Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ekomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nin gerçekleştirildiği Çırağan Sarayı'nda basın mensuplarının gündemle ilgili sorularını cevapladı. Ermeni Tasarısı'nın ABD Temsilciler Meclisi gündeminden düşmesiyle ilgili soru üzerine Davutoğlu, konunun Türk-Ermeni ilişkilerine darbe vuracak bir gelişmeyle sonuçlanmasının memnuniyet verici olduğunu söyledi.
Çabalarından dolayı ABD yönetimine teşekkür eden Davutoğlu, sağduyunun bir kez daha hakim olduğunu belirtti. Sürecin tarihi olayların siyasi makamlarca değerlendirilmesinin ilkesel olarak yanlış bir tutum olduğunu bir kez daha ortaya koyduğunu vurguladı. Türkiye'nin tarihsel olaylardaki tutumunun son derece açık olduğunun altını çizen Davutoğlu, tarihi olaylarla ilgili her türlü yüzleşme ve çalışmaya hazır olduklarını belirtti.
Tarihi olayların Türkiye'ye dönük bir şantaj aracı olarak kullanılmasının, Türk-Amerikan ilişkilerinin üzerinde bir "Demokles'in Kılıcı" gibi sallanıyor olmasının kabul edilebilir bir durum olmadığını anlatan Davutoğlu, "Bu tür girişimler karşılıklı bir şekilde bu çabaları yoğunlaştırıp hem bölgemizde hem bütün dünyada barışı ve diyaloğu egemen kılmak durumundayız. Bu yol tercih edilmeden, kongreler, hiç bu konudan haberi olmayan temsilciler aracılığıyla Türkiye üzerine baskı kurma çabalarının neticesiz kalacağı ve bu yöndeki çabaların hem Türk-Amerikan, Türk-Ermeni ilişkilerine büyük zararlar vereceğini bir kez daha vurgulamak istiyorum." dedi.
Bu tür girişimlerin bir daha gerçekleşmemesini umud ettiklerini belirten Davutoğlu şöyle konuştu: "Bütün bu aktörler pozitif gündemle çalışırlar. Türk-Amerikan ilişkileri çok pozitif gündemleri oluşan ilişkilerdir. " dedi.
"TÜRKİYE KARABAĞ'DA AZERBAYCAN'IN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ İÇİNDE SONUÇ İSTİYOR"
Azerbaycanlı bir basın mensubunun "Bu baskılar Türkiye'nin Dağlık Karabağ konusunu bakışını değiştirir mi?" sorusu üzerine, Türkiye'nin her alanda olduğu gibi bu alanda da ilkesel bir tumum içinde olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü ilkesi üzerinden Karabağ sorununa bir çözüm bulunmasını savunduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Aynı şekilde Türkiye bu çözüm çerçevesinde Güney Kafkasya'ya barış ve huzur gelmesini istemektedir. Ermenistan ile ilişkilerini normalleştirmek arzusundadır. Ama bunların uluslararası normlara, kurallara uygun bir şekilde yürütülmesi lazım. Üçüncü taraflar üzerinden nerede olursa olsun, baskıya, şantaja, tarihi yanlış yorumlamaya dayalı yöntemler uygulanmaması lazım." dedi.
Türkiye'nin Ermenistan arasında ilişkilerin normalleştirilmesi sürecinde imzalanan protokollerle ilgili basın mensuplarının soruları üzerine Davutoğlu şu cevabı verdi: "Biz protokolleri bir perspektifle imzalamıştık. Bu perspektif Türkiye Ermeni ilişkilerin normalleşmesi ve Güney Kafkasya'ya barışın egemen kılınması perspektifiydi. Bu yönde de bu sürecin devam ettiğini düşünüyoruz. Bu süreç devam edecektir. Bu yöndeki çabalarımız sürecek. Kafkasya'daki her türlü barış sürecine de katkı sunmaya devam edeceğiz.
"İRAN P5+1 GÖRÜŞMELERİNDE ARABULUCU DEĞİL EV SAHİPLİĞİ YAPACAĞIZ "
Basın mensuplarının Ocak ayı sonunda İstanbul'da gerçekleşecek P5+1 ile İran arasındaki görüşmeyi hatırlatarak "Bu görüşmede Türkiye arabulucu olacak mı?"sorusu üzerine Davutoğlu, müzakerelerin P5+1 ile İran arasında yürüyeceğini Türkiye'nin ise buna ev sahipliği yapacağını söyledi. Geçen seneki Tahran deklarasyonunda durumun biraz farklı olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Orada müzakere sürecine bizim müdahil olmamız için Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun resmen bir talebi vardı. Bu çerçevede Tahran anlaşmasına giden bir süreçte aktif bir müdahalede bulunduk. Bu sefer iki taraf Türkiye'nin ev sahipliğinde mutabık kaldı, biz ev sahipliği yapıyoruz. " şeklinde konuştu.
Bu ev sahipliğinde İstanbul'un özel konumunun önemli olduğunu vurgulayan Davutoğlu, iki tarafın istemesi halinde Türkiye'nim müzakerelere müdahil olma desteğini her zaman vermeye hazır olduğunu aktardı.
