Törene, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Cüneyt Gökçer'in eşi sanatçı Ayten Gökçer ve çok sayıda davetli katıldı. Bakan Günay, burada yaptığı konuşmada kendi kuşağı için Cüneyt Gökçer'in efsane bir isim olduğunu söyledi. Günay, "Kitaplardan Muhsin Ertuğrul'u öğrenmiştik. Ondan sonra gelen o geleneğin en büyük temsilcisi Cüneyt Gökçer'di. Onun canlandırdığı karakterler, sinemada, tiyatroda, bir simge olarak aklımıza yerleşti." diye konuştu.
Cüneyt Gökçer'in anısına saygı için anma törenleri dışında, onun yapmak istediklerini devam ettirmek gerektiğini kaydeden Günay, şöyle devam etti: "Yani Türkiye'de sahne sanatlarının, güzel sanatların, sinemanın, tiyatronun, operanın, balenin halk kitlelerini ulaşmasını sağlamaktır. Cüneyt Gökçer, bu alana 70 yıla yakın emek vermiş. Devlet tiyatroları da 60 yılını yeni doldurdu. Devlet tiyatrolarının 2000'li yılların başında sahne sayısı sanıyorum 30'un altındaydı. Birkaç yıl önce sayın Gökçer'in yaşamındaki son yıllarda biz bu sayıyı 35'lerde aldık. Şu anda 60'a doğru gidiyoruz. Devlet Tiyatroları, İstanbul'da Avrupa yakasından Anadolu yakasına önceki yıllarda geçti ve şimdi Çorum'da, Elazığ'da, Ege'de perde açıyoruz. Bu Gökçer'in ruhunu şad edecek olan doğru yürüyüştür."
Cüneyt Gökçer'in eşi Ayten Gökçer ise, Cüneyt Gökçer'in Türk tiyatrosu ve operası için büyük mücadeleler verdiğini aktardı. Genelde insanların değerinin ölümünden sonra anlaşıldığını dile getiren Gökçer, "Cüneyt şanslı bir aktör, yönetmen, hocaydı. Çünkü o yaşarken de çok sevildi ve takdir edildi." dedi. Sanata ve sanatçıya el uzatmış insanların ömür boyu saygı gördüğünü belirten Gökçer, "Dünyanın her yerinde bir milletin kalitesini görmek isterseniz,onların operasına, balesine, tiyatrosuna gidersiniz. Türk tiyatrosu başladığından bugüne kadar hiç bozulmamış bir kurumdur." diye konuştu.
