İstanbul'da geçtiğimiz günlerde geçirdiği trafik kazası sonucu yaşamını yitiren 18 yaşındaki genç bir kızın organları, ailesi tarafından bağışlandı.
İsmi gizli tutulan kızın böbreği Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde diyaliz tedavisi gören hastalardan yedisine uygun olduğu belirlendi.
Bunun üzerine Tıp Fakültesi'nden Yrd. Doç. Dr. Tamer Sağıroğlu başkanlığında bir ekip, organları teslim almak üzere İstanbul'a hareket ederken, böbreğin uyabileceği hastalar hemen hastaneye davet edildi.
Hüseyin Topallar, Ekrem Palalı, Cumasiye Kovankaya, Havva Dirik, Osman Akman, Kamuran Konyalı ve Nail Güngör isimli diyaliz hastaları arasında yapılan kontrollerde, organın Havva Dirik'e uygun olduğu belirlendi.
Salı günü akşam saatlerinde yapılan ameliyatla böbrek nakli gerçekleşti. Başarılı geçen bir operasyonun ardından ilk kez konuşan Havva Dirik'in mutlu olduğu gözlendi. Sağlığına kavuşacağı günü bekleyen Dirik, "Çok mutluyum. Bunu kelimelerle anlatamam. Allah razı olsun. Böbrek bağışına herkesi davet ediyorum. Organ nakli sayesinde hayatıma yeniden döndüm. İnşallah hayırlısı olur. Gayet iyim ve mutluyum." dedi.
Böbreğin, bulunduğu gün verildiğinde organın kendisine uyacağını hissettiğini anlatan Dirik, "Dün içimde olacakmış gibi his vardı. Allah kısmet etti, oldu. Şimdiye kadar diyalizle yaşadım. İnşallah yeni organımızla organ bağışında bulunanların mekanı cennet olsun. Ne kadar teşekkür etsem azdır. Herkesin organ bağışında bulunmasını istiyorum." diye konuştu.
Hastalığın başladığı günden bu yana eşini yalnız bırakmayan Mustafa Dirik ise duaları kabul olduğu için çok mutlu olduklarını söyledi. Genç kızın hayatını kaybetmesi nedeniyle hüzün yaşadıklarını anlatan Dirik, "Buruk bir sevinç yaşadık. Ameliyattan çıktığı zaman eşimle görüştüm. Şu an ne durumda bilmiyorum. Mikrop kapmaması için dikkat ediyorlar. 7 yıldır bu sıkıntıyı yaşıyoruz. 3,5 yıl evde karından yapılan diyaliz, 3,5 yıldır hemodiyalize oluyor." şeklinde konuştu.
"Herkesin organ bağışında bulunmasını öneriyorum." diyen Dirik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çünkü toprak oluyor organlarımız. Yazık günah. Bu hastalığı yaşayan birisi olarak organ bağışında bulunmayı düşünüyorum. Çünkü bir sürü insan organ nakli bekliyor."
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sedat Üstündağ da genç bir insanın arzu edilmeyecek şekilde yaşamını yitirdiğini, ancak organlarının onun gibi genç insanlar için hayat kaynağı olduğunu kaydetti.
Organ nakli yapılan insanların yaşamları boyunca iyi dileklerinin ve dualarının vefat edenle birlikte olacağını anlatan Üstündağ, "Yaşarken de mutlaka insanlara hizmeti olmuştur, ancak yaşamını yitirdikten sonra da çok büyük bir insanlık hizmeti yaptı. Mekanının cennet olmasını diliyoruz ve bu şekilde bağışların giderek artmasını ve seneler içerisinde hiçbir insanın böbrek yetersizliğinden ızdırap duymamasını, çile çekmemesini diliyoruz. Maalesef istesek de istemesek de trafik kazaları ve başka şekillerde insanlarımız hayatını kaybediyor. Bunların azaltılması çok çok önemlidir. Ama bir şekilde yaşamını yitirmiş olan, halen böbrekleri kullanılabilir durumda olanlar bu organlarını ızdıraplı insanlara vermesini, hayat ve neşe vermesi toplum sağlığına ve insanlığa çok büyük hizmet olacaktır. Bunun da numunelerini görüyoruz." açıklamasını yaptı.