Ahmet Ersin, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gözaltında bulunan Haberal ile ilgili gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu. Ersin, 17 Nisan 2009'da Haberal'ın, Yalçın Küçük ile birlikte terör örgütü kurmak ve yönetmek suçlamasıyla gözaltına alındığını hatırlatarak, Küçük'ün serbest bırakıldığını, ancak Haberal'ın tutukluluk halinin devam ettiğini belirtti.
Mehmet Haberal'ın yargıçlara tazminat davası açtığını, 9 yargıcın tazminata mahkum edildiğini, bu kararın da Yargıtay tarafından onandığını ileri süren Ersin, şunları söyledi: "Yargıtay kararından sonra Haberal ve yargıçlar arasında objektif husumet oluşmuştur. Bu davaya bakan yargıçların derhal dosyadan el çekmesi gerekir. Haberal'a tazminat ödemeye mahkum olmuş yargıçların davaya bakmaya devam etmesi tam bir skandaldır."
Yargıtay kararından sonra Haberal'ın reddi hakim talebinde bulunduğunu, ancak bu talebin geri çevrildiğini hatırlatan Ersin, "Fakat 9. Ağır Ceza Mahkemesi'ne geri çevrilen reddi hakim talebi ile ilgili itiraz yapılıyor. Bu mahkeme de ret kararı veriyor. Bu mahkemenin yargıçları da tazminata mahkum olmuş. Haberal'a tazminat ödemeye mahkum olmuş yargıçların davaya bakmaya devam etmesi tam bir skandaldır. Haberal davaya bakan yargıçları 43 kez HSYK'ya şikayet ediyor. Bir sonuç çıkmıyor ama Balyoz davasına bakan hakim bir şikayet üzerine görevden alınıyor. Ayrıca Adalet Bakanlığı, Haberal'ın şikayeti üzerene yargıçlarla ilgili soruşturmaya izin vermiyor.' değerlendirmesini yaptı.
Haberal'ın tedavi gördüğü İstanbul Kardiyoloji Enstitüsü'nün hayati tehlike bulunduğu yönündeki raporlarına rağmen Adli Tıp Kurumu'na götürülmek istendiğini ifade eden Ersin, 'Burada bir intikam duygusuyla Haberal mağdur edilmeye çalışılıyor. Neredeyse 'ölse de kurtulsak' anlayışıyla baskı yapılıyor." şeklinde konuştu. Ersin, Haberal'ın yerinden kımıldatılamayacak kadar ağır olduğunu iddia etti. Ersin, Haberal'ın tahliye edilmesi gerektiğine söyledi.