"Sadece Aspirin konusunda değil, kalp hastalıkları ile başka hastalıklarda da kadınlar ve erkekler arasında farklılıklar var. Örneğin, kadınlar menopozdan önce hormonları sayesinde kalp hastalığına daha dirençliler. yani daha az kalp rahatsızlığına yakalanıyorlar. Çünkü, ostrojen hormonu menopozdan önce vücutta mevcut olduğu için damarlarını koruyor ama menopozdan sonra erkekler ve kadınlar bu açıdan eşit hale geliyorlar. Damar yapıları da farklı. Burada tabi ki ilaçların da kadın ve erkeklerde farklı etkileri olması doğal. Aspirin tedavisi uygulanan hiçbir şikayeti olmayan 40 yaş üzerindeki kadında aspirine bağlı kalp krizi riskinde bir azalma yok ama bir miktar felçlerde azalma sağlıyor. Erkeklerde durum biraz daha farklı. Onlarda kalp-damar hastalıklarına bağlı ölümlerde azalma olmuyor ama daha az kalp krizi geçiriyorlar. Buradan yanlış bir noktaya gitmeyelim. Hiçbir şikayeti olmayan bir kişi mutlaka Aspirin kullanmalıdır sonucunu çıkaramayız. Aspirin kullanacaksak, önceden bir hastalığımız yoksa ve amacımız kalp-damar hastalığından korunmaksa mutlaka doktora danışmalıyız. Eğer yüksek riskli guruba giriyorsak, örneğin şeker hastalığımız varsa, ailede kalp hastalığın, kalp hastalığına bağlı ölümler varsa, sigara kullanıyorsak, kolestrolümüz yüksekse bütün bunları hesaplayarak karar vermekte fayda var."
Prof. Dr. Oğuzhan, yapılan araştırmalarda kalp-damar hastalığı olmayan şeker hastalarında aspirinin faydasının olmadığının ortaya çıktığına dikkati çekerek, aspirinin hem şeker hastalığı hem de hem de kalp-damar hastalığı olan kişilerde faydalı olduğunu anlattı.