Adliyeden ayrılışı sırasında, basın mensuplarının sorularını yanıtlayan
Çölaşan, Turgut Özal’ın ölümüne ilişkin soruşturmanın başlatılmasının çok iyi
olduğunu belirterek, "Çünkü bu aileye yaptığı korkunç bir tantana var
Türkiye’de. Bunlar ne zaman kendilerini acındırmak isteseler, ne zaman siyasette
bir yere gelmek isteseler, ya da bir yer kapmak isteseler, ’Abimiz, babamız ya da
eşimiz öldürüldü’ feryatlarıyla ortaya çıkıyorlar" dedi.
Çölaşan, 1 Mayıs 2002 tarihli yazısında da bu konuyu eleştirdiğini ifade
ederek, şunları kaydetti:
"Yani bundan 9 yıl önce bu aile yine aynı lafları ediyor, aynı şeyleri
söylüyor, ’Öldürüldü’ diyor. En son Turgut Özal’ın ’Ergenekon’ tarafından
öldürüldüğünü söylediler. O zaman ne ’Ergenekon’ vardı ne bir şey vardı. Olayı
’Ergenekon’ güncel olduğu için oraya bağlamaya kalkıştılar. Bunu sayın savcıya
verdiğim ifademde de aynen belirttim. Yani bence dedim; ’bu tamamen bu ailenin
acındırma çabalarının bir ürünüdür.
Özal öldürüldü mü? Benim kişisel görüşüm; tabii ki eceliyle ölüp
ölmediğini bilmeyiz ama bunca doktorun verdiği raporlara karşın, yani kalpten
öldüğü iddialarına karşın Özal’ın öldürülmüş olduğuna hiçbir biçimde inanmıyorum.
Bu bir vatandaş ve gazeteci görüşüdür sadece."
-"SUİKAST GİBİ BİR OLAY OLDUĞUNA KESİNLİKLE İNANMIYORUM"-
O zamanın Başbakanı Süleyman Demirel ve Meclis Başkanı Hüsamettin
Cindoruk ile yaptığı görüşmelere ilişkin bilgiler de veren Çölaşan, "Özal’ın
ölüm olayının arkasında, herhangi bir öldürülme, suikast vesaire gibi bir olay
olduğuna kesinlikle inanmıyorum. Bu olayın sadece ve sadece, ailenin ve o
ailenin yandaşlarının kamuoyunda patırtı yaratmak ve gözleri Türkiye’nin gerçek
gündeminden uzaklaştırmak olduğu kanısındayım" diye konuştu.
Başka bir soru üzerine de Çölaşan, "Özal öleli 1993 yılından bu yana tam
17 yıl zaman geçti. Bugüne kadar siz ne yaptınız? Babanızın, eşinizin ya da
kardeşinizin ölümü konusunda hangi başvuruda bulundunuz savcılığa? Bir otopsi
istediniz mi? Ne yaptınız, ne ettiniz? Ama dikkat edin, hep kendileri çıkıyorlar
ortaya, konuşuyorlar, konuşuyorlar... ’Öldürüldü, zehirlendi.’ En son güncel olay
da ’Ergenekon’ olduğu için bunu da ’Ergenekon’a bağladılar. Yani bu gülünç bir
olaydır" dedi.
"O günkü bilgiyi Özal ailesiyle paylaşıp paylaşmadığı" sorusunu ise
Çölaşan, "Hayır hiçbir zaman paylaşmadım. Benim aileyle çünkü hiçbir zaman bir
muhataplığım olmamıştır" diye yanıtladı.
Çölaşan, kendisine bunlar dışında başka bir soru sorulmadığını, sadece bu
konuları anlattığını kaydetti.
"Yazıyı yazdığı tarihte herhangi bir soruşturmanın olup olmadığının ve
ifade verip vermediğinin" sorulması üzerine ise Çölaşan, "Hayır hiçbir şekilde
olmadı. İşte aradan 17 yıl geçti. Bilgiyi şimdi savcılığa veriyoruz. O da tanık
kimliğimle veriyorum" şeklinde yanıt verdi.