Parlamenter demokrasilerde yasama-yürütme ve yargıdan sonra 4. kuvvet diye anılan demokrasinin ve demokratik işleyişin olmazsa olmazı medya; topluma olan biteni doğru ve tarafsız bir biçimde aktarmakla yükümlü. Medyanın hakikate bağlı kalması o toplumun gerçeği görebilmesi adına hayati bir öneme sahip.
Toplumsal huzurun bozulmasında, kişisel hak ve hukuk îhlâlinde, askeri bürokrasinin sivil siyaset üzerindeki antidemokratik vesayetinde, kamu ihalelerinde, siyasette, ticarette kısacası her türlü büyük ölçekli olumsuzlukta büyük rol oynayan medya, eleştiri ile muhalifliği, muhaliflikle düşmanlığı birbirine karıştırarak kendi değerini düşürüyor. Böyle bir yapılanma ise demokratik sistemin taşıyıcısı olması gereken medyayı, antidemokratik bir sürecin aktörü haline getiriyor.
Zafer Özcan'ın "Arz Ederim" isimli kitabı Türkiye'nin yakın siyasi tarihini gözler önüne seriyor. Kitap, medyanın üstüne vazife olmayan işlerle iştigali bahsinin en çarpıcı örneklerine şahit olunan ve Türkiye'deki medyanın konumunu anlama adına önemli verilerin ortaya konulduğu 28 Şubat ve Ergenekon süreci dönemlerini haber ve köşe yazılarıyla ayrıntılı bir biçimde hatırlatıyor.