Prof. Can, yaptığı açıklamada, Giresun Üniversitesi'nin 2006 yılında kurulduğunu anımsattı. Genç bir üniversite olması nedeniyle Giresun Üniversitesi'nin önemli eksiklikleri bulunduğuna işaret eden Can, bunların fiziki ve altyapı donanımı ile öğretim elemanı eksiklikleri olarak iki ana başlıkta toplanabileceğini vurguladı.
Giresun Üniversitesi'nin gerek fiziki ve altyapı donanımı ile öğretim elemanı eksikliklerini gidermek için yoğun çalışmalar yürüttüklerini aktaran Can, "Eksiklerin öne çıkanları iki başlık altında toplayabiliriz. Bunlardan birincisi fiziki altyapı ve donanım eksiklikleri. Bu anlamda binalarımız, sınıflarımız, bilimsel araştırmaların yapılabileceği laboratuvarlarımız ve teknik anlamda bilgisayar, internet ağı gibi bilgi kullanımı ile ilgili donanımları yetersiz. Bunun dışında en önemli eksikliğimiz öğretim elemanı yetersizliği. 15 bin 135 öğrencimiz bulunurken, öğretim elemanı sayımızın toplamı 350'ye varmıyor. Öğrenci sayımız Türkiye ortalamasının, ülkemizde bulunan üniversitelerin oldukça altında. Bu neyi gösteriyor, üniversitemizin öğretim elemanı konusundaki yetersizliğinin de hızla giderilmesi gerekiyor. Bu iki noktada fiziki altyapı ve donanım eksiklikleri, öğretim elemanı eksikliğini gidermeliyiz." diye konuştu.
Fiziki altyapı eksikliklerini gidermek için yeni fakülte binaları yapımına başlayacaklarını ifade eden Can, şöyle dedi: "Güre Yerleşkesi'nde yeni fakülte binaları kurmayı planlıyoruz. Ödenekleri hazır olanlar var. Devletin sunduğu ödenekler var. Önümüzdeki dönem içerisinde projelerin yerlerini belirleyip, projelerini hazırlayarak fakülte binalarını inşa etmeyi, kurmayı planlıyoruz. Tıp Fakültesi bu bağlamda önceliklerimiz arasında. Yakın tarihte yaptığımız temaslar sonucu Tıp Fakültesi'ne toplamda 15 milyon liralık bir ek ödenek aldık. Bütçe görüşmeleri sonrasında alınan bu ödenek kesinlik kazanacak. Bütçe sonucunda bu aldığımız ödenek kesinlik kazanırsa hızla Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi inşaatına başlamayı düşünüyoruz. Yerimiz var. Ancak binayı nereye kurarsak daha iyi olur noktasında henüz tam görüşlerimiz olgunlaşmış değil. Önemli ölçüde olgunlaştı ama netleşmiş değil. Tıp fakültesi birimci önceliğimiz. Yakın tarihte FİSKOBİRLİK'e ait Güre mevkiinde 53 dönümlük bir arsayı üniversitemize kattık. O bölgenin topluca bir yerleşim planını, mastır yerleşim planını hazırlayıp, bu hazırlığı yaptıktan sonra hangi fakülteyi nereye kuracağımızı tespit edip, ondan sonra hangi projemiz ve ödeneğimiz hazır ise sıra ile inşa işine başlayacağız. Hızla bir mastır plan çalışması yaptırıyoruz."
Giresun Üniversitesi Senatosu'nca Mühendislik Fakültesi'nin kurulması kararı aldındığını, kararın YÖK'ün onayına sunulacağını söyleyen Can, şöyle devam etti: "Yakın bir geçmişte senatomuz Mühendislik Fakültesi'nin kurulma kararını aldı. Kararı YÖK'e göndereceğiz. YÖK'ten sonra Bakanlar Kurulu kararı da gerekiyor. Mühendislik Fakültesi'ni öncelememizin ya da Mühendislik Fakültesi'nin kurulmasının bizde öncelikle kurulmasının önemli bir sebebi var. Mühendislik Fakültesi bünyesinde hemen bir Gıda Mühendisliği Bölümü kuracağız. Giresun'un ve bu bölgenin yegane tarım ürünü olan fındık konusunda, fakültede bir bölüm kurarak, fındıkla ilgili bir araştırma merkezimiz var, burayı da bölümün içerisine katarak, fındığın önünü açmak istiyoruz. Fındıkla ilgili bütün yan ürün varsa, tümünü değerlendirmeyi amaçlıyoruz. Fındık katkılı yeni ürünler ortaya çıkararak, fındığın önünü açmayı, böylelikle bölgemize bu şekilde katkı sağlamayı düşünüyoruz. Bunun dışında ilimizde bir de Havacılık Yüksek Okulu kurmayı planlıyoruz. Eğer bize söylenenlerden cayılmazsa yüksek okul kurulacak. Yakın tarihte bu okulu nere kuracağımızı tespit edeceğiz. Finansmanını biz karşılamayacağız. Türk Hava Kurumu tarafından karşılanacak olan okulun kurulumu gerçekleşirse Giresun'a bir yüksek okul daha kazandırılmış olunacak."
Giresun Üniversitesi'nin, kent ve halkla iletişimini güçlendireceklerini vurgulayan Can, "İçinde bulunduğu Giresun kenti ile üniversite arasında istenilen seviyede bir ilişki kurulamamış, öyle gözüküyor. Kentle iletişimin güçlendirilmesi gerekiyor. Bu iki noktada çok önemli. Birincisi, üniversiteye kentin katkısını sağlamaktır. Devletin verdiği imkanlarla üniversiteleri kalkındırmak, geliştirmek, güçlendirmek çok da mümkün değil. Devletin imkanları sınırlı. Bu noktada halkın, zengin varlıklı Giresunluların, katkılarını sağlamak gerekiyor. Bir boyut bu. Bir diğer boyutu ise üniversiteler, ürettikleri bilgi ve teknolojiyi ait oldukları toplumla paylaşırlar. üniversiteler, bilgi ve teknolojiyi toplum için, halk için, insan için üretirler. Her üniversite, ürettiklerini bulunduğu bölge insanına hizmetlerini sunmalılar. Bu sunuş sonucu, bölgedeki müteşebbisler, sanayi kuruluşları, ne kadar konuyla ilgili aktör varsa üniversitenin sunduğu bu bilgiyi, bu teknolojiyi kullanacaktır. Bu da dolayısıyla kalkınma, gelişme, ilerleme demektir. Üniversitelerin böyle misyonu da var. Bu misyon da ihmal edilmiş. Tabi kentle, kent halkı ile iletişim kopuk olunca takdir edersiniz ki bunlar kendiliğinden olamaz." dedi.