Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Diyarbakır ziyareti kapsamında Organize Sanayi Bölgesi'nde bir takım incelemelerde bulundu. Terör örgütü PKK tarafından fabrikası ve araçları yakılan işadamı Raif Türk'e ait bir mermer fabrikasını gezen Gül'e Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de eşlik etti. Gül daha sonra ildeki işadamlarının sorunlarını dinleyip bir toplantı yaptı. Burada konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise bugün geniş bir şekilde birlikte olma imkanı bulduğunu söyledi. Diyarbakır'ın Türkiye'nin en büyük illerinden biri olduğunu dile getiren Gül, tarih boyunca da Diyarbakır'ın önemli kentlerden biri olduğunu kaydetti. Herkesin Türkiye Cumhuriyetinin eşit vatandaşı olduğunu vurgulayan Gül, bu büyük milletin mensupları olduklarını ifade etti. Zenginlik olan unsurlar bulunduğunu anlatan Gül, bununla övünüleceğini ama bir millet olunduğunun altını çizdi. Dedelerine sorulması halinde bu milletin kim olduğunun söyleneceğini aktaran Gül, bu farklılıkların daima zenginlik olarak görüldüğünü, bundan sonra da öyle görüleceğini belirtti. Farklı dinlerin de bulunduğunu anlatan Gül, sosyolojik gerçekler olduğunu kaydetti.
"İYİ ŞEYLER OLACAĞINI SÖYLEMİŞTİM"
Diyarbakırlı, Batmanlı, Siirtli'nin Türkiye'nin dört bir yanında nereyi severse orada iş kurduğunu, evlendiğini, oturabildiğini anlatan Gül, "Hepimiz bir derken işte bunu söylüyoruz. Bu anlayışı esas almalıyız." dedi. Muhakkak bu ülkenin sorunları, problemleri olduğunu dile getiren Gül, bunları halletmenin herkesin görevi vazifesi olduğunu belirtti. Sorunların farklı farklı tezahür edebileceğini dile getiren Gül, toplumun demokratik standartlarının yükseltilmesi, en gelişmiş ülkelerdeki demokratik standartla ulaşılmasıyla bunun mümkün olacağının altını çizdi. Gül, "Bu Kürt meselesi olabilir, din meselesi olarak farklı farklı ortaya çıkabilir. Bu problemi ideolojik, etnik, mezhepsel yaklaşarak çözmeye çalışırsak, terör, şiddet, kan, silah girerse kendi halkımıza zarar vermeye çalışırız. Onun için kesinlikle silah, terör şiddet gündem dışındı olacak. Vicdani, insanı olarak yanlışları düzeltmek hepimizin görevidir. Kürt meselesi içinde başka konular içinde." diye konuştu.
Bundan birkaç sene önce ağza alınamayan konuların konuşulmaya başlandığını, gündem haline geldiğini, televizyon, radyo yayınları yapıldığını dile getiren Gül, sorunların dayanışma içinde demokratik standartların yükseltilmesiyle çözüleceğini ifade etti. İdeolojik, etnik, mezhep veya farklı yanlış siyasi termonolojilerle yapmaya kalkınması halinde ise milletin içinde şüphe uyanacağını dile getiren Gül, bunun o zaman zarar vereceğini vurguladı. Gül, şöyle devam etti: "İyi şeyler olacağını söylemiştim. İyi şeyler de olmaya başladı. İyi şeyler olması içinde kan, şiddet, terör, silah olmamalıdır. Bu vatan hepimizin, birinci sınıf vatandaş olmaya devam edeceğiz."
"İŞ,AŞ İHTİYACI VAR SADECE SİYASET KONUŞMAK HAKSIZLIK OLUR"
Havaalanında karşılandığından itibaren kendisinden vatandaşların bir takım taleplerde bulunduğunu anlatan Gül, yaşlı teyze, genç kız, delikanlıların eline kağıt tutuşturduğunu ifade etti. Bunların bazılarını görme imkanı olduğunu kaydeden Gül, yüzde 99'unun iş aş istediğini vurguladı. Yaşlı bir teyzenin 'şu kadar oğlum var, iş ver, genç kız iş istiyor, genç delikanlı iş istiyoruz' dediğini aktaran Gül, burada sadece siyasetin konuşulmasının ise Diyarbakır'a haksızlık olduğunun altını çizdi. "Bunların Diyarbakır'ın gerçeği, konuşulmasın demiyorum ama burada bir nüfus var. Bu insanlar var. İş aş bulmak. Hiçbirini konuşmamak, sadece siyaset konuşmak doğru olmaz." diyen Gül, organize sanayide dahi siyasetin konuşulduğunu belirtti. Fabrika işyerleri açılmazsa istihdamın olamayacağını dile getiren Gül, yatırım yapılması için de imajın iyi olması gerektiğini belirtti.
Diyarbakır ile ilgili yapılan bir ankete değinen Gül, Diyarbakır'a gelenlerin ilk önce kötü düşündüğünü ama gördükten sonra farklı düşünmeye başladığını kaydetti. "Neden dışarıdan sadece kavga gözüksün. Diyarbakır'ın gerçeği böyle değil." diyen Gül, herkesin ve Diyarbakır'ın görevinin bu şehre çok yatırım yapılmasını sağlamak olduğunu kaydetti. Şehrin potansiyelinin yüksek olduğunun altını çizen Gül, Diyarbakırlılar ile işadamlarına yatırım çağrısında bulundu. Herkesin sorumluluğu olduğunu anlatan Gül, yatırım için bazen teşvikin de yeterli olmadığını, o zaman oturulup düşünülmesi gerektiğini belirtti. Havaalanı talepleri için ise Gül, 1 milyon insanın Diyarbakır'a geldiğini hatırlatarak "Hükumet, sayın Başbakan talimatları vermiş, en kısa zamanda gerçekleşecek, yapılacak terminal." şeklinde konuştu.
"DİYARBAKIR'IN BİR TAKIM TEMEL SORUNLARI ÇÖZÜLMÜŞ"
Diyarbakır'a inerken insanın hayran kaldığını vurgulayan Gül, "Diyarbakırlısınız ama çoğunuz yatırım için başka yeri tercih ediyorsunuz. Sizi suçlayamam. Fabrikanız yakılıyorsa buraya gelmezsiniz." dedi. Bu şehrin ve değerli insanlarının tekrar yüceltip diriltilmesi gerektiğinin altını çizen Gül, Diyarbakır'ın yanıbaşındaki Antep, Urfa'nın almış başını gittiğini ama Diyarbakır'ın ordan daha eski bir şehir olduğunu kaydetti. "Bu bölgeye çok yatırım getirmemiz, işsizlik gidermemiz lazım. Bu hepimizin görevidir." diyen Gül, devletin para dağıtmasıyla insanların zengin olmayacağını ancak asgari ihtiyaçlarını gidereceğini belirtti.
Vali ve belediye başkanından aldığı brifingler ile Diyarbakır'ın bir takım temel sorunlarının da çözüldüğünü gördüğünü anlatan Gül, bütün vatandaşlardan burayı gelip görmesini istedi. Basından da bir ricası olduğunu ifade eden Gül, "Sadece Diyarbakır deyince, sadece siyasette gündeme getirmeyin, Türkiye gündemine. Bu büyük potansiyelini de gösterin. Bu hepimizin vazifesidir. Bazen bilerek veya bilmeyerek zarar veriyoruz." şeklinde konuştu.
ENSARİOĞLU: EKONOMİK SORUNLARA DÖNMEK İSTİYORUZ
Toplantıda konuşan Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Galip Ensarioğlu, ekonomiye, üretime, işsizlik ve refaha ilişkin sorunlarının bulunduğunu söyledi. Siyasete ilişkin de köklü sorunları olduğunu vurgulayan Ensarioğlu, asıl ekonomiye yönelik işlere dönmek istediklerini belirtti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den Kürt meselesinin biran önce çözülmesini isteyen Ensarioğlu, fikirlerin farklı olmasının zenginlik olduğunu ifade etti. Ekonomiye ilişkin taleplerde bulunan Ensarioğlu, şiddetin hüküm sürdüğü illerde pozitif ayrımcılık isteyerek vergilerin on yıl boyunca alınmaması gerektiğini kaydetti. Ensarioğlu, askeri havaalanının ise sivil hale getirilmesini talep etti.