz. Bu yolda muvaffak olsalar dahi sonu maceradır. Millete bir hayır getirmez." ifadelerini kullandı.
DP Genel Başkanı Cindoruk'un, 1956 yılından sonraki DP'yi kabul etmediğini ifade eden Hacısalihoğlu, şöyle devam etti: "Adnan Menderes'in tamamen karşısında olan ve 1960 darbesini alkışlayan, 1956'da kurdukları Hürriyet Partisi mensubudur. 1969'da AP karşısında DP İstanbul il başkanıdır. 1995'te DYP karşısında DTP başkanıdır. Özal karşıtıdır. Cindoruk, manevi yönleriyle olsun, siyasi yönleriyle olsun, milletimize samimi bir intiba verememiştir."
"DP'Yİ CHP İLE BİRLEŞMEYE GÖTÜRECEKLER"
'Ulusalcı' diye tanımladığı Süheyl Batum'un da önce DP'ye genel başkan yapmak istendiğini, ancak bu planı değiştirerek CHP Genel Başkan Yardımcılığı'na layık görüldüğünü hatırlatan Hacısalihoğlu, 2011 seçimlerinde de DP'nin CHP ile birleşebileceğini savundu.
"Zannediyorum 2011 seçimlerinde DP'yi CHP ile birleşmeye götürecekler" ifadesine yer veren Hacısalihoğlu, "Bir kaç milletvekilliğine DP'nin büyük malvarlığı ile CHP'ye katılması ihtimal dışı görülmemelidir. Daha önce HADEP'i nasıl Meclis'e taşımışlarsa, bu seçimlerde BDP'yi de aralarına alarak tarihi tekerrür ettirirlerse hiç şaşmam. Önümüzdeki aylar ve yıllarda Türkiye'de çok büyük siyasi olaylar olacak gibi görünmektedir. Birleşme zamanıdır. Maalesef Erdoğan'a, Gül'e duymuş oldukları kin ve nefret bazı zevatta, vatan millet sevgisinin önüne geçmiştir. Gereksiz gördüğüm açılım siyaseti, bütün solu birleştirecek bir kapıyı aralarken, merkez sağın birleşme kapılarını kapatmaktadır. Bu olayları hasretle bekleyenler kervanında bulunanlar ve buradan bir siyasi rant bekleyenler DP misyonunun insanları olamazlar. Aziz milletimizin bir çıkış yolu bulacağına inanıyorum."
Başbakan Erdoğan'ın, başbakanlık çıtasını çok yükseğe çıkardığını söyleyen Hacısalihoğlu, DP'nin geleceğini samimiyetle düşünenlerin Başbakandan randevu alıp DP'yi hiçbir şey talep etmeden AK Parti ile birleştirmeleri gerektiğini savundu.
Önümüzdeki kongrede, DP'nin geleceğinin karara bağlanacağına inandığını belirten Hacısalihoğlu, olabilecek üç ihtimali ise şöyle sıraladı: "CHP ile birleşip 1946 ruhuna ihanet. Böyle devam edip, küçüklerin elinde bırakmak veya iktidar partisi ile iktidar olmak. Kararlarıyla bu üç yoldan birine yol verecek olan önümüzdeki kongrede, ikbal veya vebal bu kongre delegelerinindir. Bu parti hep iktidar olmuştur. Mayıs darbesinden sonra yerine kurulan AP iktidardır. 1980 darbesinden sonra yerine kurulan ANAP iktidardır. DYP iktidardır. AKP iktidardır. Bunların hepsi DP misyonu iktidarlarıdır. Eğer olursa AK Parti ile birleşip oluşacak DP, zaten yıllardır iktidar olan bir misyona hakiki ismini koymak olacaktır."
Hacısalihoğlu, Başbakan Erdoğan'ın da bu teklife bigane kalmayacağına inandığını kaydetti.
