GSYH'ya en fazla katkının yüzde 2,1 büyüyen sanayi sektöründen geldiğine işaret eden TİSK, tarım sektöründeki yüzde 0,8'lik küçülmeye de dikkat çekti. Ekim 2010'da sanayi üretiminin kriz öncesi seviyeyi aştığını, sanayi üretiminin yüzde 9,8 arttığını; en yüksek üretim artışının yüzde 11,3 ile imalat sanayinde gerçekleştiğini kaydetti.
TİSK'e göre tarımın milli gelire katkısı düşerken istihdamdaki payı artıyor. En geniş alternatif tanımıyla işsiz sayısı 5 milyon 640 bin kişi. Yüksek faiz oranları, sıcak para girişini artırdı. Doğrudan yabancı yatırımlar azaldı. Portföy yatırımları artarak, 15,4 milyar dolara yükseldi. Merkez Bankası sürece müdahale için bazı önlemler aldı; sıcak para girişinin azalışı yönünde ilk etkiler ortaya çıktı. Vergi gelirlerinde dengesizlik sürüyor, dahilde alınan KDV yüzde 2 bin 993 arttı. Dolaylı vergilerin payı yüzde 60'a çıktı.
Konfederasyon, Türkiye ekonomisinin 2011 yılına büyüme konusunda belli bir rahatlamayla gireceğini de düşünüyor. Buna karşılık büyümenin finansmanının önümüzdeki yılda sorun olacak gibi göründüğünü aktaran TİSK, 'Sanayinin rekabet gücünü artırmaya ve beşeri sermayeyi yükseltmeye odaklanan, arz yönlü ve sanayi ihracatına dayalı bir kalkınma modelinin benimsenmesini zorunlu görmekteyiz.' açıklamasında bulundu.