2010 yılının kendisi için şanssızlık ve sakatlıklarla geçtiğini dile getiren Uğur, "2010 yılında talihsizlikler yakamı bırakmadı. Tam iyileştim derken tekrar ayağımdaki problemler ortaya çıktı. Saha içinde olamamak, arkadaşlarını dışarıdan izlemek gerçekten çok üzücüydü. Psikolojik olarak beni çok zorladı, çok sıkıntılar yaşadım.
Ancak hayatta bunlar da var, her zaman tozpembe olmayabiliyor. Bazı insanlar, 100 metreyi direkt koşarlar bazıları engelli koşar. Ben o engelli koşanlardanım. Hiç şikayet etmiyorum, buna da şükür diyorum. Tekrardan maç yapmak futbol oynamak istiyorum. Takımıma yardım etmek; arkadaşlarımın yanında olmak istiyorum. İnşallah bundan sonrası daha iyi olur benim için. 2011 yılı bana bunları yaşatsın diye umuyorum; 2011 benim artık sahada olmamı sağlasın." dedi.
2011 yılının Fenerbahçe için başarılarla dolu geçmesini temenni eden Uğur, "2011 yılının, Fenerbahçe futbol takımı için başarılarla geçmesini diliyorum. Camiamız için yeni oluşumlar, güzellikler getirmesini istiyorum. Devre arasında çok çalışacağız, herkes elini taşın altına koyacak ve her şeye rağmen şampiyon olacağız.
Ben, 2011 için çok ümitliyim. Hepimiz ne kadar büyük bir camiayı temsil ettiğimizin ve o insanları üzdüğümüzün farkındayız. Bu farkındalık takımımıza yansıyacak ve herkes elinden gelenin en iyisini yapıp bunu sahaya da yansıtacak ve takımımızı layık olduğu noktaya taşıyacaktır. Bu yıl camiamızı mutlu edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Sözlerini tüm Türkiye'ye mutlu, huzurlu ve sağlıklı bir yıl dilekleriyle tamamlayan Uğur, "Umarım, 2011 ülkemiz adına da güzel geçer. Birbirini kırmayan, üzmeyen birbirini destekleyen seven bir toplum oluruz. Sağlıklı, mutlu, huzurlu birbirini seven ve birbirine tahammülü olan bir millet olmayı diliyorum." şeklinde konuştu.