Yeşiller Partisi Federal Meclis Üyesi Memet Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada, "Profiling" adı verilen uygulamanın hiç bir Avrupa ülkesindeki hukuka uygun olmadığını belirterek, "Bu tarz bir öneri ne Avrupa, ne de Alman hukukuyla örtüşmektedir" ifadesini kullandı.
Sözkonusu önerinin, AB'nin 2000 yılında yürürlüğe giren yönergelerine ve Alman Anayasasının 3. maddesine aykırı olduğuna işaret eden Kılıç, bu tarz bir uygulama ile elde edilmek istenilen havaalanı güvenliğinin ayrımcılık yapılmadan da sağlanabileceğini ifade etti.
Kılıç, "Bir çok kişinin, göçmenlerin temel haklarının herhangi bir geçerliliği olmadığını düşünmesi ya da bu hakları sadece formalite olarak görmesi çok üzücü. Örneğin geçen aylarda hükümet, AB vatandaşı olmayanlar için çıkartılması planlanan elektronik kimlik kartları için 6 yaşındaki çocuklardan bile parmak izi alınması yönünde tasarı sundu. Polis kuşatmasına yönelik tartışmalar yeni değil" görüşünü bildirdi.
Alman hükümetinin bilgi özgürlüğü sorumlusu Peter Schaar da, sözkonusu önerinin uygulanmasının mümkün olamayacağını belirterek, "Teröristler sarıkla dolaşmıyor" dedi. Schaar ayrıca, yolcuların belirli kriterlere göre ayrılmasının da Alman Anayasasına aykırı olduğunu söyledi.
Alman Polis Sendikası Başkanı Bernhard Witthaut da, önerinin güvenlik önlemlerini güçlendireceğinden şüphe duyduğunu, bunun yanı sıra böyle bir uygulamanın ayrımcılığa yol açacağını ifade ederek, "Potansiyel saldırganların sadece belirli ülkelerden geldiği ya da belirli özellikleri taşıdığı varsayımıyla hareket etmek büyük riskler taşıyan vahim bir hataya yol açabilir" diye konuştu.
Blume, "Rheinische Post" gazetesine dün yaptığı açıklamada, havaalanlarında yolcuların "risk gruplarına" ve etnik kökenlere göre ayrılarak farklı kontrollere tabi tutulmasını önermişti.