Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine yönelik "Kaynak Kemal" eleştirisine cevap vererek, "Sayın Başbakan 'Adınız Kemal mi Hıdır mı diyor? Adımın Kemal olduğunu öğrenmiş. Bu iyi bir şey. Kemal onun beyninde markalaşacak. Sözde bana Hıdır diyerek küçümsemeye çalışıyor. Bu ülkede her insanın adı benim için onurdur." ifadelerini kullandı.
TBMM'de partisinin olağanüstü kurultayın ardından ilk, 2010 yılının ise son grup konuşmasını yapan Kemal Kılıçdaroğlu, hükümete ve Başbakan'a yüklendi. 18 Aralık'ta yapılan CHP 15. Olağanüstü Kurultayı'nı hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Arkadaşlarımız önümüzdeki bir ayda hedeflerini sunacaklar. Hepimiz çalışacağız, MYK üyeleri daha fazla çalışacak. Kimsenin Ankara'da oturma lüksü yok." diye konuştu.
"BİZİM İŞİMİZ PARA İLE DEĞİL MANTIKLA"
Kılıçdaroğlu, bazı çevrelerin "Hiç önerisi yok" şeklindeki eleştirilerine de şöyle cevap verdi: "Oysa ki bizim her konuda düşüncemiz var. Ya biz tam olarak anlatamıyoruz ya da anlamamazlıktan geliyorlar. Üç sözcükle hedeflerimizi özetledik: mutlu birey, mutlu aile, mutlu toplum."
Kılıçdaroğlu, vaatlerin miktarı ile ilgili de ilginç bir cevap verdi. "Bizim sözlerimizin parayla değil, akılla, mantıkla ilgisi var." diyen CHP lideri, "Biz anlattık ama kıyamet koptu. Başta Başbakan, 'Vay efendim siz bu sözleri nasıl verirsiniz, diye eleştiriyor. Bizim sözlerimizin parayla değil, akılla mantıkla ilgisi var. Ama bunların aklı paraya çalıştığı için... Parayı götürmeye alışmışlar. Dedik ki özel yetkili mahkemeleri kaldıracağız. Askeri, yüksek idare mahkemeleri kaldırıp, toplumu sivilleştireceğiz. Mayınlı arazileri temizleyip köylüye vereceğiz. Yüzde 10 seçim barajını kaldıracağız. Parayla ne ilgisi var. Halkın iradesi Meclis'e yansısın demiyor muydu? Demokrasi bunların işine gelmiyor." ifadelerini kullandı.
"VAATLERE DEVAM"
Kılıçdaroğlu, yeni vaatlerde bulunmaya da devam etti. Yoksul ailelerin onuruyla oynamayacaklarını, aksine onurlarını koruyacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Hem de demokratız, insanlara özgürlüğü getireceğiz. Biz bunları saydık, hemen ellerine kağıt kalem aldılar. 'Efendim, Türkiye'de 16 milyon yoksul varmış...' Bunu kendileri itiraf ettiler. 'Benim adım Kemal. Ben bu yoksulluğu gidereceğim.' dedim. Hani bunlar kömür makarna dağıtıyorlar ya. Sayın Başbakan 'insaf dinin yarısıdır' diyor. Orada bile yolsuzluk varsa hangi insaftan bahsediyorsun. Aile sigortası ile ilgili yasa 1971 yılında Parlamento'dan geçmiş. Ama ağızlarına bile alamazlar. Sen 8 yıldır iktidardasın. Kaynak da para da var, ama sen çarçur ediyorsun. Biz aile sigortası deyince fakir fukaraya para yok diyorsun. Sen İran'a kullanmadığın doğalgazın parasını ödedin. Aklına fakir fukara gelmedi mi?" diye sordu.
"KEMAL BEYNİNDE MARKALAŞACAK"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın bütçe görüşmesindeki konuşmasında kendisine yönelik "Adın Kemal mi Hıdır mı?" diye sorduğunu hatırlatan Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Adımın Kemal olduğunu öğrenmiş. Kemal, onun beyninde markalaşacak. Sözde bana 'Hıdır' diyerek küçümsemeye çalışıyor. Bu ülkede her insanımın adı benim için onurdur. O adı taşımak benim için onurdur. Kemal adının yanında herhangi bir yurttaşımızın adının bana verilmesinden onur duyarım. Recep Bey belki alınabilir, ama ben insanımı seviyorum. Anadolu ve Balkanlar'da onlarca Hıdır baba türbesi var. Halk arasında 'Hızır yardımcın olsun' denir. Başbakan bunları unuttu. Çünkü halktan koptu."
Kılıçdaroğlu, Celal Bayar Üniversitesi Rektörü'nü de eleştirdi. Polisin gençlere müdahale etmesine izin verdiği için rektöre yüklenen Kılıçdaroğlu, "Bunlar bizim gençlerimiz değil mi? 18 yaşında idam edeceksin, 22 yaşına gelmiş gence 'sus' diyeceksin. 'Kimliğinizi alıp sizi kovarım' diyor bir rektör. Böyle üniversite hocası olur mu?" sorusunu yöneltti.
HAVUZLU VİLLA CEVABI
CHP lideri, Başbakan'ın havuzlu villa eleştirisine ise şu karşılığı verdi: "Benim kooperatif evime de takmış. Ona bir teklifim var. Gelsin Çamlıca'daki eviyle benim kooperatif evimi değiştirelim. Söz veriyorum Çamlıca'daki villayı Kızılay'a bağışlayacağım. Halkımızın dertlerine Hızır gibi yetişeceğiz. Bana her ismi verebilirsin, ama kimse bana Recep Bey diyemez. Çünkü Recep Bey halkını kandıran adam demektir. Çünkü Recep Bey siyasete yırtık ayakkabı ile girip dünyalığını yapan demektir. Çünkü Recep Bey yolsuzluklara kol kanat geren adam demektir. Çünkü Recep Bey sabah Ofer'i tanımıyorum, öğle hatırlamıyorum, akşam da evet tanıyorum diyendir. Ama bana Recep diyebilirsiniz. Bu Recep Beyler en çok nerede görülür? Zübük'ü okursanız orada ne kadar çok Recep Bey olduğunu görürsünüz."