Türkiye deri sektöründen övgüyle söz eden Ruken Mızraklı, "Ucuz ürünlerde Çin'le yarışmıyoruz. Fakat orta kademe ve A plus müşterinin alabileceği ürünlerde varız. Kürk-süette Çin'in bizim yanımıza yaklaşmasına en az 5-10 yıl var. Bizim yaptığımız kalitedeki malı henüz işleyemiyorlar. Diğer ürünlerde üst segmentlerde Türkiye'den ürünler var. Rus pazarında da orta ve üst segmentte biz hakimiz.' dedi.
DTG ve İDMİB Yönetim Kurulu Üyesi Ruken Mızraklı, kadınların deri sektöründe konumunu ve icraatlerini anlattı. Deri firmalarının yönetim kademelerinde ağırlığın erkeklerde olduğunu dile getiren Mızraklı, kendisinin ham dericilikten başlayıp, konfeksiyon ve fabrika gibi tüm aşamalarında bulunması dolayısıyla firmaların büyük bölümünü tanıdığını ifade etti.
Eskiden babası deri fabrikatörü, konfeksiyoncusu olan kız çocuklarının başka alanlara ilgi duyduğunu ancak bugün pek çok firma sahibinin kız çocuklarının sektöre girdiğini kaydeden Mızraklı, özellikle ihracat pazarlamasında çok fazla kadının yer aldığını belirtti. Ruken Mızraklı, kadınlarda organizasyon yeteneğinin daha fazla olduğunu vurgularken, 'Kadınların ihracat pazarlamasında erkeklerden daha organize, daha disiplinli, daha takipçi, daha detaya girebilen bir yapıda olduğunu görüyorum. Fabrika ile ihracat pazarlama arasındaki koordinasyonu daha çok erkeklerle sağlıyoruz. Kadınlar iş hayatına, estetik, disiplin, organizasyon, olaya farklı açıdan bakabilmeyi ve empati getiriyor." dedi.
"2011'DE BEYANNAMELİ İHRACATTA YÜZDE 10 ARTIŞ BEKLİYORUZ"
Türkiye'nin deri sektöründe önemli aşamalar kat ettiğinin altını çizen DTG ve İDMİB Yönetim Kurulu Üyesi Mızraklı, şu anda Türkiye'nin, kürk-süette dünyada ilk sırada yer aldığına işaret etti. Ruken Mızraklı, bu sene deri sektörü ihracatının, 2009'a oranla yüzde 20 artış göstermesinin beklendiğini aktardı. 'Toplam beyannameli ihracatımız 1,3 milyar dolar. Özel fatura ve güneyden yapılan satışlar eklendiğinde deri sektörünün ihracat hacmi 3,3 milyar dolara ulaşacak. Her ne kadar ham deri fiyatlarındaki aşırı artışlar sektörü olumsuz etkilese de deri ve kürk-süet çok gözde." ifadesini kullandı.
Ocak ayından kasım ayına kadar küçük baş deride fiyatların 3 kat artığına dikkat çeken Mızraklı, şu saptama ve öngörülerde bulundu:
'Fiyat bu kadar artınca, markaların koleksiyonlarından deri ürünlerini çekmemesi için mecburen kendi marjlarımızda daralmaya gittik. Yine de deri sektörü için 2010, iyi geçen bir yıl. 2011'in de iyi geçmesini umuyoruz. 2011'de beyannameli ihracatta yüzde 10 artış bekliyoruz. Rus pazarında biraz daralma var ancak bunu normal buluyoruz. '
"DTG'NİN HEDEFİNDE ÇİN VE ABD VAR"
Ruken Mızraklı, Deri Tanıtım Grubu önümüzdeki 3,5 yıl içerisinde yurt dışı tanıtımla ilgili hedefleri olduğuna ve 5 hedef ülke belirlediklerine değinirken, faaliyetleri ile ilgili şu açıklamalarda bulundu:
'DTG olarak koleksiyonlarında deri kullanan moda tasarımcılarını İstanbul Moda Haftasında, bazı tasarımcıları yurt dışında defilelerinde destekliyoruz. DTG'nin hedefinde ABD ve Çin var. Çin ucuz üründe öne çıkıyor ancak Çin'deki nüfusun yüzde 10-15 oluşturan zengin bir kitle var. Onlara kaliteli ürün satılabiliyor. Biz ucuz ürünlerde Çin'le yarışmıyoruz, orta kademe ve A plus müşterinin alabileceği ürünlerde varız. Kürk-süette Çin'in bizim yanımıza yaklaşmasına en az 5-10 yıl var. Bizim yaptığımız kalitedeki malı henüz işleyemiyorlar. Diğer ürünlerde üst segmentlerde Türkiye'den ürünler var. Rus pazarında da orta ve üst segmentte biz hakimiz.'
18-20 Ocak 2011'de yapılacak İstanbul Deri Fuarına 21 ülkeden 186 firma katılacağını, fuara 20 binin üzerinde ziyaretçi beklendiğini belirten Mızraklı, fuarda ilk kez trend alanı oluşturulacağını, Moda Tasarımcıları Derneği'ne ayrı bir alan ayrıldığını ve Arzu Kaprol ve Mehtap Elaidi'nin moda seminerleri vereceğini sözlerine ekledi.