Gazetenin başyazısında Lieberman'ın önceki gün düzenlediği büyükelçiler toplantısını 'periyodik korku gösterisi' olarak nitelendirdi. Lieberman'ın adeti olduğu üzere Erdoğan'a ateş püskürdüğünü ve 'yalancı' dediğini hatırlatan gazete, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya da kalıcı barış hedefi konusunda 'gerçekçi değil' eleştirisini yönelttiğine dikkat çekti. Yazıda, Başbakan Netanyahu'nun ise dışişleri bakanına her zaman olduğu gibi 'kendi görüşü, hükümetin değil' diyerek, zayıf bir tepki gösterdiği belirtildi. Başyazıda şu ifadelere yer verildi: "Netanyahu hata yapıyor. Zira Lieberman'ın yaptığı konuşma, partisi 'İsrail Evimiz'in bir toplantısında değil, İsrail'in üst düzey 170 diplomatına yönelikti. Şimdi hesap verdikleri bakanın kişisel görüşlerine göre mi tavır alacaklar yoksa hükümetin görüşüne göre mi? Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'ı barış için bir ortak olarak mı selamlayacaklar yoksa seçimleri kaybettiği halde liderliğini yasadışı olarak sürdüren biri olarak mı görecekler? Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesi için devam eden temasları memnuniyetle mi karşılayacaklar yoksa Türkleri kötüleyip duracaklar mı?"
Gazete, ciddiye alınmak istiyorsa, Netanyahu'nun Bakan Lieberman'ı derhal görevden alması gerektiğini vurgulayarak, "İsrail'in, kendisini uluslararası toplum önünde temsil edecek bir dışişleri bakanına ihtiyacı var; diplomat kisvesi ardından İsrail sağının liderliğine oynayan muhalif bir figüre değil." diye yazdı. Netanyahu'nun, 'İsrail'in yurtdışında yasadışı gösterilmesi tehlikesine' dikkat çektiği fakat bunu engellemenin ilk şartı olan ülkenin imajını yükseltmekten geri durduğunu belirten Haaretz, dışışleri bakanlığına uygun bir ismin atanması çağrısı yaptı. Gazete, "Lieberman ve beyanları sadece İsrail hasımlarının öfkesini artırıyor." vurgusunu yaptı.
Haaretz, mevcut İsrail hükümetinin Filistinlilerle nihai barış planını vücuda getiremeyeceği iddiasının doğru olması halinde ise koalisyonun derhal sona ermesi gerektiğini yazdı. Gazete, bu durumda ya yeni bir hükümetin kurulması ya da erken seçimlere gidilmesinin şart olduğunu savundu.
