Dolar

34,8687

Euro

36,6412

Altın

3.024,54

Bist

10.033,78

BDP Eşbaşkanı Demirtaş: Ülke sorunlarını demokratik özerklik çözer

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Türkiye'nin sorunlarının ancak demokratik özerklik ile çözüleceğini söyled

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-12-28 15:31:00

BDP Eşbaşkanı Demirtaş: Ülke sorunlarını demokratik özerklik çözer
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Türkiye'nin sorunlarının ancak demokratik özerklik ile çözüleceğini söyledi.

Eğitimdeki sıkıntılara değinen Demirtaş, okulların tamiratı için bir F-16 uçağının kaldırılmamasının yeterli olacağını savundu. Başbakan'a seslenen Demirtaş, "Ben bu ülke için canımı veririm, sen neyini verirsin sayın Başbakan?" dedi. Amaçlarının kaos, çatışma, gerilim çıkarmak olmadığını vurgulayan Demirtaş, bu sorunu kim çözerse o ülkenin sevgilisi olacağını ifade etti.

Partisinin Meclis grubunda konuşan Demirtaş, reyting uğruna, kar uğruna, aşırı hırs uğruna dizilerin yükünün set emekçilerine yüklendiğini ileri sürdü. Bunun Türkiye'de çalışanların hangi güvencede olduğunun çok önemli bir göstergesi olduğunu savunan Demirtaş, "Eğer bu hükümetin umrunda değil ise bilinmelidir ki milyonlarca yaşayan böyle insan var." diye belirtti. Hükümetin bir adım atmamasını eleştiren Demirtaş, bunun takipçisi olacaklarını kaydetti.

"Öğrencinin parası 30'du 40 yaptık, 100'dü 150 yaptık" sözleriyle bir yere varılamayacağını ifade eden Demirtaş, Başbakan'a seslenerek "Sen 100 TL'ye öğrenci okut, sen başarırsan herkes başarır. 80 TL'ye okut, başarırsan herkes başarır. Bu rezaletin bir tablosudur, istatistiğidir." diye konuştu.

Hükümetin yeşil kart verme rakamıyla övündüğünü dile getiren Demirtaş, hükümetin yaklaşımının set işçilerine yaklaşımı ile aynı olduğunu belirterek, bütün emekçilerin, bütün yoksulların birleşmesini istedi.

"F-16'LARI KALDIRMAYIN OKULLAR TAMİR OLUR"

Bütçe görüşmelerini eleştiren Demirtaş, bütçenin demokratik yapılmamasının özgürlükler adına bir şey yapılmayacağı anlamına geldiğini iddia etti. Hükümetin bütçe görüşmelerinde gelecek yıllarda tek bir demokratik projesi olmadığını ortaya koyduğunu anlatan Demirtaş, bütçe görüşmelerinin bölgeler arası gelişmişlik farklılıklarını, il düzeyinde, mahalle düzeyinde gelişmişlik farkını ortaya çıkardığını söyledi.

"Bu şartlarda iki dille eğitim olsa ne olur, beş dille eğitim olsa ne olur? Bir de işin bu yönü var." diyen Demirtaş, hala 80-90 kişilik sınıflarda eğitim yapıldığını belirtti. Her bir sınıfın onarımı için, uçurulan F-16 savaş uçağının uçurulmasından vazgeçilmesinin yeterli olacağını savunan Demirtaş, uçağın yakıtına harcanan paranın oraya harcanmasının yeterli olacağını kaydetti. Türkiye'de kaynak sorun bulunmadığını dile getiren Demirtaş, değerlendirme sorunu olduğunu ifade etti.

Hayvancılığın nereden nereye geldiğinin et fiyatlarına bakılarak anlaşılabileceğini anlatan Demirtaş, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik tablonun özerklik yönetimi ile çözülebileceğini iddia etti. Demokratik özerkliğin, işsizlik, yoksulluğa çare olduğunu savunan Demirtaş, yerinde yönetimlerin demokratik, şeffaf yönetimler olduğunu söyledi. Bu tartışmalardan Türkiye'nin kaçamayacağını anlatan Demirtaş, BDP seçim arefesinde bunları yapıyor denilerek bunlandan kaçılamayacağını ileri sürdü.

"KÜRTLER NE YAPSIN?"

Yerinden yönetim model önerisinin Türkiye'nin geciktireceği bir yönetim olmadığını savunan Demirtaş, Başbakan'ın iki dudağından yönetilecek dönemin geride kaldığını belirtti. Herkesin yönetime katılmak istediğini söyleyen Demirtaş, vergisini verenin o paranın nasıl harcandığını da, hesabını da sorması gerektiğini ifade etti.

Demokratik özerkliğin özgür vatandaş, özgür birey bilincinin geliştirileceğini dile getiren Demirtaş, eğitimde dil sorunlarını da, kültürel ihtiyacı da karşılayacağını kaydetti. "Neyse o bölgenin ihtiyacı o kadar sınıf açar, o kadar kitap basar, kendi meclisinde, il meclisinde, bölge meclisinde karar verir. Ankara sadece bunları koordine eder." diyen Demirtaş, amaçlarının kaos, çatışma, gerilim çıkarmak olmadığını vurguladı.

Açılım diyen, Kürt sorununu çözeceğini söyleyen hükümetin durumunun içler acısı durum olduğunu iddia eden Demirtaş, "Hükümetin bu duruma düşmesini istemezdim. Maskesinin böyle düşmesini istemezdim. Tartışmaların önünü açmasını isterdim. Ama hükümetin böyle bir derdi yok." şeklinde konuştu.

"Peki Kürtler ne yapacak? Slogan atmak, yürüyüş yapmak, yumurta atmak, pankart açmak, dağa çıkmak yasak. Peki ne yapacağız." diye soran Demirtaş, birilerinin çıkıp kendilerine ne yapmaları gerektiğini söylemelerini istedi. Nefes almasına dahi izin vermeden sorununu dile getirmeden çözümün nasıl olacağını soran Demirtaş, açılım toplantılarını hatırlatarak yazarlarla, sporcularla, kadınlarla ne konuşulduğunu merak ettiklerini ifade etti.

"BU ÜLKE İÇİN CANIMI VERİRİM"

"Bir ülkenin başbakanının alacağı oy, ülkesinden daha mı önemli?" diye soran Demirtaş, "Ben bu ülke için canımı veririm. Sen neyini verirsin sayın Başbakan, sen neyini verirsin?" diye seslendi. Bu meseleye yaklaşımın ciddiyet, samimiyet gerektirdiğinin altını çizen Demirtaş, konuşunca kıyamet koparılması halinde bir santim yol alınmasının mümkün olmadığını ifade etti.

Demirtaş, şöyle devam etti: "Bizim önerimizi beğenmeyebilirsiniz, sizin projeniz nedir? Bunun alternatifini koymanız gerekir. 87 yıldır bu üslubu sürdüreceksiniz, bizim önerimiz dışında bir öneri olmayacaktır. O kadar çok yalan söylendi ki bu konuda, şimdi gerçekleri söylemek ürkütüyor bunları. Bunca yıldır aldattılar toplumu, şimdi gerçekleri nasıl söyleyeceklerinden korkuyorlar bunlar. Ne yapıyorlardı da biz süreci engelledik? Hükümet ne yapacaktı da biz engelledik? Ortada proje yok ki, süreç yok ki baltalansın. Projenin boş olduğu anlaşıldı. Sınıfta kalmışlar, derslerine çalışmamışlar, ödevlerini yapmamışlar, kağıt boş. Proje, çözüm önerisi olan ortaya koyar, bizde saygı duyarız."

"GENELKURMAY BİLDİRİSİNE BAŞBAKAN'IN GIKI ÇIKMADI'

Genelkurmay Başkanlığı'nın yayınladığı bildiri karşısında Başbakan'ın tavrını da eleştiren Demirtaş, "Bize karşı bildiri yayınladığında Başbakan'ın gıkı çıktı mı? Genelkurmay bildirisi hükümetin onayı ve bilgisi dahilinde yayınlanmıştır. Hani vesayete karşıydınız. Neden tek bir cümle kullanmıyor Başbakan. Çünkü hepsi Kürt sorununun suç ortağı. El ele verip saldıranların hepsi suç ortağı." dedi.

Ana dilde eğitimin ülkeyi böleceğini söyleyenlerin buna dünyada bir örnek göstermesi gerektiğini dile getiren Demirtaş, ülkelerin bölünmesinin nedeninin kötü yönetimden olduğunu ifade etti. Hak ve eşitçe yönetilmiyorsa, ırkçı, saldırgan dilin böleceğini anlatan Demirtaş, ama ana dilin bölmeyeceğini vurguladı. "Bölünecek diye diye ülkeyi bölecekler." diyen Demirtaş, ana dilde eğitimi halkın istediğini, o halde kimin böleceğini sordu. Halkın kendi diliyle her yerde yaşamak istediğini dile getiren Demirtaş, ülkenin sorunları çözülmesi halinde yalanların ortaya çıkacağını, halkın oy değil günahını dahi vermeyeceğini savundu.

Demokratik özerklik kararının üç yıl önce alındığını ve parti programında bulunduğunu ifade eden Demirtaş, bunun bir çözüm önerisi olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan'ın 1993 yılında verdiği röportajdan alıntılar yapan Demirtaş, "Kaç tane başbakan var anlamak mümkün değil." diye konuştu.

SON VİDEO HABER

Suriyeli çalıştıran esnaf şaşkın: 'Aha yabancılar da gitti!'

Haber Ara