Deniz taşıtlarındaki akaryakıttan ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) alınmadığına dikkat çeken Alkan, "Devlet buna bir miktar ÖTV koyarsa ve kaçak akaryakıt sorununu önlerse, hem fiyatlarda düşüş yapabilir hem de bugün toplanan vergiden daha fazla vergi tahsil edilebilir." dedi.
Alkan, akaryakıtın tamamıyla dışarıya bağımlı ithal edilen bir ürün olduğunu, bu sebeple ham petrol fiyatları ve dolar kurundan kaynaklı değişimlerin fiyatı etkilediğini aktardı.
Türkiye'de akaryakıtın bu kadar pahalı olmasının arkasındaki nedeninin yüksek vergiler olduğuna işaret ederken, son dönemdeki fiyat spekülasyonlarında bayi kesiminin kesinlikle fiyatları yükseltme ve ucuzlatma gibi bir durumunun söz konusu olmadığını ifade etti.
Bayilerin brüt yüzde 4,5-5 oranında kârı bulunduğunu, istihdam, elektrik ve su gibi maliyetler düşüldüğünde net kârın çok cüzi kaldığını dile getiren Muhsin Alkan, şöyle konuştu:
"Bayilerden indirim bekliyoruz şeklinde beyanat veriliyor. Her istasyonda en az 10 kişi çalışıyor. Sen hem istihdam sağlayacaksın, hem vergini vereceksin, hem de günah keçisi olacaksın.
Bayilerden ne bekleyeceksiniz? Tüketici iyi bir hizmet bekleyebilir, temiz bir akaryakıt istasyonu bekleyebilir ama fiyat üzerinde bir indirim bekleyemez." Halen akaryakıta ödenen her 100 liranın 65 TL'si, vergi olarak devlete gidiyor.