Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı - Enocomic Corporation Organiztion (EİT - ECO) 11. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nin basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve ECO Genel Sekreteri Muhammed Yahya Marifi de katıldı.
Konuşmasında zirvede yapılan toplantılar hakkında bilgi veren Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye, İran ve Pakistan'ın çatısını oluşturduğu ECO'ya hemen bütün Türki Cumhuriyetlerin üye olduğunu aktaran Gül, teşkilatın özellikle karşılıkla tarifeler düşürülerek ticaret hacmini yüzde 20'lere çıkarmayı hedeflediğini belirtti. Teşkilatın ekonomik faaliyetlerinin dinomalarından birisi olan ECO Ticaret ve Kalkınma Bankası'na üye ülkelerin katılım başvurusunda bulunduğunu aktardı.
Toplantılarda ECO'nun genişlemesiyle ilgili fikirlerin de tartışıldığını vurgulayan Gül, zirveye misafir olarak davet edilen Irak'ın EİT'e üyelik için müracaatını yaptığını belirtti. Bir sonraki zirvenin Azerbaycan'da yapılacağını belirten Gül, dönem başkanlığının da Azerbaycan'a geçeceğini ifade etti.
Açıklamalarının ardından Cumhurbaşkanı Gül, basın mensuplarının sorularını cevapladı. Basın mensuplarının Dağlık Karabağ sorununun toplantılarda gündeme gelip gelmediği yönündeki sorusu üzerine, bütün üye ülkelerin Kafkasların istikrarına çok önem verdiğini dile getirdi. Zirvede ele alınan enerji altyapı yatırımları için istikrarın önemli olduğunu ifade etti. Sorunun çözümü için işgalin sona ve Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen sınırlarnın herkes tarafından kabul edilmesi ve problemin barış yoluyla çözülmesi gerektiğini vurguladı.
GAZETECİNİN 'KÜRT TARAFI' SÖZÜNÜ DÜZELTTİ
Bir gazetecinin, "Dün Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani ile görüşmüştünüz, Talabani sizden sonra Kürt tarafı ile görüştü, sizin görüşmenizde Kürt sorunu gündeme geldi mi?" sözü üzerine Cumhurbaşkanı Gül, gazetecinin sözünü düzeltti. Gül, "O taraf bu taraf yok. Onlar da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı." düzeltmesini yaptı. "Biz kendi meselelerimiz konuşuruz." diyen Cumhurbakanı Gül, "Ama tabii ki Irak'tan kaynaklanan bir terör grubu da var. Irak topraklarında eli silahlı insanlar var. Ne Irak vatandaşı, ne de legal. Bu çerçeve içerisinde şüphesiz bazı görüşmelerimiz olmuştur. Türkiye içinde kendi meselelerimiz kendimiz konuşarak hallederiz." şeklinde konuştu.
Gazetecelerin, "Ocak ayında İstanbul'da P5+1 üyeleri ve İran ile yapılacak müzakerelerde Türkiye'ye arabuluculuk teklif edilir mi?" şeklindeki sorusunu Gül, "Türkiye bu konuda aktif çünkü yanı başımızda olacak olaylarla ilgili tabii ki aktif olmamız gerekir. Bunun sulh diplomasi yoluyla çözülmesi sadece İran değil bizim de işimize gelir. Bölgemizde bir kargaşa istemeyiz. Bizim görünür, görünmez çok katkılarımız olmaktadır. Newyork'ta Birleşmiş Milletler toplantısına zaten sayın Ahmedinejad söz vermişti böyle bir toplantı yapılması konusunda ve sözlerinde de durdular. İkinci toplantı İstanbul'da olaması muhtemeldir. Önemli olan toplantı yapılması değil içeriğiyle ilgili mesafelerin alınması. Bunların de ne olduğunu herkes biliyor. Bu yönde umut ederiz iyi mesafeler alınır. Türkiye'nin katkısı devam edecektir." dedi.
Azerbaycanlı bir basın mensubunun EİT'de Ermenistan hariç bir çok bölge ülkesinin bulunduğunu hatırlatarak, "Buradan Ermenistan'a bir çağrı yapmak ister misiniz?" sorusu üzerine Gül şu cevabı verdi: "Bu konularda devamlı çağrıları yapıyoruz. Bu çağrıların uygulaması da vardır. Karedeniz Ekonomik İşbirlği Teşkilatı'nda Ermenistan'ı da davet etmiştir. Ermenistan orasının bir üyesidir."
Türkiye'nin bölgenin güneyi ve batısı değil doğusuyla da ilgili istikrar, işbirliği ve dayanışmaya büyük önem verdiğini aktaran Gül, "Onun için Ermenistan ile komşuluk ilişkilerimizin normalleşmesine önem veriyoruz. Bununla ilgili adımlar atıldı. Ümit ediyoruz bu zor meseleler hallolur ve sonunda bütün Kafkaslar'da huzur, istikrar söz konusu olur. Bunların hallolması için de Azerbaycan'ın topraklarındaki işgalin bitmesi gerekir. Bir milyona yakın göçmen var. Bütün bunların dikkate alınması gerekir." dedi.
