Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak, geçen yıl 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Diyarbakır'da düzenlenen mitingin tertip komitesinde bulunan sivil toplum kuruluşları temsilcilerine, 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 'örgüt propagandası' yaptıkları gerekçesiyle 10 ay hapis cezası verilmesinden AK Parti'yi sorumlu tuttu. Konuya ilişkin ortak yazılı bir açıklama yapan BDP eşbaşkanları, "Bugün çözüm sürecinin önündeki en önemli engel, yasal alandaki değişiklikleri yapmayan, bu yöndeki talepleri görmezden gelen, demokratik siyaset kanallarını açmayan bunun karşısında demokratik siyaset yürütenleri tasfiye etmeye çalışan AKP zihniyetidir." dedi.
Sivil toplum örgütü temsilcilerinin herhangi bir konuşma yapmadığı, herhangi bir açıklamada bulunmadığı, sadece tertip komitesinde yer aldıklarının hatırlatıldığı açıklamada, STK başkanlarının yargılanıp cezalandırılmasının her şeyden önce barışa ve çözüme olan tahammülsüzlüğün bir göstergesi olduğu iddia edildi. Orada cezalandırılanın aslında demokrasi, özgürlük ve barış talepleri, çözüm arayışları olduğu savunulan açıklamada özetle şöyle denildi: "Ne yazık ki, bu ülkede darbeciler, vesayetçiler, faili meçhul cinayetlerin failleri ve sorumluları değil, barış isteyenler, demokratik siyaset yürütenler yargılanıyor, cezalandırılıyor. Çözümsüzlük politikasında ısrar eden bu zihniyetin en önemli dayanağını, Türkiye'nin neredeyse yarı açık cezaevine dönüşmesine yol açan başta Terörle Mücadele ve Türk Ceza Kanunu olmak üzere düşünce-örgütlenme ve siyaset özgürlüğünü engelleyen yasal düzenlemeler oluşturmaktadır. Barış taleplerinin mahkeme salonlarında sanık sandalyesine oturtulmasına yola açan bu düzenlemelerin mimarı, siyasal sorumlusu AKP Hükümeti'dir. Bu gün çözüm sürecinin önündeki en önemli engel, yasal alandaki değişiklikleri yapmayan, bu yöndeki talepleri görmezden gelen, demokratik siyaset kanallarını açmayan bunun karşısında demokratik siyaset yürütenleri tasfiye etmeye çalışan AKP zihniyetidir. Haklarında verilen cezalarla sesleri kısılmaya çalışılan Diyarbakır'daki STK'ların değerli başkan ve temsilcilerinin yanlarında olduğumuzu, onlarla dayanışma içerisinde olacağımızı belirtiyoruz."
