Yücedağ, Elano'ya gösterilen ilgi ve çabanın hiçbir oyuncuya gösterilmediğini ifade edip, Brezilyalı oyuncunun canının istediği zaman oynadığını söyledi. Mustafa Yücedağ ayrıca; takımda birlik beraberlik olmadığını belirterek, birkaç kişinin bu kulüpten ayrılmaması durumunda Galatasaray'ın düzlüğe çıkamayacağını söyledi..
İşte Mustafa Yücedağ'ın olay açıklamaları....
'Baktığımızda bizim haksız yere gönderildiğimizi düşünüyorum. Galatasaray'ın şu anki durumu gelen gideni aratır misali, içler acısı bir durumda.
Ben 2 sene Galatasaray'da futbol oynadım. Galatasaray aşkıyla boş mukaveleye imza attım. Sarıyer de oynarken de, Galatasaray'da oynarken de forma aşkıyla oynadım. Profesyonelliğin gereği olarak, giydiğim bütün takımların formasının hakkın verdim. Profesyonelliğin anlamı da budur. Ama şu anki Galatasaray'a baktığımızda şu an forma için ter döken oyuncu yok.
Rijkaard konuşmasıyla, tavırlarıyla, oyuncularına karşı daha ılımlıydı. Ama şimdi bakıyorum futbolcular Hagi'den illallah etmiş. Demek ki burada bir sorun var. Bir tarafta futbolcularına tek kelime bile söylemeyen ve iyi davranan bir hoca. Diğer tarafta ise sert davranan agrasif bir insan. Öyle ise buradan futbolculara sormak lazım. Derdiniz ne? Onlar önce aynanın karşısına geçip kendilerini bir sorgulamaları lazım.'
BAZI İSİMLERİN BU KULÜPTEN UZAKLAŞTIRILMASI LAZIM
Mustafa Yücedağ, Galatasaray'da başarı isteniyorsa ilk önce bazı isimlerin kulüpten uzaklaştırılması gerektiğini de belirterek, 'Maalesef verilen hiçbir söz yerine getirilmedi. Maalesef diyorum; Çünkü ben Mehmet Helvacı'ya sıkıntılarımızı söylediğimizde, "Bakacağız, yardımcı olacağız" diyerek geçiştirdi. Sözünde durmadı. Ben buna çok üzüldüm.
Herkes Servet'i ön plana attı. Suçlu gibi gösterdi. Ama bunun öyle olmadığını herkes biliyor. Ben Servet'in sahada en çok koşan, mücadele eden oyunculardan birisi olduğunu söyleyebilirim. Şuna inanıyorum. Servet'i her konuda kullanılıyor. Evet Rijkaard'la sorunu oldu. O ayrı bir konu. Hocanın Servet'e karşı hiçbir ön yargısı olmadı. Rijkaard'la bire bir konuştuğumuzda Servet'in basit oynadığında daha iyi ve daha verimli olduğunu, ancak çalım olayına girdiğinde sorunlar yaşadığını bizzat söyledi.' diye konuştu.
YAPILAN TRANSFERLERİ RIJKAARD İSTEMEMİŞTİ
Yapılan transferlerin yanlış olduğunu da belirten Mustafa Yücedağ, 'Bence transferler yanlıştı. Bunlar hocanın istediği transferler değildi. Kendisi; çıkarı için transferlerin 'Benim isteğim doğrultusunda oldu.' demek zorunda kaldı. Bunu o da biliyor.. Ben de biliyorum. Çok basit bir örnek vereceğim. Hoca solbek arıyordu. Insua'nın ismini verdiler. Bana da yerli sol bek sordu. Ben de Faruk Bayar ismini verdim. Çünkü Faruk Bayar 10 tane Insua eder. Ben Türk oyuncudan yanaydım. Yok; Faruk Bayar Galatasaray'a yakışmazmış..Insua çok mu yakışıyor? Alacaksam Faruk Bayar'ı alırım. Çünkü ona takım için kendini parçala, her şeyini ver, terinin son damlasına kadar çalış dersin ama İnsua'ya bunu diyemezsin. Çünkü anlamaz.' dedi.
Galatasaray'ın bu duruma gelmesinin boşuna olmadığını da belirten Mustafa Yücedağ, 'Ah aldıkları için bu durumdalar. Yollanan insanların ahını aldılar. Bunlardan birisi de benim. Ama bazılarını da el üstünde tuttular. Elano hep el üstünde tutuldu.' diyerek şöyle devam etti:
'Vallahi Elano oynadığı süre içerisinde hep el üstünde tutuldu. Ona gösterilen ilgi alaka, çaba, hiçbir oyuncuya gösterilmedi. Canı isterse koşuyor, istemezse koşmuyor. Böyle oyunculara biz alışık değiliz.
Doğrusunu söylemek gerekirse biz başarılı değildik. Galatasaray'da görev yapıyorsan başarılı olmak zorundasın. Bunun da sebepleri vardı. Mesela takım içinde büyük bir uyumsuzluk vardı. Maçlarda 4 kişi koşuyor, 3 kişi yatıyordu. Olacak şey değil. Herşey takım halinde olmalı. Performans takım halindedir. Tabi ki ben Rijkaard'ı bazı konularda uyardım.Türk oyunculara biraz sert davranılması konusunda uyarılarda bulundum. Ancak o; 'Biz de zamanında böyle şeyleri sevmezdik, onlarda sevmez. En azından biz, görmek istediğimiz şeyleri onlara gösterelim.' dedi. Fakat Türk oyuncuları da bunu anlamadı. Rijkaard'a yardımcı olmadılar.'
DOĞRU SÖYLEYENİ DOKUZ KÖYDEN KOVARLAR
Türkiye'de doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar hesabı olduğunu, burada biryerlere gelmek için arkanın olması gerektiğini belirten Mustafa Yücedağ, 'Arkan varsa bir yerlere geliyorsun. Yoksa olduğun yerde sayarsın. Benim için Türkiye macerası bitti. İtalya'ya yerleşiyorum. İtalya seri (B) takımlarından Vicenza'yı çalıştıracağım. Orada insanlara değer veriyorlar. Burada bizlere maalesef saygı duyulmuyor. Türkiye'de takımlarla görüşüyorum diyorlar ki 'Kariyerin ne? Ya; çalışan hocaların kariyeri ne ki? Benim kariyerimi soruyorsun?' dedi.
Galatasaray'ı sadece birlik ve beraberliğin kurtaracağını da belirten Mustafa Yücedağ, bunu da yapacak insanların olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
'Mesela takımın ağabeyleri var. Cüneyt Tanman, Bülent Korkmaz, Hakan Şükür gibi isimleri önerebilirim. Orada sıcak bir ortam oluşturmaları lazım. Belirli zorlukları daha önce yaşayan oyuncuları buraya getirip, bu zorlukları onlara anlatması lazım. Ve bazı kişilerin de bu kulüpten gitmesi gerekiyor. Gitmedikleri sürece bu kulüpte hiçbir şey değişmez.'
