'Avrasya Toplantıları Kulübü' çerçevesinde düzenlenen oturum Avrasya Diyaloğu Vakfı Eşbaşkanı Kamilcan Kalandarov tarafından yönetildi. Toplantıda Rusya Milletler Politikası eski Bakanı ve Akademisyen Valeriy Tişkov ve yazar Çingiz Guseynov gibi isimler, siyaset bilimciler ve öğrenciler katıldı. Moskova'nın merkezinde son günlerde yaşanan ırkçı gösterilerin konu alındığı toplantıda Rusya'nın farklı milletleri ile birlikte güçlü olabileceği mesajı verildi.
Moskova'da 63 yıldan beri yaşadığını belirten Azeri asıllı yazar Çingiz Guseynov, Rusya'nın başkentinde bir yabancı olarak yaşama tecrübesini anlattı. Sovyetler zamanında Komünizm ideolojisinin insanları birleştirici güç olduğunu kaydeden Guseynov, şu anda buna benzer birleştirici ögenin olmadığını ifade etti. Guseynov, "Hatta şu anda ortak değer gibi bir şeyi bulmak çok zor. Bir tek Rusyalı olma üzerinde birleşme gibi ideoloji mevcut, ancak pek başarılı olunmuyor. Çünkü, SSCB'nin dağılmasının ardından insanlar henüz kendilerini bir yere ait hissetme gibi süreçleri hala devam ediyor. Bu yüzden 'Tek Rusya Halkı' anlayışını sağlamak, 'Biz Rusyalıyız' dedirtmek, maalesef, henüz başarılamamış bir hedef. Bunun yollarını aramamız lazım. Bu açıdan bu tarz toplantıların da çok önemli katkısı oluyor." dedi.
Etnoloji üzerinde çalışmaları ile tanınan Akademisyen Valeriy Tişkov, hakların farklılığı konusunda tecrübelerini paylaştı. Tişkov, "Dünya küreselleştikçe insanların dış görünüşleri çok benzerlik kazandı. Ancak bu dış görünüş sizi aldatmasın. Çünkü iç dünyanın daha da geliştiğini söyleyebiliriz. Etnik üzerinde çağdaş çalışmalar bunu gösteriyor." şeklinde konuştu.
Dünyanın hiç bir zaman tek tip haline gelemeyeceğini ve insanlığın sürekli farklılığı doğurmaya devam edeceğini anlatan Tişkov, bunun bir nevi evrenin bir kanunu olduğunun altını çizdi. Tişkov, "Bazıları 50 yıl sonra 4 bin dilden sadece 400'ünün kalacağını iddia ediyor. Bu yanlış. 20'inci yüzyılda SSCB genelinde bir tek uzak Sibirya'da Eskimolar kavmine ait bir şive kaybı görülmüş ve aynı bölgede Ubıh dili. Ki şu anda tekrar yaşatılması için bilimsel çalışmalar yapılıyor." ifadelerini kullandı.
İnsanların farklılıkları oluşturması gerektiğini belirten Tişkov, dünyanın ancak kültürlerin farklılıkları ile gelişebileceğini kaydetti. Akademisyen, "Diyaloga, kültürel alış verişe ihtiyacımız var. 'Çeşitlilik içinde Birlik' şeklinde bir terim var. Çeşitlilik ile beraberlik zıt ve çakışan anlamlar değil. Hatta şunu söyleyeyim: günümüzde 'Çeşitlilik içinde birlik' anlayışı 'Halklar dostluğu'ndan daha aktüel bir konu" dedi.