Bursa'da merkez 3 ilçede görev yapan 322 okul müdürü ve 180 okul aile birliği başkanının katıldığı toplantıda, 'Öğrencilerin Zararlı Alışkanlıklardan Korunması' masaya yatırıldı. Vali Şahabettin Harput başkanlığında BTSO eğitim kampusunda yer alan Oğuz Kaan Köksal Çok Amaçlı Salonu'nda düzenlenen toplantıya, İl Milli Eğitim Müdürü Atilla Gülsar ve İl Emniyet Müdürü Halil Yılmaz da katıldı.
Çocukların, zararlı alışkanlıklar ve madde bağımlılığından korunması konusunda milli eğitim müdürlüğü ve emniyet müdürlüğü yetkilileri tarafından sunumlar eşliğinde bilgi verildi. Öğrencilerin zararlı alışkanlıklardan korunması noktasında, başta anne babalar olmak üzere toplumun her kesiminin sorumluluğu olduğu belirtilen toplantıda, önemli uyarılarda bulunuldu.
Vali Şahabettin Harput, konuşmasında övünülen ecdada layık bir nesil yetiştirmek ve geleceğe de gurur duyulacak bir nesil emanet etmek istediklerini ifade etti. Bunun,asli görev ve sorumlulukları olduğunu ifade eden Harput, genç ve çocukların korunup, her türlü zararlı faaliyetlere karşı alınması gereken önlemler konusunda herkesin kendini sorgulaması gerektiğine vurgu yaptı. Vali Harput, "Her şeye rağmen Bursa ve ülkemiz, dünyada gördüğümüz o çılgın faaliyetlerden çok şükür çok uzak. Ama o hareket sel gibi geliyor. Biz eğer çocuklarımızı iyi koruyamaz isek bu hareketten çocuklarımızın da olumsuz etkilenmemesi mümkün değil." şeklinde uyarı yaptı.
Okul müdürlerinden, çocukların okula gelmemesi halinde mutlaka aileler ile irtibat kurulması gerektiğinin altını çizen Vali Harput, kurulacak sağlıklı irtibatlar ile çocukların kötü alışkanlıklardan korunacağını belirtti. Türkiye'nin büyük Türkiye idealine doğru emin adımlarla ilerlediğinin altını çizen Harput, "Bugün dünyada 17., Avrupa'da ise 6. Büyük ekonomiye sahibiz. 2023'te dünyanın ilk 10 büyük ülkesine adayız. O hedefe bu ülkeyi taşıyacak kişiler ise şuan sizlerin yetiştirdiği çocuklardır. Bu nedenle sorumluluğunuzun bilincinde öğrencilere sahip çıkın." şeklinde konuştu.
İl Milli Eğitim Müdürü Atilla Gülsar ise okul müdürlerinden, öğrencileri kendi çocukları gibi görüp ilgilenmelerini talep etti. Gülsar, şöyle dedi: "İki gün çocuk okula gelmiyorsa ne tür riskler oluşuyor, bir ay okula gelmediğinde nerede ve nasıl tehlikelerle karşı karşıya geldiklerini çok iyi düşünmemiz gerekiyor. Çocuklar okula gelmiyorsa kime ne görev ve sorumluluklar düşüyor. Kendi çocuğumuz olduğu zaman ne yaparız, diye empati kurup, ne yapacağımızı iyi düşünmeliyiz. Eğer kendi çocuğumuz okula gitmiyorsa nasıl sancılar çekiyorsak, öğrencilerimize de o şekilde yaklaşmalıyız."
Öğretmenlerden, özellikle okula devamsızlık konusunda duyarlı olmalarını isteyen Gülsar, şöyle devam etti: "Devamsızlık başarısızlığı, başarısızlık da okulu terke götürüyor. Okulu terk de çocukları suça iten bir vesiledir. Bütün bu olaylar bizlere büyük sorumluluklar yüklüyor. Bu sorumlulukta hukuki sorumluluktan ziyade vicdani sorumluluktur."
Ardından 'Madde Kullanımını İzleme ve Önleme Büro Amirliği'nin hazırladığı madde bağımlılığı ile ilgili sunumlar yapıldı. Toplantının sonunda okul müdürleri ve aile birliği başkanları tarafından konu ile ilgili şikayet ve öneriler alındı.