Şehri ziyaret edenlerin, Diyarbakır'ın olumsuz buldukları özellikleri listesinde ise ilk sırada yüzde 19.5'le temizlik geliyor. Bunu sırasıyla, sokakta çalışan çocukların fazla olması (yüzde 16), dilencilik (yüzde 16), gasp ve soygun (yüzde 15.7) takip ediyor. Havaalanı ve otogarlarda dışarıdan gelenlerle yüz yüze görüşülerek gerçekleştirilen anket, Diyarbakır'ın olumsuz imajında, medyada yayınlanan şiddet içerikli görüntülerin önemli pay sahibi olduğunu gösterdi (yüzde 68.9.
Prof. Dr. Sabri Eyigün, Doç. Dr. Behçet Oral ve Yrd. Doç. Dr. Metin Gültekin tarafından 1 Haziran- 02 Ağustos 2010 tarihleri arasında yürütülen çalışma, Dicle Üniversitesi'nde düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna açıklandı. Slaytlar eşliğinde araştırmayı anlatan Dicle Üniversitesi Genel Sekreteri Prof. Dr. Sabri Eyigün, medyadaki haberlerin Diyarbakır'ın Batı'daki algısı konusunda önemli bir etken olduğunu belirtti. Bölgedeki küçük olayların bile medyada abartılı biçimde verilmesi sebebiyle şehir hakkında olumsuz bir imaj oluştuğunu vurgulayan Eyigün, "Medyanın, insanların Diyarbakır hakkındaki algılarının şekillenmesinde olumsuz etki yaptığı görülüyor. Diyarbakır'ı ziyaret ettikten algının olumluya döndüğünü tespit ettik." dedi. Medyada oluşturulan algı ile insanların birebir teması ve ziyareti sonrası ortaya çıkan algı arasında büyük farklar görüldüğünü kaydeden Eyigün, batıdan Diyarbakır'a gelen kişilerin sayısını arttırmanın, algının olumlu yönde değiştirilmesi konusunda etkili olabileceğini vurguladı.
TARİHİ VE TURİSTİK MEKANLAR BÜYÜK İLGİ GÖRÜYOR
Diyarbakır'a ilk kez gelenlerin, 'en çekici özellik' olarak yüzde 79 oranında tarihi ve dini mekânları gösterdiğine işaret eden Prof. Dr. Sabri Eyigün, Diyarbakır'ın turizm planlamasında bu iki unsurun öne çıkarılması gerektiğini söyledi. Diyarbakır'a ilk kez gelenlerin yüzde 80'inin 'tekrar gelmek isterim' ifadesini kullandığına dikkat çeken Eyigün, bunun şehrin cazibesi açısından önemli bir bulgu olduğunu belirtti.
DİYARBAKIR, TEMİZLİKTE SINIFTA KALDI
Araştırmaya katılanların en önemli eleştirisi ise temizlik konusunda kendini gösterdi. Yemek ve servis konularındaki hijyen kaygılarının yüzde 50'nin üzerinde olduğunu dile getiren Eyigün, bu alanda faaliyet yürüten işletmelere yönelik bir eğitim programı yürütülmesi gerektiğinin altını çizdi.
Araştırmaya katılanların yüzde 42.7'sinin, Diyarbakır halkının sergilediği tutumdan memnun kaldıklarını ifade eden Eyigün, şöyle konuştu: "Demek ki, halkın yaklaşımından kaynaklanan bir sorun algılanmamaktadır. Yanlış ve olumsuz algılar halk gerçeğinin dışında ve ondan bağımsız gelişmekte veya geliştirilmektedir. Diğer bir dikkat çekici sonuç da Diyarbakır'ın hala feodal bir yapısı olduğu algısının yüzde 30 gibi yüksek denebilecek bir oranda çıkmış olmasıdır. Bu yanlış algının kırılması için Diyarbakır'daki değişimin ve sosyal yaşamın doğru aktarılması gerekmektedir."
Araştırmada yöneltilen bazı sorular ve alınan cevaplar şöyle:
Diyarbakır'ı ziyaret etmeden önce Diyarbakır hakkındaki en önemli algılarına göre dağılım:
%
Gelişmiş 18,4
Misafirperver 23,2
Dindarlık düzeyi yüksek 5,1
Güvenli olmayan bir yer 21,8
Geri kalmış 6,5
Feodal yapının hakim olduğu yer 10,2
Etnik duyguları güçlü 11,6
Diğer 3,1
Toplam 100,0
Araştırmaya katılanların Diyarbakır'a gelmeden önce Diyarbakır hakkındaki algısının oluşmasında etkili olan en önemli kaynağa göre dağılımı
%
Medya haberleri 68,94
TV dizileri 1,7
Çevremde yaşayan Diyarbakırlılar 22,86
Diğer 6,48
Toplam 293 100,0
Diyarbakır'a geldikten sonra araştırmaya katılanların algılarında meydana gelen değişmeye göre dağılım:
%
Olumlu 71,0
Olumsuz 3,8
Hiç değişmedi 25,3
Toplam 100,0
Tekrar Diyarbakır'a gelmek istemelerine göre dağılımı
(İmkanınız olsa Diyarbakır'a tekrar gelmek ister misiniz?)
%
Evet 80,2
Kararsızım 9,9
Hayır 9,9
Total 100,0
Araştırmaya katılanların 'her an bir terör olayıyla karşılaşacağını düşünme durumuna' göre dağılımları
%
Kaygılanmıyorum 138 49,3
Biraz Kaygılanıyorum 44 15,7
Çok Kaygılanıyorum 98 35,0
Toplam 280 100,0