Dolar

34,8955

Euro

36,6907

Altın

3.011,41

Bist

10.058,63

Gazze'de saldırı yıldönümünde endişe

Bugün, büyük çoğunluğu sivil bin 400'den fazla Filistinlinin öldüğü, 6 bine yakın kişinin de yaralandığı Gazze operasyonunun ikinci yıldönümü

15 Yıl Önce Güncellendi

2010-12-27 10:10:40

Gazze'de saldırı yıldönümünde endişe

Saldırının ardından iki yıl geçmesine rağmen operasyonda yerle bir edilen Gazze'de binlerce binanın enkazı bile kaldırılamadı. Hayat şartlarının giderek kötüleştiği bölgede Filistinliler, İsrail'in yeni operasyon tehdidi altında.
 

27 Aralık 2008'de başlayan 22 günlük İsrail saldırısının yıldönümünde Gazzeliler yeni bir saldırının endişesini taşıyor. İsrail Gazze sınırına modern tanklar yerleştirirken, bölgeye yönelik son ayların en şiddetli saldırılarını gerçekleştiriyor. Son bir ayda İsrail saldırıları sonucu 13 Filistinli hayatını kaybederken, Gazze'den İsrail'e yönelik roket saldırılarında da artış gözleniyor. İsrailli bakanların dünkü kabine toplantısındaki konuşmaları da Filistinlilerin endişelerinin yersiz olmadığını ortaya koyuyor. İsrail Başbakan Yardımcısı Silvan Şalom, Gazze'den gelen roket saldırılarına atıfta bulunarak, İsrail'in bölgeye "yeni bir askeri operasyon düzenleme durumunda kalabileceğini" belirtti. Maliye Bakanı Yuval Steinitz de "Gazze Şeridi ile bir çatışmanın kaçınılmaz olduğu" görüşünü savundu.

Bölgede ise şartlar İsrail'in gerçekleştirdiği Dökme Kurşun operasyonundan sonra adeta yerinde sayıyor. Uluslararası kuruluşlara göre on binlerce öğrenci halen demir barakalar ya da konteynırların içinde eğitimlerini sürdürürken, hayat şartları da gittikçe ağırlaşıyor. İsrail'in yıktığı on binlerce binanın enkazı halen temizlenmedi, yollar ise tamir edilemedi. Halkın çoğu yurtdışından gelecek yardımlara muhtaç, ancak İsrail ve Mısır'ın denetimleri bu yardımların bölgeye gelmesini engelliyor.

Hayat şartları giderek ağırlaşıyor

Bölgedeki hastaneler de zor şartlarda hizmet verebiliyor. Ancak tedavisi kolay hastalara müdahale edilebiliyor. Bu dönemde tedavisi çok zor üç bebeğe Türkiye sahip çıktı. Bölgedeki su kaynakları da gittikçe kirleniyor ve halk dünyanın en kirli sularıyla ihtiyacını gideriyor. Elektrikler halen düzenli olarak verilemiyor, telefon ve internet hizmetleri sağlıklı yürütülemiyor. Daha önce ticaretinin önemli bir kısmını Mısır'la tüneller yoluyla gerçekleştiren Gazzeliler, Mısır'ın yerin altına beton duvarlar örmesi ve hassas sensörler yerleştirmesi ile bu imkanını da büyük ölçüde kaybetti. Mısır, tünellerin işlevini tamamen sona erdirebilmek için Gazze sınırına 30 metre yüksekliğinde kuleler de inşa ediyor.

İsrail'in 27 Aralık 2008'de başlattığı saldırılara dünyada belki de en sert tepkiyi Türkiye gösterdi. Türkiye'nin dört bir yanında milyonlarca insan İsrail aleyhine gösteri yaparken, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu hem saldırıyı durdurmak hem de destek için neredeyse Arap sokaklarında geceledi! Davos Konferansı'nda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Perez'e karşı gerçekleştirdiği 'one minute' çıkışıyla Arap sokaklarının kahramanı olurken, Türkiye-İsrail ilişkileri de tarihinin en gergin günlerini yaşamaya başladı. Türkiye'nin çıkışlarına İsrail önce Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçisi'ne karşı 'alçak koltuk' küstahlığıyla karşılık verdi. Daha sonra da Gazze'ye yardım götüren Türk yardım gemisi Mavi Marmara'ya karşı düzenlediği operasyonla 9 Türk'ü katletti.

Türkiye, İsrail'in bu çıkışları üzerine iki ülke arasındaki askeri tatbikatları rafa kaldırırken, İsrail savaş uçaklarının Türk hava sahasını kullanmasını ve Türk semalarında askeri eğitim gerçekleştirmesini iptal etti. İsrail ise elindeki en büyük kozu, her yıl Türkiye'ye gelen 500 bin İsrailli turistin Türk sahillerinde tatil yapmasını engelledi. Türkiye, iki ülke ilişkilerinin yeniden rayına oturması için Mavi Marmara saldırısından dolayı özür dilemesini ve ölenlerin yakınlarına yüklü miktarda tazminat ödemesini şart koşuyor.

Gazze saldırısından sonra iktidara gelen Binyamin Netanyahu liderliğindeki aşırı sağcı hükümet, İsrail'i tarihindeki en ırkçı noktaya taşıdı. Ekim ayında İsrail kabinesi aldığı tarihi bir kararla, Arapları hedef alarak İsrail vatandaşı olmak isteyenlerin, "Yahudi ve demokratik İsrail" üzerine sadakat yemini etmeleri şartını getirdi. Daha sonra da İsrail Yasa, Kanun ve Adalet Komisyonu, yine Arapları hedef alarak yerel yönetimlere, oturma izni isteyenlerin uygun şartları yerine getirmediği takdirde izin vermeme hakkı tanıdı. İsrail bu dönemde ABD'nin başlattığı yeni barış sürecini de yok etti. 26 Eylül'de sona eren 'Yeni Yahudi yerleşim birimi inşa etmeme' kararını uzatmayan İsrail, ABD'nin 'rüşvet' gibi algılanan önerilerini de geri çevirdi. Son olarak Amerikan yönetimi, 'yerleşim birimi' temelli sürecin askıya alındığını duyurmak zorunda kaldı.
 
 

SON VİDEO HABER

İHH'dan Suriye'deki fırınlar için un desteği çağrısı

Haber Ara