Almanya'da Köln Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşeliği ve Diyanet Türk İslam Birliği (DİTİB) Köln Eyalet Birlikleri tarafından Köln kentinde "Kur'an Sedası" programı düzenlendi. Kuran'ın lahuti ikliminde yolculuk yapmak, gönülleri ve kulakları Kur'an iklimine açmak ve Kuran'ı kerimi anlamak maksadıyla yapılan programa farklı ülkelerden Kur'an-ı Kerim okuma birincileri katıldı.
Programda Nisan-2010 tarihinde DİTİB Dernek Başkanları tarafından dernek üyelerine ve cemaatine Kur'an-ı Kerim'ler hediye edildiği ve hatim yönüyle ve mealinden okunması kampanyası başlatıldığı belirtildi. Kur'an-ı Kerim okuma kampanyasına Köln ve çevresindeki illerden toplam 2 bin 134 kişinin katıldığı açıklandı. Hatimlerin duasının birincisinin Kadir gecesinde bütün DİTİB Camilerinde, ikincisinin Arafat'da yapıldığını belirten DİTİB yöneticileri, hatimlerin üçüncü duasını da Kur'an Sedası programında yaptı.
Program öncesinde DİTİB Tasavvuf Müziği ekibi bir konser verdi. İstiklal Marşı ile başlayan programda 2010 yılının niçin Kur'an yılı olduğuna dair bir multimedya gösterisi yapıldı. Programda DİTİB Köln Eyalet Birliği Başkanı Şinasi Akyürek açılış konuşmasını yaptı. Köln Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Zekeriya Bülbül'de yaptığı konuşmada Köln bölgesindeki Din hizmetleri ve yapılan faaliyetler hakkında bilgi verdi.
Berlin Din Hizmetleri Müşaviri ve Diyanet İşleri Türk İslam Birliği Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ali Dere, Kur'an aşıklarına hitaben bir konuşma yaptı. Allah insanlara bir rahmet olarak Kur'anı Kerimi Peygamberimize gönderdiğini belirten Dere, " Kur'an-ı Kerim Cenab-ı Allah'ın yoğunlaştırılmış özlü insanın zihnine doğrudan bir mesajıdır, doğrudan bir kitabıdır. Bizler Kur'an-ı okurken uzaktaki birine gelen bir mesaj olarak değil, bin 400 sene önceki topluma gelen bir kitap da değil. Bizler Kur'an okurken her okuyuşumuzda her birimiz akıl ve kulağımızı açtığımızda her birimizin gönlüne vahyedilen bir kitap olarak Kur'an okuruz. O yüzden Kur'an kelimesi çok okunan anlamına gelir." ifadesini kullandı.
Kuran'ın yüce bir kitap olduğunu belirten Prof. Dr. Dere, Kur'an-ı Kerim içerisinde Cenab-ı Allah'ın kendisini bize tanıttığını söyledi. Dere, "Kur'an-ı Kerim'de Allah birçok isimlerle kendisini bize gösterir, tanıtır ve öğretir. Bu isimlere baktığımızda bu isimlerin her biri insan için ve dünya için bir rahmettir. O bu bir zikirdir. O bir hatırlatmadır. O doğru ve güzelliklerin hatırlatmadır. O bir Furkan'dır. Doğru ve yanlışı birbirinden ayıran bir kitaptır. O bir Rahmettir. İnsanların gönlüne ve toplumların içerisine bir rahmet olarak gelir. O bir Hakim kitaptır. Hikmetli bir kitaptır. Az sözle çok manayı derin ifada eden bir kitaptır. Rahmet olan bu yüce kitap O'nun seslenişi ve O'nun çağrısı dünün insanına değildir, bugünün insanınadır. Ama yarının ve geleceğin insanına da aynı tazelikte ve dirilikle gelir. Gönlünü, zihnini ve kulağını açana O mesaj tesirini gösterir. Onun hayatını Kuran'ın o rehberliği ve çekirdeği ile şekillendirir ve daha sağlıklı bir hayata dönüştürür." dedi.
Kuran'ın söylediklerinin evrensel olduğunu ve sadece Müslümanların etkilenmediğini belirten Prof. Dere, "Kuran'ın söyledikleri bir coğrafyayı kapsamaz bütün insanlığa hitap eder. O'na yaklaşanı tesiri altında bırakır. Kur'an araştırması yapanların sözlerine ve tanımlarına baktığımızda Kuran'ın edebi ve içerik yönü ile nasıl takdir ettiklerini görüyoruz. Yakın tarihteki Alman bir bayan Profösörün "Ben Kur'an aşığıyım" sözlerini söylediğini biliyoruz." ifadesini kullandı.
Prof. Dr. Dere, Kur'an-ı anlamaya yönelik çalışmalar, ortaya koyulan binlerce ciltlik eserler tarihin derinlikleri arasında yer alıyor. Ayrıca Kur'anı en güzel şekilde yazılması için geliştirilen hat sanatları ve birçok güzellikleri ile bize yansıdığını belirtti.
Kuran'ın anlaşılması kadar yazılması ama güzel okunması ve dinlenmesi de Kur'anla olan o ilişkinin o iletişimin başka boyutunu oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Dere, "Kuran'ın güzel okunması ve tilavet edilmesi için geçmişten günümüze kadar birçok etkinlikler yapılmıştır. Bu işin üstatları tarafından icra edilen Kur'an-ı Kerim tilaveti ile bizleri Kuran'ı o denli lahuti iklimine götürmektedir. Kuran'ın üç boyutu: Anlaşılması, okunması, yazılması insana huzur kazandıran yüce bir irtibattır." dedi.
Dere, "Bugün burada Kuran'ın lahuti iklimine yolculuk yapacağız. Gönüllerimizi ve kulaklarımızı O'nu iklimine açacağız. Aynı zamanda onun anlamını ve ilkelerini öğrenmeye çalışacağız." iadesini kullandı. Dere, Almanya'da da Kuran'ın lahuti ikliminde yolculuk yapmak ve Kuran'ı anlamak için yapılan bu tür programlarının devam edeceğini belirtti.
Kuran'la yoğunlaşmak ve Kuran'la uğraşmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ali Dere, "Ne mutlu O Kuran'ın sesine kulak verenlere, Ne mutlu O Kuran'ın aydınlığında gidenler, Ne mutlu Kuran'ın coşkulu sedasına, gönlünü, kulağını ve aklını açanlara!" diyerek Kur'an sedası programına katılan farklı ülkelerden gelen Kur'an okuyucularına ve emeği geçen herkese teşekkür ederek sözlerini tamamladı.
Kur'an tilaveti Ankara'dan gelen hafız Ali Tel'in Kur'an okumasıyla başladı. Hafızlar Kur'an okurken, okudukları ayetlerin mealleri sine vizyon gösterisi ile izleyenlere sunuldu. Kur'an tilaveti sırayla İstanbul'dan gelen İshak Danış, İran'dan gelen Rahim Khaki, İstanbul'dan gelen Osman Şahin ve Mısır'dan gelen Dr. Ahmed Naina'nın birbirinden güzel okudukları Kuran ayetleri dinleyenleri Kur'anın lahuti iklimine taşıdı.
Kur'an tilavetinin sonunda Müşavir Prof. Dr. Ali Dere hafızlara sahnede tek tek teşekkür ederek, bir sertifika verdi. Programa sponsor olanlar da sahneye çağrılarak teşekkür sertifikası verildi.
Kur'an Sedası programlarının Köln'den Hannover ve Nürnberg'de yapılacağı açıklandı.
KUR'ANI KERİM OKUMA KAMPANYASINA KATILANLARA UMRE ÖDÜLÜ
Diyanet Türk İslam Birliği (DİTİB) Köln Eyalet Birlikleri tarafından Köln ve çevresindeki illerde başlatılan Kur'an-ı Kerim okuma kampanyasına katılan 2 bin 134 kişi arasından çekilişle çıkan isimlerin Umre'ye gönderileceği açıklandı. Kampanyaya katılanlar yetişkin erkekler, bayanlar ve gençler olarak 3 katagoriye ayrıldı. Kur'an okuma kampanyasına katılanların her birine verilen bir numara cam bir kavanoz içine konularak halkın huzurunda çekiliş yapıldı. Çekilişte her kategoriden 2 kişi toplam 6 kişi Umre ile mükafatlandırıldı.
Program Köln Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Zekeriya Bülbül'ün yaptığı hatim duası ile sona erdi.