12 Aralık gecesi İsveç'in başkenti Stockholm'de kendini havaya uçuran Irak asıllı Taymour Abdulwahap, kendi başına hareket eden bir hasta ruhlu bir mücahit miydi yoksa çok daha geniş çapta etkili olabilecek güçlü bir terörist takımın oyuncusu mu? Söz konusu saldırının Roma'daki İsviçre ve Şili elçiliklerine karşı düzenlenen saldırılarla bir bağlantısı var mıydı? Sadece İsveç'in gizli istihbaratından sorumlu SAPO değil Avrupa'da birçok istihbarat teşkilatı bu günlerde bu sorunun cevabını bulmaya çalışıyor.
23 Aralıkta İtalya'nın başkenti Roma'daki İsviçre ve Şili elçiliklerine karşı düzenlenen terörist saldırı Avrupa'daki terör endişesini daha da arttırdı. Söz konusu saldırı da İsviçre elçiliğine gönderilen bomba yüklü bir paket, bir konsolosluk memurunun elinde patlamıştı. Bu patlamadan yaklaşık üç saat sonra Şili elçiliğinde bir patlama yaşanmış ve bir memur yaralanmıştı. İtalyan Dışişleri Bakanı Franco Frattini saldırıları "Ciddi bir tehdit" olarak yorumladı ve dünya üzerindeki İtalyan elçiliklerinin de tetikte olması gerektiğini ifade etti. Vatikan dışında güvenlik önlemlerinin yeterli düzeyde olmadığından şikayet eden Romalılar, son günleri terör tehdidi altında diken üstünde geçiriyor.
Bu iki saldırıların hemen akabinde Hollanda'nın Rotterdam şehrinde Somali asıllı 12 kişinin göz altına alınması ise yaşlı kıtadaki terör endişelerine tuz biber ekti. Operasyon sonrasında edinilen bilgiler, yaşları 19 ile 48 arasında değişen zanlılardan çoğunun Hollanda'da ikamet ettiğini, birinin ise Danimarka'dan geldiğini gösteriyordu.
İngiltere'de 20 Aralıkta gerçekleştirilen operasyonlarda bir düzine insan terör şüphesiyle göz altına alındı. Yetkililer tarafından yapılan açıklamada, ülkenin 4 farklı şehrinde başlatılan anti-terör operasyonlarının birkaç gün daha devam edebileceği ifade edildi. Terör alarm seviyesi 'şiddetli' düzeyde bulunan İngiltere'de İçişleri Bakanlığı son operasyonların akabinde İngiltere'nin 'ciddi' terörist saldırı tehdidi altında bulunduğunu belirtti.
2005 yılında yayınlanan hakaret karikatürlerinin akabinde çeşitli kereler terör tehdidiyle karşı karşıya kalan Danimarka'da da durum farklı değil. Danimarka istihbarat servisi (PET), geçtiğimiz Kasım ayı içerisinde yaptığı açıklamada, ülke dışından terörist grupların Danimarka'da saldırı düzenlemeye hazırlandığını bildirmişti. Bu açıklamanın ertesinde komşu İsveç'te meydana gelen terörist saldırı Danimarkalılardaki terör endişesini daha da arttırdı.
Almanya'daki tedirginlik ise yaklaşık 2 ay öncesinden başlamıştı. Alman İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, yaptığı bir açıklamada, terörist organizasyonların önümüzdeki dönemde Avrupa ve Amerika'da saldırı hazırlığında olduğuna dair önemli bulguların olduğunu ifade etmişti. Bu açıklamanın birkaç gün ertesinde El Kaide terör örgütünün Alman parlamento binasına saldırı hazırlığında olduğu öğrenildi ve başkent Berlin'de yaşayan yaklaşık 3,5 milyon kişi parlamento binası çevresinde oluşturulan güvenlik önlemleri dolayısıyla sıkıntılı günler yaşadı. Şimdilerde de terör tehdidi yüzünden yeni önlemlerin alındığı bildiriliyor.
Avrupa'nın güneybatısında yer alan İspanya'da terör tehdidi, Aralık ayının başında gerçekleştirilen bir operasyonla gündeme geldi. Ülkenin kuzey batısında gerçekleştirilen operasyonda 2008'de Mumbai'deki terörist saldırının sorumlusu olduğu tahmin edilen sekiz kişi tutuklandı. Tutukluların, El-Kaide'nin Pakistan koluyla da ilişkisi olduğu düşünülüyor. Bu operasyon başka birçok şeyle birlikte terör zanlılarının bir şekilde İspanya'ya girebildiklerinin de fark edilmesine neden oldu.
2005 yılında İngiltere'nin başkenti Londra'da düzenlenen ve 52 kişinin hayatının kaybetmesine neden olan terörist saldırıdan sonra, 2007 yılında Glaskow Havaalanına düzenlenen ve saldırganlardan birinin ölümüyle sonlanan saldırı dışında ciddi bir terör eylemi görmeyen Avrupa'da son birkaç ay içerisinde meydana gelen bu olaylar yaşlı kıtanın sakinlerindeki terör endişesini giderek tırmandırıyor. Gelinen noktada birçok ülke güvenlik önlemlerini arttırmış durumda. Noel tatili nedeniyle yaşanan yoğunluk dolayısıyla birçok başkentteki havaalanlarında ve tren istasyonlarında gerçekleştirilen aramalar arttırıldı. Birçok Avrupalı yoğunluk nedeniyle ulaşımda yaşanan sıkıntılar ve terör endişesi yüzünden 2010 yılı Noel tatilini evde geçirmeyi tercih ediyor.