Seyyar arabasıyla tatlı satarak geçinmeye çalışan baba ve kendisinden 26 yaş küçük olan eşi, ailenin parçalanacak olması ve ekonomik nedenlerden dolayı çocuklarını yuvaya vermeye karar verdi. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu yetkilileri ise çocukların ekonomik destek verilerek anne ya da babadan birinin yanında kalabileceğini belirtti.
Yahyalar Mahallesi'ndeki kiralık apartman dairesinde yaşayan Halil Tiryaki (54), 11 yıl önce annesinin ısrarları sonucu kendisinden 26 yaş küçük olan Zeynep Tiryaki ile hayatını birleştirdi. Çiftin Muhammet Ali (10), Şeyma Nur (8), Hümeyra Nur (6) ve Ömer Salih (1) isimli 4 çocukları dünyaya geldi. Bir süredir aralarındaki yaş farkı ve maddi sorunlar sebebiyle anlaşmazlık yaşayan Tiryaki çifti, boşanmak için karşılıklı dava açtı.
Sokaklarda seyyar arabasıyla tatlı satarak geçimini sağlayan baba Tiryaki, zabıtalarla yaşadığı sorun yüzünden işe çıkamayınca çocuklara bakamaz duruma geldi. Ailenin parçalanacak olması ve ekonomik nedenlerden dolayı çocuklarını yuvaya vermek isteyen Tiryaki çifti, SHÇEK'e başvurdu.
Seyyar satıcılık yaparak kazandığı parayla yıllarca ailesini ayakta tutmaya çalıştığını söyleyen Halil Tiryaki, maddi sorunlar ve yaş farkı nedeniyle eşiyle anlaşmazlıklar yaşadıklarını ve karşılıklı boşanma davası açtıklarını söyledi. Bir süre önce ölen annesinin tedavisi için ciddi derecede borç yaptığını anlatan Tiryaki, "15 yıl boyunca annemin tedavisi için uğraştım. Bu süreçte ciddi derecede borçlandım. Kredi kartlarını ödeyemedim. Anneme yaptığım masraflar ailemde sıkıntılar oluşturdu. Sıkıntıları aşmak için aileme de masraf etmek zorunda kaldım. İpin ucunu kaçırdık ve yüklü miktarda borçlandım. İki yakamız hiç bir araya gelmedi. 60 bin lira rahat borcum var. Eksiği yok fazlası var." dedi.
"YENİDEN SOKAKLARA DÖNÜP, İÇİMİZİN YANGININA KATLANACAĞIZ"
Geçimini sağladığı seyyar arabasını zabıtalarla yaşadığı sorunlar yüzünden belediyeye bıraktığını kaydeden Tiryaki, şunları söyledi: "Tatlı satarak ailemin rızkını kazanıyordum. Ancak belediye peşimi hiç bırakmadı. Bir akşam annem ölmeden önce eşim ameliyat olacaktı. Belediye seyyar arabamı almaya geldi bulvarda. Dedim ki; hanımım sabah ameliyat olacak. Çocuklarımın evde ekmek parası yok. Bu malı bitirmem lazım. Bir kaç gün işe çıkamayacağım zaten. Evde yaşlı insan var. Ne dediysem dinletemedim. 'Bizim sorunumuz değil' dediler. Sonunda seyyar arabamı belediyeye bıraktım. Kimseden yardım beklemiyorum. Yıllarca sokaklarda yaşadım. Mescitlerde yattım, sokaklarda sabahladım. 10 senedir unutmadığım sokaklara yeniden dönerim."
Ne boşanacağı eşinin ne de kendisinin çocuklara bakacak durumunun olmadığını kaydeden Tiryaki, çocukları iyi bir gelecekleri olması için yuvaya vermek istediklerini dile getirdi. Çocuklardan ayrılmanın zor olacağını söyleyen Tiryaki, "Bir baba olarak çocuklarımdan ayrılmak çok zor. Ancak bu şartlarda onlara hiçbir şey veremem. İçimizin yangınına katlanacağız. Eşimin de çocuklara bakacak durumu yok. Onların geleceği için, iyi bir hayatları olması için anlaşarak çocukları yuvaya vermek istiyoruz. Bunun için SHÇEK'e başvurduk. Ancak kurum maddi destekte bulunarak çocukların bizim yanımızda kalmalarını istiyor. Eşimle ayrılacağız. Biz bu nedenle çocukları yuvaya vermek istiyoruz." ifadesini kullandı.
"ÇOCUKLARIN MAĞDURİYETİNE İZİN VERMEYİZ"
Sakarya Sosyal Hizmetler Müdürü Kerem Toprak ise babanın çocukların yurda alınması konusunda kendilerine talepte bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Dışarıdan bakıldığında konu başka anlaşılıyor. Çocukların babası 2009 yılında da bize müracaat etmiş. Anne ve baba arasındaki boşanma davası sürüyor. Çocukların ayni, nakdi yardım verilerek anne ya da babanın yanında kalmasını sağlayabileceğimizi babaya ifade ettik. Çocuklar için kurumumuz aylık 650 lira gibi bir yardımda bulunacak. Ancak baba ısrarla çocukların yurda alınmasını istiyor. Çocuklar koruma altına alındığında bir daha aileye verilmiyor. Aileye dönüşü çok zor oluyor. Baba da 'kendimi toparladıktan sonra çocukları geri alacağım' diyor. Babanın talepleri ile kurumun prosedürleri çakışıyor. Baba 'yardımda bulunsanız da ben bakamam' diyor. Anneye verilmesine de karşı çıkıyor. Ortada sonuçlanmış bir velayet davası da yok. Konuyu inceliyoruz. Çocukların mağduriyetine izin vermeyiz."