Cumhuriyet Başsavcısı Siyami Başok açıklamasında, bir siyasi partinin genel başkanının 13 Aralık 2010 tarihinde TBMM'deki bütçe kanunu görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı ve bazı şüpheliler hakkında başsavcılık tarafından yürütülüp sonuçlandırılan bir soruşturmadan söz ettiğine dikkat çekti. Bu soruşturmanın içeriğine ilişkin bazı eleştirilerde bulunduğunu, basına yaptığı açıklamada Kayseri'de vilayet, adliye ve belediye arasında şeytan üçgeni oluşturduğunu iddia ettiğini, soruşturma dosyasındaki bazı belgelerin de partinin internet sitesinde yayımlandığını dile getirdi.
Başok, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen işlemlerde, 'ifadelerin gizlendiği, eksiklikler bulunduğu, bazı soruşturma mekanizmalarının işletilmediği, kasıtlı olarak eksik soruşturma yapılarak olayın kapatıldığı' şeklinde basın organlarındaki yorumların devam ettiğini, bu nedenle yazılı açıklama yapma gereği duyulduğunu ifade etti. Başok, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Başsavcılığımızca kamuoyunda tartışmalara sebep olan soruşturma ve bu soruşturma ile doğrudan bağlantılı olup tartışmalar sırasında parça parça değinilenler de dahil olmak üzere dört ayrı soruşturma yürütülmüştür. Bunlardan birisi sanığın mahkumiyet, birisi kovuşturmaya yer olmadığı kararı ile sonuçlanmış, birisi yargılama, sonuncusu da soruşturma aşamasındadır. Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın 25.06.2007 tarihinde H.A.H. ile ilgili suç duyurusunda, H.A.H isimli şüphelinin Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nde çalıştığı, bazı şahıslardan çeşitli vaatlerle yasal dayanağı ve kendileriyle ilişiği bulunmayan paraları tahsil edip kendine mal ettiği, konuya ilişkin idari soruşturmanın devam ettiği, idari soruşturmanın tamamlanmasının ardından müteakip dosyanın ibraz edileceğini tarafımıza bildirmiştir. Adı geçen şahsın belediyeye ait tahsilat fişlerini ve resmi mührü kullanması sebebiyle suç duyurusunda bulunulmuş, evrak aynı tarihte başsavcılığımızın 2007/17518 soruşturma numarasına kaydedilmiş ve otomatik tevzi yoluyla bilahare soruşturmayı yürütecek olan Cumhuriyet Savcısına tevzi olunmuştur."
Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Siyami Başok, açıklamasında Hacı Ali Hamurcu'nun 16.07.2007 tarihinde Tekirdağ'ın Malkara ilçesinde yakalanarak Kayseri'ye gönderildiğini, 18.07.2007 tarihinde Kayseri Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nün, Cumhuriyet savcısının daha önceki talimatı üzerine yürüttüğü soruşturma evrakını şüpheli Hamurcu ile mevcutlu olarak başsavcılığa ibraz ettiğini ifade etti. Başok, Hamurcu'nun tutuklanması istemiyle 18.07.2007 tarihinde mahkemeye sevk edildiğini ve aynı tarihte tutuklandığını, sanığın cezasının temyiz edilmesi üzerine Yargıtay tarafından da onandığını vurguladı.
İSMİ GEÇENLERİN İFADELERİ ALINDI
Mehmet Siyami Başok, haklarında isnatlar bulunan Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı, başkan vekilleri, genel sekreteri, genel sekreter yardımcıları, sair belediye bürokratları ile usulsüz yapılan işlemler karşılığında rüşvet verdikleri iddia olunan kişilerin şüpheli sıfatıyla savunmalarının alındığını duyurdu. Soruşturma sonunda; aşamalarda yürütülen işlemler, alınan ifade ve savunmalar, bütün bilgi ve belgelerden edinilen kanaatle 12.03.2008 tarihli 'kovuşturmaya yer olmadığına dair' kararın verildiğini, bu kararın, itiraz hakkı olan Hamurcu'ya 14.03.2008 tarihinde cezaevindeyken tebliğ edildiğini ve itiraz etmediğini kaydetti.
ERİKEL HAKKINDA ŞANTAJ SORUŞTURMASI AÇILDI
Siyami Başok, avukat Yusuf Erikel'nin 'borçlusunun Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı ve Genel Sekreteri olduğu 10.000.000 YTL bedelli senedin tahsili için Hamurcu'nun kendisine müracaat ettiğini, bu şahsın bir kısım nakit taleplerinin karşılanması halinde olayı sansasyona meydan vermeden kapatabileceğini söylediği' şeklindeki Kayseri Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik şantaj yaptığı iddiasını içeren evrakın 19.07.2007 tarihinde başsavcılığa gönderildiğini söyledi. Avukat Yusuf Erikel hakkındaki şantaj iddiasına ilişkin soruşturmanın devam ettiği sırada, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı ve Kayseri Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Vekili'nin başsavcılığa verdiği 03.11.2008 tarihli dilekçe ile dilekçe ekinde fotokopisini ibraz ettiği ve müvekkillerinin imzaları taklit edilerek düzenlenmiş olduğunu belirttiği 10.000.000.YTL bedelli sahte senet ileri sürülerek müvekkillerinden menfaat temin edilmeye çalışıldığından bahisle şantaj ve resmi belgede sahtecilik suçlarından Hacı Ali Hamurcu isimli kişi ve tespit edilecek diğer şüphelilerden şikayetçi olduklarına dikkat çekildi.
Cumhuriyet Başsavcısı Siyasi Başok, olayla ilgili açıklamasının son bölümünde, yapılan soruşturma ile ilgili bilgi ve belgesi olanların getirmesi durumunda değerlendirileceğini de duyurdu. Başok, yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Bütün bunlara ek olarak belirtmek gerekir ki, gerek bu soruşturmalara konu olan olaylar ve iddialar hakkında soruşturmalarda elde edilip değerlendirilenler dışında delil olabilecek bilgi ve belgelerin, gerekse bu soruşturma ve işlemlerde görev alıp da haklarında soruşturma yapmak yetki ve görevi başsavcılığımıza ait olan kişiler hakkında, suç işlediklerine dair bilgi ve belgelerin ibraz edilmesi halinde yasal gereğinin takdir ve ifa olunacağından şüphe duyulmamalıdır. Öte yandan, yürüttükleri soruşturma ve davaların hemen her aşamasında kendilerine yasalarla tanınan yargısal takdir yetkisini kullanan yargı mensuplarının, bu yetkilerini hukuka aykırı hangi saik ve amaçlarla kötüye kullandıklarına dair bilgi ve belgelerin iletilmesi halinde merciince gereğinin yapılacağı da şüphesizdir.'