Kış mevsimi nedeniyle gribal vakaların artmaya başlaması nedeniyle açıklama yapan Kasapoğlu, gribe karşı koruyucu hekimliğin her zaman ön planda geldiğini ifade etti. Kazaspoğlu, özellikle birinci basamak olarak değerlendirilen okullarda okuyan çocuklardan tutun da kapalı mekanlarda alışveriş yapan insanlara varıncaya kadar alınması gereken tedbirler olduğunu kaydetti. Grip olan insanların bu tür yerlere girip, hastalığı bulaştırmamasının en önemli çözüm olduğunu vurgulayan Kasapoğlu, şunlara dikkat çekti: "Bu aylarda gribal enfeksiyonlar çok sık baş gösteriyor. Bu anlamda yemeye içmeye ve giyinmeye özellikle anne babalar; çocuklarına karşı daha duyarlı olmalı, toplu yerlerde yaşayanlar da bol miktarda sıvı tüketmeli. Bu meyve olabilir, sebze olabilir. Mevsimlik ürünlerden yenilmesinin ciddi katkı sağlayacağını düşünüyorum."
"GRİBE YAKALANAN AŞI YAPTIRMASIN"
Grip aşısının genelde eylül ve ekim aylarında yaptırılmasının tavsiye edildiğini hatırlatan Kasapoğlu, şöyle konuştu: "Sağlık Bakanlığı, grip aşısı için eylül ve ekim aylarını tavsiye ediyor. Yani gribe yakalanmadan önce aşı yaptırılmasını daha uygun buluyor. Gribe yakalandıktan sonra yapılan aşı, bir anlam taşımıyor. Bu, aşı yaptıran kişinin gribe yakalanmayacağı anlamı da taşımıyor. Bugün grip, nezle yapan bir sürü virüs var. En azından ortalıkta dolaşan virüslere karşı aşı ile bir bağışıklık elde edilmiş oluyor. Aralık ayına kadar grip olmayan kişiler, aşı yaptırabilir. Ama grip olanlar varsa onların aşı yaptırmasına gerek yok."
"GRİBE KARŞI ANTİBİYOTİK TAVSİYE EDEMEYİZ"
Samsun İl Sağlık Müdürü Dr. Mustafa Kasapoğlu, toplumda sıkça dillendirilen 'mali durumu iyi olanlar gribe karşı koruyucu ilaçlar yazdırırken, fakirlere antibiyotik yazılıyor' iddiasının gerçeği yansıtmadığını savundu.
Grip olan hastaların genelde antibiyotik aldığına dair toplumda yaygın bir kanaat oluştuğunu kaydeden Kasapoğlu, bunun ispatının mümkün olmadığını ileri sürdü. Kasapoğlu, "Samsun'da uygulamaya konulan ve Türkiye'de kademe kademe bütün illerde yaygınlaştırılacak olan 'Aile Hekimliği'nin en büyük avantajlarından birisi de bu olsa gerek. Kişi, hasta da olsa, iyi de olsa rahatlıkla başvurup, danışmanlık hizmeti alabilecek. Bu anlamda aile hekimleri, hastaya grip olduğunda antibiyotik yazamaz. Antibiyotik hastalığı daha da derinleştirir. Çünkü antibiyotik kişinin mekanizmasını zayıflatıyor. Virüslere etki etmediğinden vücutta çeşitli enfeksyonlara sebebiyet veriyor. Hem devlet ekonomisine, hem de vatandaşın bünyesine zarar veriyor. İddialar gerçeği yansıtmıyor." açıklamasında bulundu.