Sertifikalarını alan tutuklular tarafından hazırlanıp misafirlere ikram edilen yemeklerde kullanılan süslerin de demir parmaklıkları çağrıştırır şekilde dizayn edilmesi anlamlı bulundu.
Bursa'da, E Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalan tutuklu ve hükümlülere yönelik başlatılan 'Aşçılık Kursu'nu başarıyla tamamlayan tutuklular sertifikalarını aldı. Aşçılık kursuna katılan 24 kişi, hem cezaevi mutfağının kalitesini artırmak, hem cezaları bittikten sonra sertifikalı aşçı olarak hayatta yeni bir fırsat yakalamak için eğitim aldı.
Akademi İnoksan ve Bursa Osmangazi Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi işbirliği ile Bursa E Tipi Kapalı Cezaevi'ndeki hükümlü ve tutuklu mutfak personeline, Milli Eğitim Bakanlığı onaylı 'Temel Mutfak Hizmetleri ve Aşçılık' eğitimi verildi.
E Tipi Ceza İnfaz Kurumu'nda imzalanan protokol kapsamında başlatılan bir buçuk aylık kurs tamamlandı. Bursa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda kalan 12'si tutuklu, 12'si ceza infaz memuru olmak üzere toplam 24 kişiye mutfak eğitimi verildi. Günde yaklaşık 4 ila 5 bin kişiye yemek hazırlanan cezaevinde, bundan sonra daha hijyenik kaliteli yemekler çıkacak.
E Tipi Ceza İnfaz Kurumu spor salonunda düzenlenen sertifika törenine Vali Yardımcısı Hüseyin Demirciler, Cumhuriyet Başsavcısı Sait Gürlek, Jandarma Kurmay Albay Mustafa Sakaoğlu, Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Abdullah Karadağ ve İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık katıldı.
"TUTUKLU VE GARDİYANLAR BİRLİKTE AŞÇILIK EĞİTİM ALDI"
Çocuk tutuklular tarafından sergilenen folklor gösterisinin ardından yapılan sertifika töreninde konuşan Cumhuriyet Başsavcısı Sait Gürlek, eğitimin çok yararlı olduğunu belirtti. Gürlek, cezaevinde gerçekleştirilen bu projenin içinde başka etkinliklerin de olduğunu söyledi.
Verilen kursta cezaevinde görevli infaz koruma memurlarının da tutuklu ve hükümlülerle birlikte eğitim aldığının altını çizen Sait Gürlek, "Bu arkadaşlarımız içiçe bu kurstan yararlandılar. Zaten onlar birlikte yaşıyorlar ama birlikte ilk kez bir meslek öğrenmeyi gerçekleştirdiler. Bu yönüyle de takdire değer bir eğitim gerçekleştirildi." dedi.
"CEZAEVİNDE EN ÖNEMLİ UNSUR İNSAN"
Cezaevinde en önemli unsurun insan olduğunu belirten Cumhuriyet Başsavcısı Sait Gürlek, şöyle dedi: "Çünkü burada cezalarını infaz eden arkadaşlarımız sonuçta birer insan ve birilerimizin kardeşi, birilerimizin oğlu, dayısı, babası veya olabilir. Onlar da bizden birileridir ve bizim gibi insandırlar, her şeyi de hak ederler. Sadece kaderin bir cilvesi olarak, belki bir hata veya ileriyi görememekten dolayı buraya gelmişler. Önemli olan buraya geldikten sonra en iyi şekilde topluma, aileye geri dönebilmek." Bu projenin başkalarına da örnek olmasını dileyen Gürlek, cezaevinin kurallar çerçevesinde yeni etkinliklere de açık olduğunu sözlerine ekledi.
Milli Eğitim Şube Müdürü Mehmet Ekiz ise milli eğitim olarak bu tür programlara her zaman destek olduklarını belirterek, "Nilüfer Halk Eğitim Merkezi olarak 2010-2011 eğitim öğretim yılı için cezaevinde başlatılan sosyal kültürel ve mesleki eğitim kursları kapsamında; şu anda E ve F tipi cezaevinde 37 mesleki ve teknik, sosyal, kültürel kurslarımız devam ediyor. Bu kurslardan şu anda 580 tutuklu ve hükümlü arkadaşımız eğitim alıyor. Bu hizmetlerimiz yıl boyu devam edecek." diye konuştu.
İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık ise projenin cezaevinde kalan hükümlüler için faydalı olduğunu belirterek, "Bursa'nın uluslararası bir markası olarak bu kursu sosyal sorumluluk çerçevesinde kendimize bir görev addettik. Bu kapsamda düzenlenen kursun ben çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Ayrıca, bu etkinliğin diğer kurum ve kuruluşlara da örnek olmasını temenni ediyorum." şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından düzenlenen 90 saatlik 'Temel Mutfak Hizmetleri ve Aşçılık' kursuna katılan tutuklu ve hükümlüler ile ceza infaz koruma memurları sertifikalarını aldı. Milli Eğitim onaylı sertifikalar ile tahliye olan tutuklu ve hükümlüler daha rahat iş bulup kendilerine iş kurarak hayatta ikinci bir imkan yakalama fırsatına kavuştu. Sertifikalarını alan tutuklu ve hükümlüler büyük mutluluk yaşarken, "Biz buraya gelmeden önce yumurta kırmayı bilmiyorduk. Burada bir aşçının yaptığı her şeyi öğrendik. Buradan çıktıktan sonra ise kendisine bir işyeri açarak kendi ekmeğimizi kazanıp normal bir hayat yaşamak istiyoruz." şeklinde duygularını dile getirdiler.
"MAHKUMUN YEMEĞİ DE PARMAKLIKLI OLUR"
Konuşmalar ve sertifika töreninin ardından, kursa katılan tutuklu ve hükümlüler tarafından hazırlanan yemekler konuklara ikram edildi. Hazırlanan yemeklerde süs olarak kullanılan detayların ise cezaevini temsil eden 'demir parmaklık' şeklinde dizayn edilmesi anlamlı bulundu. Konukların büyük beğenisini kazanan yemeklerde bilinçli olarak kullanılan parmaklık süslemesi, hem duygulu, hem neşeli anların yaşanmasına neden oldu. Tutuklular tarafından hazırlanıp servis edilen yemekler konuklar tarafından tam not aldı.
