Milli Piyango'dan 1982 ve 1984 yıllarında 2 kere büyük ikramiye kazanan ''piyango tiryakisi'' Mustafa Savgan da, paranın mutluluk getirmediği ''talihli''lerden.
Piyangodan kazandığı paranın çoğunu, ''belki daha çok kazanırım'' diye yine biletlere yatıran Savgan, şuanda iki büyük ikramiye kazanmış bir ayakkabı boyacısı olarak hayatını sürdürüyor.
Yaklaşık 35 yıldır İstanbul Cağaloğlu'nda ayakkabı boyacılığı yapan Savgan, her iki ikramiyeyi de harcamaktan pişmanlık duymadığını belirterek, ''Şu anda daha çok huzurluyum. Neden huzurluyum, en azından param yok'' yorumunu yapıyor.
AA muhabirine piyangoya merakının nasıl başladığını anlatan Savgan, gençliğinde Adana'da çobanlık yaparken, bir gün Adana'nın ''01'' numaralı plakasını kendisine hatırlattığı için üzerinde yedi tane ''0''olan bir piyango bileti aldığını söyledi.
Annesiz babasız büyüdüğünü belirten Savgan, ''Tutunacak dal olmadığı için mecbur kaldık, şans oyunlarında şansımızı denemeye başladık. Çalışmakla bir yere varılmıyor. Düşündüm taşındım, şans oyunlarına bir başlayalım dedim, Milli Piyango'yla başladık'' diye konuştu.
Savgan, aldığı bilete 10 bin lira çıktığını, o dönemde öğretmen maaşının 150 lira olduğunu, bu parayla 2 tane ev alınabildiğini kaydetti.
İkramiyeyi alınca, ''Şans oyunları daha çok şehirlerde oynanıyor'' düşüncesiyle İzmir'e geldiğini, bir boya sandığı alarak boyacılığa başladığını belirten Savgan, ''Bu kadar parayı nasıl harcadığı'' sorusuna da ''Özel hayat da anlatılmaz, insanın özel hayatı olabilir, ama anlatılmaz, ayıp olur'' cevabını verdi.
Savgan, ''Ayakkabı boyacılığına başladım. Gene bilet alıyordum tabi. Cahildik biraz da. Çok bilet almaya başladım. Sonra paraları bitirdik. Hiç yatırım yapmadım. Cahillik vardı. Bilemedik ne iş yapacağımızı. İnsan bilemediği bir işe nasıl girişecek ki?'' diye konuştu.
-SON PARASIYLA ALDIĞI BİLETE DE BÜYÜK İKRAMİYE ÇIKTI-
Sonraki yıllarda İstanbul'a geldiğini, bir otele yerleştiğini ifade eden Savgan, şunları kaydetti:
''1970'lerin sonunda geldim. Bankada bin liram kalmıştı. 'İstanbul'un taşı toprağı altın' diyorlar ya o sebepten biz de kendimizi İstanbul'a attık. Yine boyacılık yapıyorum. O sene çok kış yaptı, hava soğudu, iş yok. Parayı sıfırladık. Bilet de çok oynuyoruz para çıkacak diye çıkmıyor. Parayı bitirdik, bir de otele borçlandık. Sirkeci'den çıktım, Mahmutpaşa Camisi'nin oradan Nuruosmaniye Caddesi'ne girdim. Buraya sandığı koydum, geldi belediye sandığımı aldı, gitti. Gözlerim doldu, açım. Roman bir çiçekçi kadın vardı. Neden ağlıyor, diye merak etmiş. Kadın gitti boya sandığımı belediyeden aldı, parasını ödedi. Bir de bana bin lira verdi. Otele borcumu ödedim. Lokantaya da borcum vardı onu da ödedim. Geri kalan 100 lirayla bir tam bilet aldım. İkindi üzeri almıştım bileti zaten akşamı da çekiliyordu. Bileti aldım, baktım 10 bin lira çıkmış. Sabaha kadar hem ağladım hem sevindim. Sevinçten uyuyamadım. Getirdim sabah kadına 5 bin lira verdim.''
-''UFAK İKRAMİYELERİ SAYMAYACAKSIN''-
Mustafa Savgan, 1982'de Milli Piyango çekilişinde 15 milyon liralık, 1984'teki 23 Nisan çekilişinde de 25 milyonluk ikramiyeleri kazandığını vurguladı. Piyangodan başka ikramiye kazanıp kazanmadığı sorusuna da Savgan, ''Çok kazandım, ama ufakları saymayacaksın'' yanıtını verdi.
25 milyonluk ikramiye kazanınca aynı sokakta boyacılık yapan 5-6 arkadaşına 200'er lira para verdiğini anlatan Savgan, gazetecilerin ''Boyacıya para vurdu'' şeklinde yaptıkları haberler üzerine, pek çok kişinin peşine düştüğünü, bu nedenle izini kaybettirmek için Adana'ya geri döndüğünü bildirdi.
-''PARA HUZUR GETİRMEDİ BİZE''
Savgan, yolda bile tedirgin olduğunu belirterek, ''Zenginlik de başa bela. Arkandan 2 kişi hızlı hızlı gelse 'Acaba beni mi takip ediyor?' diyorsun'' diye konuştu.
Adana'da bir köylü kızla evlenip bir kaç tarla almayı istediğini, ancak evlendiğinde mutlu olamadığını dile geçiren Savgan, şöyle devam etti:
''Bunalıma girdim. Önce insana kafa dengi eş lazım. Kafa dengi eş olmadı mı isterse İstanbul senin olsun hepsi boş. Ama maalesef huzurlu, mutlu bir evlilik yapamadık. Beni bu yıktı. Sinirimden bütün paraları dağıttım. Milli Piyango'ya verdim daha çok. 500 tane, bin tane 2 bin tane bilet aldığım gün oldu. Parayı öyle erittik. Çıkan ufak ikramiyeleri de arada harcadık. Yani para huzur getirmedi bize. Şu anda daha çok huzurluyum. Neden huzurluyum? En azından param yok. Parayla yaşasam, iş kursaydım, zengin olsaydım, insanlar peşimi bırakmazdı. Şimdi param yok huzurluyum, mutluyum. Şimdi yılbaşı için de 5 tane tam bilet cebimde. Ben tam oynarım, ne çeyrek ne yarım. Ya herro ya merro. Olursa tam, olmazsa hiç. Cebime bileti koymadığım takdirde uyuyamam. İlla ki her çekilişte bileti cebime koymam şart.''
-''35 MİLYON BÜYÜK PARA HEPSİNİ HARCAYAMAM''-
Yılbaşı çekilişinde kendisine büyük ikramiye çıkması halinde ne yapacağına ilişkin soruyu Savgan, şu şekilde yanıtladı:
''Eğer bana bu sene büyük ikramiye çıkarsa, zaten 35 milyon lira büyük para, hepsini harcayamam. 100 tane konut yaptırırım, anasız-babasız garibanlar için. Öyle insanlara imkan sağlayacağım. Hepsine birer tane daire vereceğim. Sitenin girişine de 'Talih Kuşu Siteleri' yazdıracağım. Bir de yurt yaptıracağım. Mesela sokakta kalmış, kimsesiz, yatacak yeri olmayan kişileri bu yurtta barındıracağım. Bir de kafa dengi bir eş istiyorum. 40-45 yaşında olacak, ondan genç olmaz. Ben yaşımı bilmiyorum, ama 70'ten fazlayımdır. Şimdi bir handa kalıyorum. Ama piyango çıkarsa, kuracağım Milli Piyango Sitesi'nin içinde ben de kendime bahçeli güzel bir ev yaptıracağım. Ondan sonra çalışmam. Ne çalışacaksın? Yıllardan beri çalıştığım, ezildiğim yeter.''
RÜYA KISA SÜRDÜ
Denizli'nin Çivril ilçesinde hapisten çıktından sonra Sayısal Loto'dan 345 milyar kazanan Osman Kaplan, yeni paralar kazanmak ümidiyle oyun bayilerini mesken tuttu.
Marangozluk yaparken işlerinin bozulması neticesinde önce eşinden ayrılan, daha sonra işyerlerine haciz gelen Kaplan, kestiği çekleri de gününde ödeyemeyince 60 milyarlık çeke karşılık 65 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
İşyerlerinin ve makinelerinin haczinden elde edilen parayla borçlarının bir kısmını ödedikten sonra serbest kalan Kaplan, cezaevinden çıktıktan sonra Denizli'ye iş aramaya gitti. Kaplan, iki gün sonra oynadığı Sayısal Loto'dan 345 bin lira kazandı.
Parayı kazandıktan sonra esnaflığı bırakan ve kazandığı parayla geçimini sağlamaya başlayan Osman Kaplan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''İkramiyeyi kazanınca Çivril'e döndüm. İlk işim eşimle barışmak oldu. Ondan sonra borçlarımı ödedim, daha sonra da bana zor günlerimde yardımcı olan arkadaşlarıma yardım ettim. Birçok arkadaşıma ev aldım. Bazılarının çocuklarının sünnetlerini, düğünlerini yaptım'' diye konuştu.
-''RÜYA KISA SÜRDÜ''
Kaplan, 3 yıl rüya gibi bir yaşam sürdüğünü belirterek, şunları kaydetti:
''Parayı kazandıktan sonra hayatımda çok büyük değişliklikler olmadı. Zaten eğlenceye ve para harcamaya düşkündüm, bu kadar bol para olunca daha rahat harcadım. Hesabını tutmadım. Parayı büyük şehirlerde harcadım. İzmir'de bir bayanla bir otelde muhteşem bir nişan töreni yaptım. Birlikte olduğum bayanlara beğendikleri arabayı aldım, yanımda olan herkesin ihtiyaçlarını gördüm. Her gördüğüm arabadan almaya kalktım, tabii bu kadar harcamaya 345 milyar bile yetmedi.''
İlk kazandığı ikramiyenin bitmeye başladığı dönemlerde 2004 yılında Milli Piyango'dan aldığı bilete 500 bin lira çıktığını ve bileti çeyrek olduğu için 125 milyar kazandığını ifade eden Kaplan, ''Bu parayı da aynı lüks içinde yedim'' dedi.
Para aldıkça kendisine selam verenlerin arttığını ve tanımadığı birçok akrabasının ortaya çıktığı belirten Kaplan, ''İkramiyeyi kazanınca akrabalarım çoğaldı. Daha önce borç para isterim endişesiyle herkes benden kaçarken, neredeyse bütün Çivril akrabam oldu. Kars, Kayseri ve Zonguldak'tan bile akrabalarım çıktı. Yanıma geldi. O kadar yol gelmişler diye, her birine 150-200 milyon lira para verdim'' diye konuştu.
Şu anda hayatını emekli maaşı ve kira gelirleriyle sürdürdüğünü anlatan Kaplan, şunları söyledi:
''Para bitmeye başlayınca iş kurmayı düşündüm Denizli'de tüp bayisi açtım 3 yerde şubem vardı. Ama o işi de batırdım, yaklaşık 300 milyar da tüp işinden zarar ettim. 2004 yılından beri düzenli olarak her ay yaklaşık 1500 liralık şans oyunu oynuyorum, yılbaşı için de 5 bin liralık Milli Piyango bileti aldım. Büyük ikramiye bu sene kesin bana çıkacak. 'Hep yarın paralar bana çıkacak ümidi var içimde' Sabah evden çıkıyorum, oyun bayisine giriyorum, kapanana kadar oynuyorum, oraları mesken tuttum. Bir gün hayallerime kavuşacağım. Biliyorum paralar bir gün bana çıkacak.''
- PİYANGO TALİHLİSİNİN CENAZESİNİ DEVLET KALDIRDI
Denizli'nin Sarayköy ilçesine bağlı Tırkaz köyünde 35 yıl önce aldığı Milli Piyango biletine ikramiye çıkan merhum Mehmet Sarıoğlu'nun (83) yeğeni Zehra Alkan (62), ''Bize yardım etmediği gibi, cenazesini de devletten aldığı yaşlılık maaşı ile kaldırdık'' dedi.
Sarayköy ilçesine bağlı Tırkaz köyünde ikamet eden Mehmet Sarıoğlu'nun 1975 yılında aldığı Milli Piyango biletine ikramiye çıktı. Hiç evlenmeyen ve amelelik yaparak geçimi sağlayan Sarıoğlu'nun çeyrek biletine ikramiye çıkmasıyla birden hayatı değişti.
O yıllardaki para ile 25 bin lira kazanan Sarıoğlu, bir anda zengin oldu. Çalıştığı işyerinden ayrılarak kayıplara karışan Sarıoğlu, İzmir ve İstanbul gibi büyük şehirlerde parayı bitirdi.
Ardından 2000'li yıllarda parasız olarak köyüne dönen Sarıoğlu, yaptığı barakada yaşamaya başladı. Sobadan sıçrayan kıvcılcım nedeniyle barakası yanan Sarıoğlu'na köylülerin ve akrabalarının yardımıyla bir ev yaptırıldı. Parası kalmayan Sarıoğlu'na komşuları bakmaya başladı.
Sarıoğlu'na yeşil kart çıkartıldı, yaşlılık maaşı bağlandı. Köylüler tarafından yiyeceği içeceği temin edilen Sarıoğlu, köy bekçisi tarafından evinde ölü bulundu. Yastığının altından eski piyango biletleri ve listesi çıkan Sarıoğlu'nun yapılan otopsisinde donarak öldüğü belirlendi.
Sarıoğlu'nun yeğeni Zehra Alkan (62), kendilerine ve akrabalarına hiç yardım etmediğini belirterek, ''O bize yarım etmediği gibi biz ona yardım ettik. Ev yaparken ustanın yemeğini bile biz yapıvermiştik. Hiç evlenmedi, çoluk çocuğu yoktu. Devamlı bilet alırmış. Öldüğünde bile yatağının altından eski Milli Piyango bileti çıktı. Cenazesini bile devletten aldığı yaşlılık aylığıyla kaldırdık'' diye konuştu.
İKRAMİYE İLE BİRLİKTE KENDİ PARASI DA BİTTİ
Samsun'da 17 yıl önce Milli Piyango'dan büyük ikramiye Kazanan Süleyman Orhan (52), ikramiyeyle birlikte kendi emeği ile kazandıklarını da kaybettiğini söyledi.
Orhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1993 yılında pastahane sahibiyken, iş yerinin önünden geçen piyangocunun ısrarıyla aldığı bilete 2 milyar TL çıktığını söyledi.
Büyük ikramiye kendisine çıktıktan sonra hayatında talihsizlikler yaşamaya başladığını anlatan Orhan, kazandığı parayı ticari işlerde kullandığını, ancak yaptığı her işten zarar ettiğini ifade etti.
Bu süreçte erkek kardeşini ve yeğenini trafik kazasında kaybettiğini ifade eden Orhan, şunları kaydetti:
''Benim düzenim vardı, kardeşim vardı, huzurum vardı. 2 milyar geldi her şeyimizi aldı gitti. 1958 yılında, Rize'nin Çamlıhemşin ilçesi Şenyuva köyünde doğdum. Samsun'da pastahanem vardı. Maddi durumum iyiydi. Büyük ikramiye çıktığında çok şaşırmadık. Gelen paranın bize ticari bir getirisi olacağını umut ettik ve ticari amaçla kullandık. Daha doğrusu kullandığımızı zannettik. Bizde bir rehavete kapılma oldu, 'para var'' dedik ve işle de ilgilenemez olduk. Tamamen bizim hatamız olabilir bu. Ama bence o parada da bir uğursuzluk var. Bize bir getirisi olmadı, tamamen götürüsü oldu. Bu para bize çok sıkıntı yarattı. Kaderci bir insanım. Paranın çıktığı dönemde kardeşim ve yeğenim trafik kazasında hayatını kaybetti. Helal olarak kazandığımız paraları tamamen kaybettik. Bir anda iflasın eşiğine kadar sürüklendik. Tamamen bitmedik ama çok sıkıntı çektik.''
-''MİLYONLARCA İNSANIN GÖZÜNÜN OLDUĞU PARAYI GÜZEL YİYEMEDİK''-
Kazandığı ikramiyenin helal olmadığını düşündüğünü söyleyen Orhan, ''Milyonlarca insanın gözünün olduğu parayı güzelce yiyemedik. O para bir kişiye gidiyor. Eline ikramiyeden 5 kuruş geçmeyen insanların umutları heyecanları hepsi senin elinde olmuş oluyor, bence bu yüzden paranın hiçbir hayrını göremedik'' diye konuştu.
Kantin işletmeciliği yapan ve artık piyango bileti almadığını vurgulayan Orhan, yılbaşı için bilet alacaklara ise, ''Bütün umutlarınızı bilete bağlamayın'' tavsiyesinde bulundu.
-ORDU-
Ordu'da 2003 yılında Sayısal Loto'dan tek başına 844 milyar lira kazanan Perşembeli çaycı Hayri Kaya,kazandığı parayı tüketince yeniden çaycılık yapmaya başladı.
Perşembe ilçesinde bir bankada çaycılık yaparken 7 yıl önce oynadığı Sayısal Loto'dan 844 milyar lira kazanan 39 yaşındaki Kaya da, diğer pek çok ''Talihli'' gibi başladığı yere geri döndü.
Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sürekli şans oyunları oynadığını, 2003 yılında şanslı 6 numarayı bilerek büyük ikramiyeyi kazandığını belirterek, kazandığı paranın kendisine şans değil adeta uğursuzluk getirdiğini ifade etti.
''2003 yılında şans oyunlarının oynandığı bir bayiye giderek, Sayısal Loto'da bilgisayarın tercih ettiği numaralara cebimdeki son parayı yatırdım'' diyen Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Aynı bayide yaşlı bir adam da vardı. İkimiz üst üste bilgisayardan oyunumuzu oynayınca, ben adamın oynadığı kuponu aldım, yaşlı adam da benim oynadığım kuponu aldı. Daha sonra akşam eve gittim ve şanslı numaraların çekileceği saati bekledim. Numaralar belli olduktan sonra TRT spikeri şanslı altı numaranın Ordu'nun Perşembe ilçesine çıktığını söyledi. Hemen cebimdeki kupona bakarak paranın bana çıktığını gördüm. O sırada mutluluktan ne yapacağımı bilemedim.''
-KAZANDIKLARININ HEPSİNİ KAYBETTİ-
Para çıkınca hemen o dönem çalıştığı bankanın müdürünü arayarak durumu anlattığını, bir gün sonra banka müdürüne vekalet vererek parayı Ankara'dan aldıklarını ve bankaya yatırdıklarını söyleyen Kaya, ''Ardından bütün sorunlar da ardı ardına gelmeye başladı''diye konuştu.
İlk olarak sıfır bir araba aldığını, daha sonra Efirli köyündeki arazisine 4 katlı ev yaptırdığını ifade eden Kaya, yaşadıklarını şöyle anlattı:
''Ondan sonra da bazı akrabalarımla PVC işine girdik. Bununla da yetinmedim ve bal alım-satım işine başladım. Bunların ardından Perşembe ilçesine hayır için bir halı saha yaptırdım. Ama ne yazık ki daha sonra başladığım bütün işlerim zarar etmeye başladı. Önce PVC işim iflas etti. Ardından balcılık işimde zarar edince ciddi sıkıntılar içine girdim. Çünkü her iki işimde de senetlerin borcunu ödeyememiştim. Sonra bu borçlarımı ödeyemeyince köye yaptırdığım 4 katlı evim ve 35 dönümlük arazim hacze girdi. Sıfır aldığım araba da hacze girince onu da kaybettim. Yine borçların tamamını ödeyemeyince senetler yüzünden 5 ay kadar hapiste yattım. Ailemle de o zamanlar aram açıldı. Parayı doğru dürüst kullanamadığım için bütün ailem bana kızmıştı. Bu olayların yaşanmasının ardından 7 yıl gibi bir süre geçti. Artık eski mesleğime geri döndüm. Şu anda Perşembe Kaymakamlığı'nın çay ocağını işletiyorum. 7 yıl önceki mutluluğumu yeniden buldum. 7 yıl önce milyarderdim ama şimdi parayı kuruş kuruş topluyorum.''
Kaya, şans oyunlarını oynamaya devam ettiğini kaydederek, ''Şansımın halen devam ettiğini düşünüyorum. Bu olaylar başımdan geçti, ama yine de bu şans oyunlarını oynamaya devam ediyorum. Bir gün yine büyük ikramiyeyi kazanacağım düşünüyorum. O zaman 2003 yılındaki gibi bilinçsizce parayı harcamayacağım'' dedi.
-''YENİ MİLYONERLER BENDEN DERS ALSIN''-
Başından geçen olayların herkese ders olması gerektiğini anlatan Kaya, ''Buradan şans oyunları oynayan ve büyük ikramiye kazanan kişilere sesleniyorum. Lütfen benden ders alın, paranızı iyi yerlerde değerlendirin, yoksa o kişilerin de sonu benim gibi olur'' dedi.
-KAYSERİ-
Milli Piyango'nun 1989 yılındaki 10 milyar liralık büyük ikramiyesini İzmirli Salih Dede (Gümüşçay) ile paylaşan Hilmi Akgöl, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1989 yılında Milli Piyango'dan kazandığı 5 milyar liranın hayatını önemli ölçüde değiştirmediğini, mütevazi yaşantısına devam ettiğini söyledi.
İkramiye kazanmasının şans değil, tamamen tesaadüf olduğunu ifade eden Akgöl, ''Bayi bana bileti zorla sattı. Bileti aldıktan sonra da 'Bana büyük ikramiye çıkacak' diye kesinlikle hayal kurmadım, bir plan yapmadım. Kimse büyük ikramiye bana çıkacak diye hayal kurmasın. '35 milyar bana çıkacak' diyene çıkmaz. İnsanın, hayatını piyangodan veya şans oyunlarından kazanacağı paraya göre hayal kurarak yönlendirmesi son derece yanlış. Piyangodan para çıkarsa çıkar, çıkmazsa çıkmaz. Zaten kazanma ihtimali de çok az.''
-AİLE HER ŞEYDEN KIYMETLİ
Hilmi Akgöl, eşinin ve çocuklarının kendisi için her şeyden daha kıymetli olduğunu ifade ederek, ''Bazı kişiler ikramiye kazandıktan sonra, çok yanlış işler de yapıyor. Eşini boşayıp dünya turuna çıkanlar, paraları eğlence yerlerinde bitirenler var. Benim için eşim ve çocuklarımdan daha değerli hiç bir şey yok. En önemli şey insanın ailesi olmalı. Büyük ikramiye çıkanlar, özellikle aile yapılarını sakın bozmasın, sonra çok pişmanlık duyarlar. Para insanı bozmamalı. Para insanı onurlandırmaz. İnsan yaptığı işlerle onurlanır'' dedi.
Akgöl, ikramiye kazandıktan sonra Mehmetçik Vakfı'na bir miktar bağışta bulunduğunu ve her ay düzenli olarak vakfa bağış yapmayı sürdürdüğünü de kaydederek, ''Mehmetçikler bizim için, vatan için canını veriyor. Gazilerimiz vatan uğruna kolunu, bacağını, gözünü kaybediyor. Onları asla unutmamalıyız. Ben sürekli olarak Mehmetçik Vakfı'na yardım yapıyorum'' diye konuştu.