2012 yılı ortasında AB Konsey Başkanlık görev süresi dolacak olan ve tekrar seçilme şansı bulunmasına rağmen, o tarihte 65 yaşında olacağını ve politika içinde ölmek istemediğini kaydeden Van Rompuy, "Görev sürem dolduğunda 65 yaşında olacağım. Birçok insan bu yaşta emekli oluyor. Bu, kendime başka bir meşgale bulmayacağım demek değil. Fakat 'mevcut şartlarda' Belçika siyasetine tekrar dönmeyi kesinlikle düşünmüyorum. Siyasette ölmek istemiyorum. Fakat bununla birlikte hayatta ne zaman 'asla' dediysem aksini yapmak zorunda bırakıldım." şeklinde konuştu.
Haziran 2007 seçimlerden galip çıkan Yves Leterme'nin başını çektiği Hıristiyan Demokratlar, iki defa hükümeti kurma görevi almalarına rağmen Valon-Flaman sürtüşmesinden dolayı Federal Hükümet bir türlü kurulamamıştı. Kral II.Albert de birkaç başarısız isimden sonra siyasi kariyerinde başbakanlık nasip olmamış Herman Van Rompuy'u başbakan olarak atamıştı. Belçika'yı parçalanmanın eşiğinden kurtaran siyasetçi olarak görülen ve uzlaşmacı kişiliği ile öne çıkan Herman Van Rompuy, başbakanlık koltuğunda bir yılı doldurmadan Lizbon Protokolü gereği oluşturulan AB Konsey Başkanlık görevine seçilince Belçika siyaseti yeniden istikrarsız bir sürece girdi.
BİR YILIN DEĞERLENDİRMESİ
Tarihe ilk AB Konsey Başkanı olarak adını yazdıran Belçika eski Başbakanı Herman Van Rompuy, bu göreve getirilmesinin ilk yılını doldurmaya sayılı günler kaldı. AB Konsey Başkanı olarak ilk yılını değerlendirdiğinde Van Rompuy'un memnun olduğu görülüyor. "Gerekli anlaşmaları sağladım ve çalışmaların düzenli bir biçimde devam etmesine öncülük ettim." diyen Van Rompuy, üye ülkeleri tek bir çizgide toplamak için çok çalışılması gerektiğinin altını çiziyor. Her üyenin kendi tarihi, kültürü ve geleneklerinin olduğunu hatırlatan Herman Van Rompuy, tüm bunlara rağmen yavaştan da olsa dış dünyaya ortak bir mesajın verilmeye başlandığını vurguladı. Van Rompuy, yılbaşından sonra 27 üye ülkeyi kapsayacak ikinci ziyaret turuna çıkacak.